Bölüm sınırı 500 vote
2500 yorum.
Keyifli okumalar.
Bir diken için bu kadar merhamet eden bir adam bana ilk gün niye merhamet etmedi.
Azad hiç bir cevap vermeden ayağa kalkıp onu kollarının arasına aldı. Zerya artık kucakta taşınmaya itiraz etmiyordu. Çünkü onun hiç bir itirazı adama etki etmiyordu.
Salona girdiklerinde Azad onu koltuğa bırakıp hiç bir şey söylemeden yukarı çıktı.
Zerya kendisini yere göğe sığamayıp uçu dibi olmayan koskocaman bir boşluktaymış gibi hisediyordu. Yaşadıklarına katlanamıyordu. Yanın da onu anlayacak kimsesi de yoktu sığınaksız kalmıştı. O dünyanın kötülüklerinden uzak büyümüş biriydi. Bazen kalbi sıkışıyor nefes alamıyordu. O bugüne kadar babasının güvenli kolları arasına girer bütün dünyaya meydan okurdu. Şimdiyse kendisini kimsesiz kalmış gibi hisediyordu. Anne babasının seslerine bile şimdi hasretti.
Bir de sevdiği adama ne olduğu sorusu...
Sormaya bile korkuyordu.
Gelen ayak sesleriyle kafasını kaldırıp bakışlarını oraya çevirdi. Azad'ı görünce duş alıp üstünü değiştirdiğini anladı. Bakışları elinde tuttuklarına gidince kaşlarını çattı.
Azad onda olan bakışların farkındaydı. Yukarıda ki oda darmadağınıktı dağınıklığa hiç tahammülü olan biri değildi. Başkasının yatağında da kolay kolay yatamazdı. Büyük koltuğun üzerinde bulunan yastıkları tekli koltuğa koyup elin de olan çarşafı serdi. Yastığı koyup Zerya'ya döndüğün de onun da ayağa kalktığını fark etti.
İki elini beline koyup gözlerini kıstı sabah olmak üzereydi ve o daha uyumamıştı.
Zerya onun hareketlerini bakışlarını görmezden gelip yukarı çıkmak için hareket edince Azad'ın "nereye" sorusuyla dişlerini sıkıp ona dönüp.
"uykum geldi yukarı odaya çıkıyorum" dedi.
Azad dişlerini sıkıp tıslar şekilde "yukarı darmadağınık ben orada uyuyamam" dedi.
Zerya onun ağzından çıkanlarla gülümseyip "Ben uyurum benim için hiç sorun değil" dedi.
Onu çileden çıkarmak için böyle konuştuğunu biliyordu. Eliyle yüzünü sıvazlayıp "Ben sana ilk günden ayrı yatmayı filan aklından geçirme demedim mi?"
Zerya onun söylediklerini umursamadan arkasını dönüp konuşarak yukarı çıkmaya başladı "benim için dağınıklık hiç önemli değil o daracık yerde uyuyamam. Sen de kaç yaşında adamsın anlamıyorum tek başına yatmaya filan mı korkuyorsun. Evlendik diye yapışık ikizler gibi" devamını getirmeden belinden tutulup kaldırılması bir oldu.
Attığı çığlık kollarıyla çırpınması pek işe yaramadı. Zaten Azadın da bu durumu umursamadığı söylenemezdi o her şeyi Kendi kafasında oluşturan kendi bildiğini okuyan bir insandı onunla ayrı olmak ve uyumak istemiyordu bunu da açıkça en başında belirtmişti.
"İnad etmeyi bırak ne dediysem o yukardaki odayı sen dağıttın. Bu yorgunlukla gidip toplanılmaz ben de o dağınıklıkta uyuyamam bu saatte birilerini çağırıp temizletemeyiz de mecburen burada uyuyacağız. Hem bu da sana ders olur bir daha aklına geldiği gibi etrafı dağıtmamayı öğrenirsin"dedi.
Zerya kendisini koltukta bulunca şaşkınlıkla ona baktı bu adamdan yaptıklarından nefret ediyordu. Ya o sessiz kaldıkça o üstüne geliyordu öfkeyle bağırıp " sende ilk gece için oda hazırlatma saydın! Yeteri kadar sabırlı davranmadım mı?"dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mardin'e Tutsak.
Fanfiction18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber mavinin her tonuna aşık oldu. Mavinin her tonuna Hálin mavisi diyordu. Açık veya koyu önemli değildi...