Evet yine ben çok özlediğinizin farkındayım. Bende sizleri çok özlüyorum ama bu yoğunluk bitinceye kadar idare edin. Çok uzun bir bölümle geldim umarım özleminizi gideririz.
Mardin'e Tutsak 8 milyona gidiyor belki diğer bölümde 8 milyon olmuş olacağız. Başlarken bu kadar büyüyeceğimizi hiç düşünmemiștim gerçekten çok mutlu ve gururluyum. Daha 1 milyonken sizlerin +18 baskısına 10 milyon özel +18 demiştim. Şimdi onun telaşı sardı sdsdsdsds neyse konuyu dağıtalım. Siz jutenya ailemle küçük bir bebeğin büyümesine şahit oluyormușum gibi sizde de öyle mi bilmiyor ama bende durum böyle... Yazmaya başlarken Mardin'e Tutsak klasik bir berdel kitabı değil demiştim. Bence wattpad platformunda hiçbir berdel kitabına benzemiyor. Tabi bunu ben iddia ediyorum ve benim görüşüm.
Neyse çok uzatmayacağım Mardin'e Tutsak ve karekterlerim bana çok şey kattı biliyorum ki sizede öyle oldu. En önemlisi burada acısı ve tatlısıyla kocaman bir aile olduk.
Üniversite sınavına giren tüm genç arkadaşlar, İnci tanesi gibi döktünüz alın terinizin hakkını almanız dileğiyle başarılar.
19K olmamıza çok az kaldı.
Şurayı Jutenya_ tıklayarak Wattpad hesabımı takibe alın ve kocaman aileme katılın.İnstagram hesabım jutenya82 orada sürekli aktifim merak ettiklerinizi sorabilirsiniz.
Twitter hesabım Jutenya82
Unutmayın hepiniz benim hayal dünyamın evreninde dünyama değinen yıldız tozlarısınız ve hepinizi çok seviyorum.
Bölüm sınırı 10000 yorum
3000 Vote
Keyifli okumalar.
Sabahın ilk ışıklarıyla Konya'da kaldığı evin kapısı alacaklı gibi çalınıyordu. Gözlerini açıp yatağından kalktığında sabahlığını giyip adımlarını dışarıya yönlendirdi. Kaldığı villanın bahçesine ilerlerken adamların nerede olduğunu merak ediyordu. Onun arkasından Havin koşarak aşağı indi.
Kapıya doğru ilerlerken içeride ki korumalar kapının önündeydi. Elini kaldırıp Havin'in durmasını sağladı ve ilerledi. Bakışlarını etrafında gezdirip meraklı bakışlarla ne olduğunu çözmeye çalışıyordu. Bakışları hepsinin baktığı yere gittiğin de yutkundu.
Kapıdaki adamları yere çömeltip kafasına silah dayatılmıștı. Diğerlerinin silahları korumalardaydı. Dişlerini sıkıp tırnaklarını etine batırdı. Bu kadar ihmalkar nasıl davranırlardı.
Azad'ın adamlarından Selim gözünde ki güneş gözlüğünü çıkarıp adımlarını karșısındaki kadına çevirdi. Genç adam yüzünü buruşturup "Azad Ağam size bir hediye gönderdi."deyip arkasında ki adamlara döndü, işaret verdiğin de adamlar arabanın sürgülü kapısını açıp içindeki tabutu çıkardılar.
Pervin çattığı kaşlarıyla onlara bakıyordu. Azad'ın onun yerini bilmesini daha sindiremeden gelen tabuta bakıyordu. Dört adam taşıdığı tabutu Pervin'in ayaklarının önüne bırakıp kapağını açtı.
Pervin bakışlarını çekmeden tabuta bakıyordu. Selim eğilip kefenlenmiș bedenin başında ki ipi açıp yüzünü ayağa kalktı ve geri çekildi.
Pervin gördüğü yüzle dehşete düşmüş gibiydi. Yüzü bembeyaz oldu. Eli yumruk halini aldığında tırnakları avuç içine batıyordu.
Selim genzini temizleyip "Azad Ağam Cemal beyi kendi elleriyle boğdu ve yıkatırıp kefenletti. Tabutu cevizden. Kefen birinci kalite kullanıldı ve buraya kadar bizzat size teslim etmemizi ve hiçbir masraftan kaçmadı. Yasınızı tutup acınızı yaşadıktan sonra, en yakın zamanda sizinde bu imkanlarından yararlanmanız için elinden geleni yapacak." dedi ve bakışlarını Cemal Kozanoğlu'nun cesedine çevirip ellerini açıp kısa bir dua ettikten sonra Pervin Hanım ve adamlarının şaşkın bakışları arasında yüzüne sürüp "Azad Ağam meftayı size teslim ederken duasını da okumamızı istedi. Ateşi bol olsun."dedi ellerini yüzüne sürüp adamlarına işaret verdi. Arkasını dönüp arabalara ilerlediğinde hepsi silahlarını indirip arabalara koştular.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mardin'e Tutsak.
Fanfiction18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber mavinin her tonuna aşık oldu. Mavinin her tonuna Hálin mavisi diyordu. Açık veya koyu önemli değildi...