pera-gökyüzüm
Merhaba gerçekten çok özledim ve beklettim biliyorum ama telafisi ile geldim. Çünkü up uzun bir bölümle geldim. Okurken vavvvv diyeceğiniz bir bölüm oldu. Ben yazarken bazı yerlerde ağladım. Umarım duygu geçişlerini verebilmișimdir.
Bu bölüm sınır koyuyorum ve gerçekten buna mecbur kaldım çünkü yorum vote sayısı çok düştü. Anladım Rojawan okumak size iyi gelmiyor artık bölümlerde ona yer vermeyeceğim sdsdsdsdsdsss
Şaka şaka onu artık kendi kitabında yani Zeynep'de okuyacağız çünkü kısa bir süre sonra kitap tekrar yayında olacak.
Bölüm sınırı 10000 yorum
Vote sınırı 4000 yüksek değil siz daha fazlasını yaptınız, bölümü yazmaya başladım. Dolduğu gibi gelecek.
Bölüm 17000 kelimeyi aştı yani küçük bir kitap kadar bir bölüm oldu. Bu yüzden iki Part olarak gelecek yani bu gece iki bölüm okuyacağız.
Unutmayın hepiniz benim hayal dünyamın evreninde dünyama değinen yıldız tozlarısınız ve hepinizi çok seviyorum.
Keyifli okumalar.
Adı bende saklım.
Dün ve bugün değişmeyen gerçekler ve gün yüzüne çıkmayı bekleyen doğrular.
*
Zerya güne duyduğu tıkırtılarla yorgun bir şekilde uyandı. Yatakta doğrulduğunda yatak odasında olduğunu anlaması saniyelere tekabül etti..Bakışlarını odada gezdirdiğinde gördüğü kocasıyla gülümsedi. Azad'ın saati koluna takıp ona doğru adımlaması ile uykulu halde "günaydın" diye mırıldandı.
Azad dudaklarını karısının anlına bastırıp "Hebunamın günüm şimdi aydınlandı."
Zerya'nın kollarını uzatıp sevdiği adamın geniş omuzlarına dolanması ile onu yataktan kaldırıp "dușunu al ve aşağı in kahvaltı yap aç aç ortalıkta gezinip bir şeylere koşuşturma." direktifleri ni yüzün de huzurlu bir tebessüm ile dinledi.
Zerya dudaklarını kocasının boynuna bastırıp "buraya ne zaman geldik hiç hissetmedim." adamın kokusu ile ciğerlerine bayram ettiren kadın mutluydu bu sabah.
"sabah daha aydınlanmadan. Çok güzel uyuyordun seni uyardırmak istemedim." Hiç de kıyamazmış karısına diye düşündü olduğu kucağa daha da yerleşen kadın.
Bir yandan da anladığını belirtir bir şekilde kafasını sallayıp onu dikkatli bakışlarının radarına aldı.
Giydiği lacivert takım elbise, şekil verdiği saçları ,yapılı bedeni... Çok özenmiști adam .
Daha sonra kız kardeşi evleniyor diye kendisini telkin etti. Gözlerini kısıp" bu üstünde ki çok yakışmıș gidip değiştirsen mi?
Azad'ın kaşları yukarı kalktı ne demek istediğini anlamadı. Kısa bir süre sonra düşen jeton ile karısının onu kıskandığını idrak etti..
Adamın bir anlık şaşkınlığı dan faydalanan kadın olduğu kucaktan inip ,banyoya girmeden kapıya yaslanıp "teşekkürler hayatım." diye kocasına çapkınca göz süzüp , birde utanma arlanma göstermeden göz kırptı.
Azad'ın ona takılıp kalmış meftun bakışlarıyla "dün gece gerçekten çok güzeldi." diyerek banyoya girdi. Devamında hızlı bir şekilde duşunu alıp, giyinip aşağı indi.
Samira ve Serap İkizleri giydirip hazırlamıştı. Acele ile kahvaltısını kısa tutup yukarı çıktı üstünü giyip gelinin alınmasını bekledi. Azad düğüne katılmayacağını söyleyip çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mardin'e Tutsak.
Fanfiction18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber mavinin her tonuna aşık oldu. Mavinin her tonuna Hálin mavisi diyordu. Açık veya koyu önemli değildi...