Mardin'e Tutsak.

29. Bölüm

Merhaba arkadaşlar yeni bölüm ile tekrar aranızdayım.

Bölüm sınırı

1750 vote

5000 yorum

Okumadan önce şurayı Jutenya_ tıklayarak bizi takibe alabilirsiniz.

Instagram hesabım jutenya1405

Tiktok Watpadjutenya

Hesaplarından lütfen takibe alın.

Keyifli okumalar.

Gece güne,

Gün de geceye meyilliydi.

Aşk bilinmeyen bir bulmacaydı.

Cevapları çözüldükce daha kolay geliyordu.

Azad bulamayaca yeni başlayan taraftı.

Zerya ise çözdüğünü düşünenlerdendi...

Karısının havuzun için de isyan edişlerini keyifle izliyordu.

Gerçi ondan isteyeceği şeyi duyduğu zaman daha çok isyan edecekti ama kazanan oydu.

Zerya ikisinin ıslak haline bakıp "çocuk musun suyla alıp veremediğin ne sürekli sudayız"diye isyan etti.

Azad onun bu haline kahkaha atıp onu kendisine çekti.

Salıncakta seni seviyorum dedikten sonra suya düşmüşlerdi. Karısı yine aynı tepkiyi göstermişti.

Elini onun ıslak saçlarına götürüp "o gün de isyan ettin"dedi.

Zerya teninde gezen parmaklarıyla gözlerini yumdu, o başta çok korkmuştu ama Azad'ın seni seviyorum deyişiyle korkunun yerini şaşkınlık almıştı.

Gözlerini açıp onun kara harelerine baktı. Karşısında ki adam tarafından teni için istenmediğinin farkındaydı.

Ama içinde ki boşluğa kimseyi yerleştirmek istemiyordu.

Gewer'le olmayacaklarını kabul ediyordu. Bu gerçekler onun değil yakınları tarafından yüzüne vurulmuştu.

Kendi hayatına odaklanacaktı önceliği kendi hayatına verecekti.

Diğerleri zaten hayatlarını yaşıyorlardı.

Üstüne onu yargılıyorlardı.

Zerya yüzünde ki parmaklara ve üstünde ki harflere baktı.

Azad onun baktığı yere bakınca gülümsedi. Çenesini kaldırıp "Hálin bu bedene bir tek sen "dedi.

Zerya bakışlarını ondan çekince o eliyle kafasını tekrar kendisine çevirip "Hálin içim de bir ekmek kırıntısı kadar umut olsa bile ben vazgeçmem! Senden asla vazgeçmeyeceğim"dedi.

Zerya yutkundu.

İlk defa başka şartlarda tanışsalardı nasıl olurdu dedi.

Ona cevap vermeden arkasını dönüp yüzüp havuzdan çıktı.

Mavi harelerine kare harelere dikip "asıl sorun ne biliyor musun?"

Azad'ın anlamsızca kafasını sallamasıyla "o ekmek kırıntılarını içime serpmen"dedi ve arkasını dönüp yukarı çıktı.

Azad gülümsedi.

Bu sefer cevapsız kalmamıştı.

Üstüne ikisi için umut vaad edilmişti.

Giden karısının arkasından havuzdan çıkıp üst katta çıktı.

Orada bulunan misafir odalarından birine girip kısa bir duş alıp beline sardığı havluyla asansöre binip yatak odasının olduğu kata çıktı.