44.

2.1K 82 91
                                    

4 Ağustos 2017

İnsanoğluna bahşedilmiş yegane yetenek zihnin zorlandığı yerde kendini korumaya almasıdır. Çoğu zaman uyuyarak yapar bunu, bazen de unutarak.

O yüzden ağlayarak uyuduktan sonra uyandığınız ilk birkaç dakika bir şey hatırlamakta zorlanırsınız. Zihniniz yaşamın içine tekrar dahil olmanız için hazırlar sizi.

Genç kız uyandıktan sonraki ilk birkaç dakikayı en son nerede hatırlamakla geçirmişti bu yüzden. Beyazın hakim olduğu geniş bir odada açmıştı gözlerini. Yerdeki döşemeler dahil her yer beyazdı, üzerinde yattığı yumuşak büyük yatak dahil. Yerinde doğrularak alnını kırıştırırken başındaki korkunç ağrıdan kurtulmaya çalışıyordu.

Derken gecenin hatıraları zihnine doldu.

İlk önce büyük partiyi hatırladı. Aylar öncesinden organize edilmiş, sosyetenin en büyük partilerinden biriydi. Sonrasında daha az ve daha samimi kişilerle kalabalık bir mekana gitmişlerdi. İçkilerin ardı arkası kesilmiyor, yeni reşit olmuş bu güzel kadının eline sürekli bir kadeh tutuşturuluyordu.

Sonrasında... Her baktığında içini ısıtan yeşilleri hatırladı.

"Seninle bir şey konuşmam lazım." demişti genç adam onu kalabalıktan uzağa çekiştirerek. Abisinin kulağına gitmemesi için korumalarına onları yalnız bırakmalarına dair verdiği kesin emri hatırladı kadın. Sonra o loş bar sokağına çıkışlarını, bir adamın yanlarına gelişini, sevdiği adamın bileğini mengene gibi tutuşunu, kaçmak için debelendiğini...

Kan damarlarında korkuyla hızlanmaya başladı.

O buz mavisi gözlerde mahvolduğunu görmüştü.

Bir anda yattığı yerden panikle kalkıp çıplak ayaklarıyla soğuk zeminde dikildi. Üzerinde hala partide giydiği elbise vardı. Yaşama içgüdüleri bedenini ele geçirirken beyaz kapıya koştu. Panik tüm hücrelerimi sarmış, korkuyla çarpıyordu kalbi.

Kilitliydi.

"Hayır." diye fısıldayarak bir kez daha zorladı kilidi fakat başarılı olamadı. Gözlerinin dolmaya başladığını hissettiğinde kendine hakim olmak için tüm gücünü kullanıyordu. Bu sefer odanın içindeki diğer kapıya koştu.

Bu açıktı ama içerisi bir banyoydu.

Okkalı bir küfür salladı fakat bu, yaşadığı korkunun bastırılması için yapılan aciz bir çabadan başka bir şey değildi. Son bir güçle büyük pencerelere koştu.

Demir parmaklıklar alay eder gibi dikildi karşısına.

Adrenalinin etkisi geçmeye başlarken gözleri doldu. Görüşü bulanıklaşmaya başlamıştı.

Derken kapının kilidinden bir ses geldi.

Hem heyecandan hem de korkudan tekledi kalbi, esmer teninden kan çekilmeye başladı.

Kapı ağır ağır, sessizce açıldı.

En başından beri biliyordu aslında kadın. Daha o gece kurtulmayı başardığı andan beri bu anı yaşayacağının farkındaydı.

İri cüssesini gördüğünde ilk düşündüğü şey adamın ne kadar kocaman olduğu oldu. Boyu abisiyle hemen hemen aynıydı fakat daha iri yarıydı. Kaslarını sarıp sarmalayan beyaz teni vardı adamın, yüzü köşeliydi. Kumral saçlarında sarıya çalan hareler parıldıyordu. Fakat gözleri... Gözlerindeki ifade öyle kan dondurucuydu ki teninin buz kestiğini hissetti.

SİS (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin