54.

2.1K 81 41
                                    

17 Ağustos 2018

Keskin bir çığlık böldü gecenin karanlığını.

Canhıraş içindeki bir ruhun acı dolu çığlığıydı.

"Hayır!" diye haykırdı genç kadın. "Olmaz!"

Karnına saplanan keskin sancı öyle şiddetliydi ki başka hiçbir şeyi düşünemiyordu. Yataktan kalkmaya çalıştı ama yoğun bir sancı daha saplandı karnına. "Ah!"

Boğazını yırtan çığlık kontrolsüzce çıktı dudaklarından.

Şiş karnını göremiyordu, ağırlıktan kalkamıyordu ama acısı öyle yoğundu ki bunun diğer sancılardan farklı olduğunun farkındaydı.

"Aren!" diye haykırdı acı içinde. "Neredesin orospu çocuğu?"

Alnı terden nemlendi, nefesi sıklaştı. Acı kısa bir süreliğine dindiğinde bacaklarının arasındaki ıslaklığı hissetmişti. "Siktir!" Eli acıyla yorgana yapıştı. "Aren, geliyor!"

Kapının açıldığını çok sonra fark etti. Acı öyle güçlüydü ki etrafında olan bitenin farkında değildi. Kurtulmak istiyordu. Aylardır içinde büyüyen zehirden kurtulmak ve ölmek istiyordu. Gözlerinden yaşlar süzülmeye başladığında bilincinin gidip geldiğini hissetti. Normal bir hamileden çok daha düşük kilodaydı, vücudu zayıflıktan kırılıyordu. Öyle zayıftı ki şiş karnı olmasa hamile olduğu fark edilmezdi bile.

Acı içinde haykırdı.

Ses tellerini kaybetme pahasına bağırdı, çığlık attı. Aydınlık bir odada olduğunu bulanık görüşüyle gördü. Acı fazlaydı, acı çoktu.

Kemikleri kırılıyormuş gibiydi.

Çığlıkları odanın içinde yankılandığında boğazı acıyordu artık. "İstemiyorum!" diye haykırdı. "Doğsun istemiyorum."

Bacaklarını hissetmeyi bırakmıştı, sadece acı vardı. Nerede olduğunu ayırt edemediği güçlü acı...

Doğsun istemiyordu, nefret ediyordu karnındakinden. Aylarca yemeğe direnmişti, düşürmek için uğraşmıştı ama olmamıştı. Şimdi doğmak için yakıyordu canını, sanki ruhunu yeterince acıtmamış gibi. Zehirdi o, her şeyini mahveden adamın kanından bir zehir.

Acı bir kez daha bastırdı. Bu kez öyle güçlüydü ki bilincini yitirdi genç kadın.

Sonrası...

Bir anda koca bir rahatlama.

Acı geldiği gibi gitti, geride huzurdan başka bir şey kalmadı. Karanlık çağırıyordu yanına kadını. Bir kez bile düşünmeden kendini bıraktı karanlığın kollarına.

----

Bip. Bip. Bip.

Düzenli ritmik sesler.

Duyabildiği tek şey buydu. Aynı hızda öten biplemeler vardı.

Bir de karanlık.

Evet, karanlık vardı. Huzur dolu, sıcacık bir karanlık.

Mutlu hissediyordu genç kadın kendini. Huzurluydu.

Bip. Bip. Bip.

Gözlerini yavaş yavaş kırpıştırarak aralarken nerede olduğunu hatırlamaya çalıştı. Zihni sisliydi, bir şeyler hatırlıyordu ama anlam veremiyordu. Sonunda bakışlarını odaklayıp etrafa baktı. Tanımadığı bir yataktaydı, aydınlıktı oda. Elinin üstündeki serumu takip etti, hemen yanındaki cihazı gördü.

SİS (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin