50.

2.1K 104 41
                                    

16 Mart 2021

Gerginlikten dudağını yolmaya başladığında kalbinin atış hızı öyle yüksekti ki bir an kalp krizi geçirdiğini sandı genç kadın. Heyecandan ölebilirdi, sadece mecazen değil.

Derin nefesler alıp alnını ovaladı, başına giren iğrenç ağrıdan kurtulmaya çalıştı. Bu kadar gerilmesi saçmaydı belki ama engel olamıyordu. Söyleyeceklerini son bir kez aklından geçirip saçmalamamak için kendini tembihledi. Sözlerinin bugünkü altıncı tekrarındayken kapı çaldı.

Yerinden fırladığını sonradan fark etti.

Avuçları terlemişti, gergince bacaklarındaki kotuna silip kapıya yöneldi. Dolgun dudaklarına sahte bir gülümseme yerleştirdiğinde kapıyı henüz açmamıştı. Derin bir nefes alıp kapıyı açtı.

"Hoş geldin." dedi anlaşılmayan bir sesle genç kadın. Adamın elaları bu değişimi fark etmişti ama bozuntuya vermedi.

"Hoş buldum, güzelim. Nasılsın?"

"İyi."

Sen nasılsın demeyi bile unutmuştu İrem ama bunun farkında değildi. Aklından hala yapacağı konuşmayı tekrarlıyordu. Adamın kaşları hafifçe çatıldığında arkasını dönüp koltuğa geri gitti.

Bacakları öyle titriyordu ki ayakta durup duramayacağına emin değildi.

Koltuğa oturup bacaklarını altına aldı, kucağına bir yastık koyup sarıldı. Uygar onun bu durgunluğuna şaşkınca bakarken bir terslik olduğunu anlamıştı. "İrem?" dedi kadının yanına oturup koluna dokunurken. "Ne oldu güzelim?"

"Şey..." Yutkundu. "Bir şey olmadı, yorulmuşum sadece biraz."

"Emin misin?"

Başını salladı. "Hı hı. Biraz dinlenirsem geçer."

Al işte. Ayağına gelen fırsatı kendi kendine geri tepmişti. Öfkeyle söylendi genç kadın kendine.

Aptal, şimdi söylemeliydin.

Adam sevgilisinin hızlı cevaplarını anlayışla karşıladı. Sebebinin bu olmadığını biliyordu ama söylemesi için zorlamayacaktı. Zaten kendisi istediğinde anlatacaktı, emindi. Bunun için güvem verici bir şekilde gülümseyip bir elini sırtına bir elini bacaklarının altına koltukta kaydırıp kendine doğru çekti.

"Bakalım yorgunluğunu atmak için neler yapabilirim?" diye fısıldadı genç kadının zarif boynuna başını eğerken.

İrem'in kalbi yine bu tanıdık sıcaklık karşısında hızlandı.

Adam dudaklarını tenine bastırınca gözleri kapandı istemsizce.

Sıcak dudakların altında gerginliği azalmaya başlamıştı.

"Hamileyim." dedi bir anda. Sonra şaşkınca gözlerini açtı.

Gerçekten söylemiş miydi?

Uygar hızla geri çekilip şaşkınlıkla irileşen elalarını kadının yüzüne dikti. "Ne?"

Söylemişti.

İçinden kendine küfürler yağdırmaya başladığında beceriksizce gülümsemeye çalıştı. "Hamileyim." Sesi bir serçenin kalbi gibi titreşiyordu. Uygar şaşkınca yüzüne bakmaya devam etti. Şoka girmişti belli ki çünkü tek bir hareketlilik yoktı yüzünde. Bekledi kadın, algılayabilmesi için sevgilisine biraz zaman tanıdı. Bir dakikayı geçtiğinde yakışıklı yüzünde hala bir tepki yoktu. Kalbi sıkıştı. "Uygar?" diye fısıldadı gözleri dolarken.

SİS (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin