"Her şeyi anlıyorum ve bu beni öldürecek"
Banyodaki aynanın karşısında gördüğüm yüzden korkmuştum bu kadarını beklemiyordum açıkçası. Burnumdan akan kan dudaklarımdan çeneme yol çizmiş kan kurumuştu, dudağım patlamış sol gözümün altında hafif bir morluk vardı. Turuncu saçlarıma kan bulaşmıştı kendi kanım.
Pembe pijama takımım siyah ve kırmızı renge bürünmüştü üstümdekilerden zar zor kurtulup aynadan vücuduma baktım göğüs kafesimden bacaklarıma karat morluklara doluydu.
Daha fazla kendimi incelemeye gücüm kalmadı. Sıcak duş almaktan korkuyordum buz gibi suyu açıp altında oturdum. Kimsenin umrunda değildim ablamın bile gelip bakmamıştılar bana öldüm mü diye ölmemiştim keşke ölseydim diyordum kendime.
Soğuk su bedenime değdiği an çığlık atmak istedim. Elimi ağızıma götürüp çığlığımı içime hapsettim vücudum soğuk suya alışmıştı. Acılarım ise iki kat daha fazlalaşmıştı.
Bedenimin uyuştuğunu hissediyordum. Kendime pansuman yapacak halde bile değildim annemin gidişiyle babam yapacağını yapmıştı bana. Suyu kapatıp altından çıktım havluyu bedenime sarmadan önce aynadan vücuduma baktım yüzümde çok hasar yoktu dudağım patlamış, gözümün altında hafif bir morluk vardı hafif bir makyajla kapanırdı.
Bakışlarımı bedenime çevirdim beyaz tenimde kızarıklıklar ve morluklar vardı onları saklamam imkansızdı daha fazla kendime bakamıyordum havluyu bedenime sarıp banyodan çıktım.
Odamın ışıkları kapalıydı açmak istemiyordum. Iç çamaşırı giyemiyecek kadar canım acıyordu. Pijamalarımın arasından beyaz şort şeklinde olanı alıp üstüme geçirdim saçlarım şuan umrumda bile değildi.
Canımın acısı ve uykunun ağır basması sonunda daha fazla direnmek istemeden kendimi uykunun kollarına teslim ettim. Nede olsa sabah okula gidecektim.
Üstümdeki beyaz gelinliğe bakıyordum, elimdeki kına henüz solmamıştı bile birileri elimden tutup beni siyah bir odaya götürdü etrafimdaki insalar bana sarilip bir şeyler diyordu ancak tek bir şey anlamıyordum.
Karanlık odada ki kadınlar çıkınca. Odadaki tek beyaz olan yatağın üstünde oturuyordum. Etrafıma bakınıyor buranın neresi olduğu benim bu halde olmamın sebebini soruyordum kendime.
Kapının açılma sesi ile bakışlarım o kapıya döndü önce eli göründü kapıda olan kişinin daha sora bedeni yavaş yavaş inceleyip yüzüne odaklandığım kadın annemi.
Heycanla ayağa fırladım sesizce kelimeler döküldü dudaklarımdan.
- Annem!!!
Annem gelmişti biliyordum ölmediğini beni bırakmadığını geleceğini biliyordum koştum üstümdeki gelinliği umursamadan koştum.
Anneme sarılmama ramak kala elini uzatıp ona yaklaşmama engel oldu şaşkınlıkla anneme baktım gözlerinde öfke vardı saf öfke ama napmiştim ki.
Endişeyle seslendim cennet kokuluma.
- Annem!!!
Annem bana öfkeyle bakmaya devam edip asla beklemediğim tepkiyi verdi.
- Bana anne deme Avşin.
Göz yaşlarım benden izinsiz akarken nedenini merak etim.
- Neden anne naptim ki ben sana.
Annem öfkeyle konuşmaya devam etti.
- Hani okuyacaktın sen Avşin, hani doktor olacaktın böyle mi tutuyorsun bana verdiğin sözü şu haline bak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AVŞİN (Töre)
Teen FictionAvşin Sorin & Fırat Sorin - Yaklaşma bana !!! Genç kızın sesi odada yankılanırken, ceketini çıkaran adam yatağın önünde korkuyla duran kadına baktı. Sabır çekerek genç kizin kolundan tutup yatağa itirdi. Kalkmasina izin vermeden üstüne eğilip kız...