" Bu yüzsüz çağda, sen içimde duruyorsun büsbütün "- Sizi hepiniz bir olup sizden kat be kat güçsüz bir kızın hayatını mahvettiniz beni ölmeden öldürdünüz şimdi hiçbiriniz beni düşünüyormuş gibi yapmayın inanmıyorum size.
Yaşamak ne zor kalbi özgürlük için çırpınan ancak bedeni esaret altında çürümeye mecbur bırakılan ruhlara. Karşımda gözlerimin içine öfkeyle bakan adam ve yanımda gözlerinde biriken yaşlarla beni izleyen adam baba oğul olmazdı. Babası bu denli merhametliyken oğlu canavardı gücü bana yeten kalpsiz bir canavar.
Merakla izledikleri film gibi bakıyorlardı bana. Kesilen avuçlarimdan damlayan kanlar yerde küçük bir birikinti haline gelmişti. Kimse konuşmuyor sadece bana bakıyordu. Bende kalbimde biriken kırıklarla boş bir şekilde gözlerime bakan amcama bakıyordum. Kelimelerimin ortamda yaratığı gerginliğin farkındaydım bugün eteğimdeki taşları dökmezsem hep suskunluğa mahkum olacağımı biliyordum hemde Fırat bana amcamın yanında vurmuşken belki bu sayede amcamın vicdanına dokuna bilirdim.
Ağlamam biraz daha sakinleşmişken akan burnumu çektim elimin acısını kalbimin sızısı yüzünden şuan hissetmiyordum. Gözelerimin içine acıyarak bakan amcamı muhattap alarak konuşmaya çalıştım.
- Bak amca bunları dün gece yaptı.
Sweetimi yukarı doğru toparlayıp morluk içinde olan karnımı ve kollarımı gösterdim Fıratın o an ki bakışlarını size tarif etmeyi o kadar çok istedim ki yapamadım. Amcamın yaşlı gözleri vücudumda dolanırken sesimi biraz daha yükseltip konuşmaya çalıştım.
- Bütün konak duydu sesimi senin vicdanın duymadı mı ?
Cevap vermedi, belki vermek istemedi belkide verecek bir cevabı olmadı ortamdaki sessizliği yine benim hıçkırıklarım bozuyordu.
- Bırak gideyim amca bak yaşamıyorum, yaşayamiyorum Fırat nefes almama izin vermiyor ona nasıl zarar verdim bilmiyorum bile. Giderim burdan çok uzaklara kaçtı dersiniz bulamadık dersiniz lütfen amca beni oğlunun cehennemine hapsetme.
Gözlerimden ardı ardına akan yaşlar kelimelerime eşlik ediyordu. Amcamın yumuşayan bakışları doğru yolda olduğumun kanıtıydı ve ben şansımı sonuna kadar zorlamak dışında bir şey yapmayacaktım.
- Sana yalvarıyorum amca bu ilk değil son da olmayacak ben annem gibi olmak istemiyorum ben annemin hayalini yaşamak istiyorum lütfen önümde engelle olma bana yardım et biliyorum sen bunlar gibi değilsin gözlerini töre saçmalığı kör etmemiş senin yüreğini dinle.
Amcam tepkisiz bir şekilde bakmaya devam ederken Fıratın sesi olmuştu beni susturan öfkeden koyulaşmış gözleri ve sinirden titreyen çenesi birazdan başıma geleceklerin garantisini veriyordu.
- Kes sesini !!!
Fırat bana doğru geldi refleksle bir adım geri gittim sanki az önce ağzına ne gelse söyleyen ben değilmişim gibiydim. Fırat önümde durdu gözlerime meydan okurcasına bakıyordu korkuyordum evet ama onun korktuğumu bilmesine gerek yoktu ki bence korktuğumu da biliyordu zaten . Gözlerimi dikip onun gözlerine bakmaya devam ettim cesaretimi amcamdan almıştım umuyordum ki beni Fıratın eline bırakmazdı.
- Senin o dilini keserim.
Kurduğu saçma cümle bedenimi baştan ayağa titretmişti o an kendi aptallığıma kızdım gerçekten amcamın oğlunu bırakıp bana yardım edeceğine inanmıştım şimdi kim alacaktı beni Fıratın elinden hiçkimse. Aramızdaki son adımı da kapatıp kanayan avuçlarımı sıkı sıkı tutu canımı yakmak istiyordu, nasıl yapacağını da çok iyi biliyordu. Az önce hissetmediğim acı bedenime yayılırken tekrar ağlamama çok az kalmıştı. Kırdığım camlar üzerine doğru çekerken bedenimi ona engel olmak adına ayaklarımı yere sabitlemeye çalışıyordum .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AVŞİN (Töre)
Teen FictionAvşin Sorin & Fırat Sorin - Yaklaşma bana !!! Genç kızın sesi odada yankılanırken, ceketini çıkaran adam yatağın önünde korkuyla duran kadına baktı. Sabır çekerek genç kizin kolundan tutup yatağa itirdi. Kalkmasina izin vermeden üstüne eğilip kız...