9.Bölüm

10.1K 281 32
                                    

İfade edemediğim bir eksiklik hissi var içimde,
Sanki her şey başka türlü olabilirdi...

Üzerimden kalkıp oturur hale geldi ince pikeyi kaldırıp yatağa baktı baktığı yere baktım damlalar halinde solmaya yüz tutmuş kan lekeleri gözüme ilişti hayvan herif pikeyi tekrar üzerime fırlatıp banyoya gidip kapıyı hızla çarptı.

Kadın olmak bu kadar kolay olmamalıydı, içindeki çocuğu bu kadar kolay öldürmemeliydik hiç kimse içindeki çocuğu öldürüp kadın olamazdı, daha içindeki çocuğu büyütmeden kadın olamazdım ben dakikalardır boş gözlerle baktığım kan lekeleri mı beni kadın yapmıştı saçma geliyordu bana, kadınlığımı bir kaç damla kan belirleyemezdi ama buralarda böyleydi kadınlığını bacak arasındaki kan belirlerdi temiz ve saflığını.

Banyonun kapısı açıldı Fıratın sert adımları dolaba yöneldi gecenin karanlığında odayı gece lambaları aydınlatıyordu hâlâ aynı yere bakıyordum dolabın açılma sesi geldi bir kaç dakika sonra kumaş giyinme sesleri. Başımı kaldırıp karşıdaki aynaya baktım bütün çıplaklığım ile yatakta oturuyordum beyaz vücudumun büyük bir kısmı morluklarla doluydu turuncu saçlarım birbirine dolanmıştı gözlerim kırmızının en koyu halindeydi dudaklarım öpülmekten şişmişti küçük burnum bile ağlamaktan kızarmıştı.

Kendime boş gözlerle bakarken bana doğru gelen Fıratı farkettim altın da siyah eşofman dışında üzerinde bir şey yoktu adımları yaklaşırken bedenimi korku tekrar ele geçiriyordu bana tekrar dokunması fikri kendimi camdan atma istediğin uyandırıyordu.

Anneme ihtiyacım vardı, yanlızlık kendini derinden hissetiriken acaba söylesem götürür mü  diye düşündüm günlerdir tutunduğum daldı umut. Ağlamaktan kaybettiğim sesimi bulmaya çalıştım konuşamıyordum kelimeler bir araya gelmiyordu korkuyordum.

Fırat yatağın ona ayrılan kısmına geçip uzandı midemin bulandığını hissetim, kalkıp banyoya gitmek istedim kalkmaya yeltenmeden kasıklarımdaki ağrı kendini beli etti  kendimi  sıkmaktan kaynaklandığını biliyordum aslına bakarsan her genç kız gibi bu tür konulara biraz merakım vardı.

Anneme gitme istediği beni o kadar fazla zorlamıştı ki kendimi engel olamayıp Fırata söyledim.

- Beni anneme götür.

Sesim oldukça kısıktı ben bile zor duymuştum yanımda gözleri kapalı bir şekilde uzanan adama nefretle baktım. Cevap vermemesi beni sinir ederken daha sesli bir şekilde söyledim beni duyduğunu biliyordum.

- Beni anneme götür!!! 

Bakışlarım yüzündeydi gözlerini aralayıp çıplak vücuduma bakmadan yüzüme baktı. Her zamanki gibi tok sesiyle konuştu.

- Yat zıbar kafamı bozma benim!!!

Duyduğum kelimeler bir kez daha aptalığımı yüzüme vuruken ondan hangi akılla medet umduğumu düşündüm gözyaşlarım tekrar ardı arkası kesilmez bir şekilde yanaklarımdan akarken kendi işimi  kendim görmem gerektiğini anladım. Oturduğum yerden kalkmaya çalıştım canım acısı keski bir şekilde beli olurken ayağa kalktım aynada gördüğüm harabe bendim bir gecede beni bu hâle  getirsen ise rahat bir şekilde uyuya bilecek kadar mezhebi geniş bir adamdı.

Daha fazla kendime bakmaya tahammülüm yoktu küçük adımlarla banyoya gittim sabah yaktığı kıyafetlerimden geriye sadece dün gece uyumak için giydiğim avokado pijamalar vardı. Banyo kapısını kapatıp vakit kaybetmeden duşa gittim sıcak suyu açıp altına oturdum canım yanıyordu bana dokunduğu anlar tekrar tekrar gözlerimin önüne gelirken kendimi öldürme istediği artıyordu, onu durduramamıştım engell olamamak kendimden nefret etmeme sebep oluyordu.

AVŞİN (Töre)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin