Changbin eşinin boynundan öptü. Felix'in sonunda onu yeniden kabul ettiğini anlamıştı ve bir dahaki sefere ikisi de birbirini asla bırakmayacaktı.
''Yavru nasıl?'' diye sordu bir elini gencin karnına koyarak.
Felix de kendi ellerinden birini eşininkinin üstüne koydu.
''Sen yanımda olduğundan beri hiç olmadığım kadar iyiyim. Sanırım babacı bir yavru olacak. Yavrun bana çok çektirdi'' Felix sızlanmaya başladı.
''Sürekli midem bulandığı için yemek yiyemedim, güçlü baş ağrıları çektim ve devamlı olarak rahatsız hissediyordum''
Eşinin şikâyet edişini dinleyen Changbin güldü. Felix'in bakışları daha da yumuşarken sesi de alçaldı.
''Ama sen burada yanımda olunca... Hiç olmadığım kadar iyiyim işte''
Changbin bu sözleri duyunca göğsüne sıcak bir his yayıldı. Gencin elini kaldırıp üstünden öptü. Hafif gıdıklayan hareket Felix'i kıkırdattı.
''Seni bir daha asla bırakmayacağım aşkım. Tanrılar bana senin gibi güzel, akıllı ve sevgi dolu bir eş verdiği için kutsanmış olmalıyım. Güzelliğin bu dünyadaki herkesi ezip geçer. Gözlerin bütün evrenimi taşıyor ve sen her şeyin en iyisini hak ediyorsun. Söz veriyorum daha iyi biri olacağım, sana bütün evreni vereceğim. Gün ışığım, lütfen beni sonsuza dek eşin olarak kabul et''
Felix aldığı bütün iltifatlara memnun şekilde mırıldandı.
''Seksi olduğumu da unutma'' dediğinde Changbin güldü.
''Tabii ya! Eşimin dünya üstündeki en çekici insan olduğunu nasıl unutabilirim ki? Ah bu vücut'' dedi Alfa parmağını gencin beline sürterek.
Felix döndü ve eşinin gözlerine baktı. Alfasının kucağına yerleşip kollarını boynuna doladıktan sonra yüzüne yaklaşmaya başladı.
Changbin de içgüdüsel olarak eşinin belinden tuttu ve parlak mavi gözlerine baktı.
''Sanırım seni eşim olarak kabul etmem gerekecek. Ama fazla yumuşamışsın Changbin. Yani aramızda dominant olan kim şu an?'' dedi Felix pis pis sırıtırken.
Changbin yeniden kabul edilmiş olduğu için rahatlamıştı ama gencin diğer yorumlarını duyunca belindeki tutuşunu sıkılaştırdı ve bazı feromonlar salgılamaya başladı.
Felix bunu fark edince derin nefesler alarak Alfa'nın boynunu tırnaklamaya başladı. Bu sefer sırıtma sırası Changbin'deydi.
''Ne oldu? Dilini mi yuttun? Feromonlarımın yalnızca %1'ini salgıladım ve şimdiden zayıf düştün. Neydi o?.... Fazla mı yumuşamışım gün ışığı?''
Felix sakin kalmaya çalışırken hala derin nefesler alıyordu.
''T-tamam anladım, artık durabilirsin'' diye sızlandığında Alfa durdu.
''Seni şu anda sahiplenmek istesem bana karşı gelebileceğini mi sanıyorsun gerçekten? Bunu yapmayarak sadece kibar davranıyorum'' dediğinde Felix ofladı.
''Aynen öyledir. Neyse.''
Sonrasında başını Alfa'nın göğsüne dayadı ve parmaklarını onunkilere geçirdi.
''Seni seviyorum Binnie. Seni sevmeyi hiç bırakmadım...''
Changbin memnun bir iç çektikten sonra eşinin başını öptü.
''Aynısı benim için de geçerli gün ışığı. Ben de hiç bırakmadım ve ölüp gitsem bile sana olan sevgim biraz olsun azalmaz''
Felix kızarırken eşinin kollarında mırladı. Aralarındaki bağın tadını çıkararak orada bir süre öylece oturdular. Bu süre içinde ikisinin de yaraları iyileşiyordu.
Birlikte geçirdikleri bu barışçıl zaman odada yayılan bir guruldama sesiyle bozuldu. Sesin eşinin karnından geldiğini anlayan Changbin bir kahkaha attı.
''Ne?! Yediğim tek şey bir kâse pudingdi o yüzden bana gülme! Çocuğunun bana çok çektirdiğini söylemiştim!'' diye çıkıştı Felix. Changbin ise hiçbir şey demeden yataktan yavaşça kalkıp üstüne bir tişört geçirdikten sonra eşini bir prenses gibi kollarına aldı. Omega'nın alnını öptükten sonra ona gülümsedi.
''Bizim çocuğumuz'' diyerek onu düzelttiğinde Felix kızardı ve Alfasına sokuldu.
Sonrasında Changbin odalarından çıkıp mutfağa indi. Chan ve Hyunjin de çoktan geri dönmüş, eşleriyle birliktelerdi. Hyunjin ve Jeongin odalarındayken Chan ve Seungmin salondaydı. Jisung ve Minho ise hala mutfaktaydı, Jisung'un karnı büyüdükçe iştahı da artıyordu.
Tabaklar çoktan masada olduğu için Changbin eşini yerleştirdikten sonra hemen yanına oturdu.
Felix daha bir parmağını oynatamadan Alfası onu beslemek için kaşığına yemek aldı.
''Kendim yiyebilirim...'' dedi Omega utanarak ama Changbin durmadı.
''Belki de seni ben beslersem daha iyi yersin? En azından bir dene Lix'' Alfası böyle deyince Felix sözünü dinlemeye karar verdi ve ağzını kocaman açtı.
Mide bulantısı görünürde olmadığı için çok mutlu olan Omega, eşinin ona yedirdiklerini memnuniyetle kabul etti.
Çiftin yeniden mutlu hallerine döndüğünü gören Jisung ve Minho onlara uzaktan gülümsüyordu.
Yemeklerini yediklerinde 4ü de Seungmin ve Chan'ın Jeno'yla oturduğu salona geçtiler. Jeno çok hareketliydi ve hızla büyüyordu, herkes de ona bayılıyordu.
Felix koltuklardan birine yerleşince Changbin de hiç zaman kaybetmeden eşinin yanına oturup başını kucağına uzattı. Felix eşinin davranışına göz devirerek güldü.
İkilinin birbirine yakınlığını gören Seungmin ve Chan da mutludan öteydi. Artık her şey yerine oturmuştu. Yapboz tamamlanmıştı...
Changbin yüzünü eşinin karnına doğru dönerken Felix de Alfasının saçlarıyla oynuyordu. Alfa ona iyice yaklaşarak karnını öptü.
''Çok şımartılan bir yavru olacağını biliyorsun değil mi? Ama önce anneni şımartmalıyım'' dedi bakışlarını eşine çevirirken.
Omega kıkırdadı ve eğilerek Changbin'in burnundan öptü.
''Kim kimi şımartacakmış?'' diye takıldı burunlarını birbirine sürterken.
''Sana sahip olduğum için çoktan şımartılmışım gün ışığım'' dedi Changbin eşinin yanağını tutup dudağından öperek.
Çiftin birbiriyle olan tatlı iletişimini izleyen Seungmin bir uçtan bir uca gülümsüyordu.
''Yaaaa çok tatlısınız ama siz!''
Chan ise gözlerini devirdi ''Odanıza geçsenize ya! Kokularınız bütün salonu kapladı''
Felix Chan'a bakarak dilini çıkardı. Jisung ve Minho onları mutlu gördüğü için çok mutluydu. Aileleri sonunda yeniden bir aradaydı.
Changbin olduğu yerden kalktı ve Chan'a sırıttı ''Haklısın. Gitmeliyiz''
Felix'in kafası karışmıştı ama eşinin onu odalarına sürüklemesine izin verdi. Changbin eşini yataklarına yatırarak ona sarıldı.
''Changbin sen ne-''
''Şşşş... Sensiz geçirdiğim onca günde hiç uyuyamadım. Kokunu, sıcaklığını ve kalan her şeyine hasret kaldım''
Felix kızardı ve eşine iyice sokuldu. Alfa onu alnından öptükten kısa süre sonra düzenli ve yavaş nefesler almaya başladı, uykuya dalmış olmalıydı.
Omega ona parlak gözlerle baktıktan sonra ellerini tutarak gözlerini kapattı.
''Seni seviyorum Changbin''
Sonra da uyuyakaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sokak Kurtları -Stray Kids Omegaverse-
Fanfiction-Tamamlandı- Her sürünün bir varisi vardı. 4 tanesi alfa, 4 tanesi omega. Sürüler birbirilerini yok etmek için savaşlara girerken, varisler kimselere fark ettirmeden kaçtı. Tabii kendi sürülerini terk ettiklerinde başlarına neler geleceğinden habers...