Jisung masaya yerleştiğinde Minho da hemen yanına geçti.
Felix ve Changbin kucaklarında Jungkook'la birlikte misafirleri ağırlamaya geldiler.
Yeonjun ve Soobin masaya geçtiğinde onların kucağında da kendi oğulları vardı.
Changlix çifti bebeği görünce şaşırmıştı, kocaman gözlerle ona baktılar.
''Adı ne?''
Soobin gülümseyerek Yeonjun'a baktığında Beta soruyu cevapladı.
''Adı Kun''
İsminin tatlılığına herkes gülümsedi. Bu sırada Kun ellerini annesine doğru kaldırdı.
Yeonjun yavrunun ne istediğini anlayıp onu kendi kollarına aldı.
''Ana kuzusu gibi duruyor'' dedi Jisung kıkırdayarak.
Beta gülümseyerek oğlunun saçlarını okşadı.
''Belki de bir Alfa olduğu ve beni korumak istediği içindir''
''Çok inatçı bir Alfa olduğunu da ekleyelim lütfen'' dedi Soobin kollarını önünde birleştirerek.
''Sana çekmiş işte'' dedi Yeonjun gülerek.
Çiftin konuşmasına herkes gülmüştü.
''Neyse, sizler nasılsınız bakalım? Haberler neler?'' diye sordu Beta dikkatini yeniden ev sahiplerine çevirerek.
Felix kollarında hala Jungkook'u tutarak masaya yerleştiğinde Changbin de yanına oturdu, Omega başını eşinin omzuna yasladı.
Konuşmaya başlayan kişi Minho oldu.
''Seungmin daha dün doğum yaptı, Jisung da ikinciye hamile ama bunu zaten öğrendiniz''
Yeonjun bebeğiyle ayağa kalktı ve etrafına bakınmaya başladı.
''Ne?! Neredeler? Bebekle tanışmak istiyorum!''
''Hala uyuyorlar'' diye kıkırdadı Jisung.
''Bebek nasıl görünüyor? Kime benziyor?'' diye sordu Soobin yüzünde bariz bir endişeyle.
''Her anlamda Seungmin'e benziyor, ayrıca bir Omega. Chan ise şu an ikisi konusunda da çok korumacı davranıyor ama sanırım söz konusu eşi ve yavrusu olunca her Alfa böyle oluyor''
Jisung böyle dediğinde Yeonjun onu abartılı şekilde onayladı.
''EVET! Kesinlikle katılıyorum''
''Bu doğru değil-'' diyerek dudak büzdü Soobin.
''Yaaaaani, bebeğim seni çok seviyorum ama kendimi koruyamayacağımı düşündüğün için 1 ay boyunca dışarı adım atmama izin vermedin''
Herkes yine gülmeye başlarken Soobin'in kulakları kızardı.
''Peki Jeongin ve Hyunjin nasıllar? Her zamanki gibi mi?''
Masanın çevresinde oturanlar bir süre düşünürken konuşan ilk kişi Changbin oldu.
''Aslında her zamanki gibiler ama bazı değişiklikler de var gibi. Çok fark edilmiyor sanırım ama Hyunjin çok daha korumacı davranıyor ve Jeongin hiç olmadığı kadar yapışkan, hem de herkese karşı''
Herkes onu onaylarken Yeonjun bir süre düşündü.
''Bu ne zamandır böyle?''
''Birkaç gün galiba, pek normal değil işte'' dedi Felix Jungkook'un başını okşarken.
''Belki de Jeongin ön kızışma dönemindedir? Bütün semptomlar tutuyor'' dedi Soobin.
''Öyle bir olasılık var tabii. Ama bu kaosa yol açabilir. Eğer kızgınlık dönemine girerse evdeki Alfalar da bundan etkilenir. Ben ve Chan neyse ama Changbin'i çok fena etkiler hem de'' dedi Minho.
Changbin'in kafası karışmışken Felix sinirlendi ''Ne?! Neden?!''
''Sakin ol Lix bu normal. Chan'ın bütün içgüdüleri Seungmin ve yeni doğanın üstünde, eşi kendine gelene kadar yeniden çiftleşmeyi düşünemez yani. Bana gelirsek benim içgüdülerim öncelikle Jungkook'a odaklı, ayrıca Jisung yeniden hamile olduğu için ona da bağlıyım. Ama Changbin'in iç güdüleri her an çiftleşmeye açık halde-''
''Hamile bir eşi veya bir yavrusu olmadığı için mi?!''
Felix yumruğunu masaya vurup ayağa kalkarken gözleri parlıyordu.
Jisung eşini tutabilmesi için Changbin'in kollarındaki yavrusunu aldı.
Tam kayıplarını unutacakken onlara bu şekilde hatırlatılmıştı.
''Lix her şey yolunda. Sakinleş gün ışığım. Ben sadece seni istiyorum tamam mı?''
Changbin eşine sarılırken boynundaki işarete sürtünerek onu biraz sakinleştirebildi.
''Üzgünüm Binnie, be-ben-'' Felix titremeye başlarken eşi onu ciddi bir ifadeyle durdurdu.
''Başlama bile! Olanlar senin suçun değildi! Bunu. Aklından. Çıkar!''
Çift birbirine sıkıca sarılırken diğerlerinin yapabildiği tek şey onları öylece izlemek oldu.
Dış kapı aniden açıldığında birinin bağırışı duyuldu.
''BİZ GELDİİİİİİİKKKKKKKK!!!''
Jeongin her zamanki gibi enerji doluyken Hyunjin onu takip ediyordu. Avlarını onunla daha sonra ilgilenmek için evin dışındaki barınağa bırakmışlardı.
Çift mutfağa girdiğinde bütün bakışlar onlara çevrildi.
''Neşe dolusun Jeongin. Bunu çok özlemiştim!'' diye kıkırdadı Yeonjun, Jeongin ise şaşıp kalmıştı.
''Yeonjun? Soobin? Kucağındaki yavru?''
Şu an kafası karışık bir yavru köpek gibi görünüyordu ve herkes buna güldü.
''Evet biziz, bu küçük Alfa da oğlumuz Kun''
Jeongin bu kez mutlulukla zıplayarak onlara doğru gitti ve Beta'yla bebeğine sarıldı. Herkes gülerken Hyunjin de eşine gülümsüyordu ama nedense ona yakın olacak şekilde duruyordu. Sanki eşiyle arasında 30 santimden fazla mesafe olursa rahatsız oluyor gibiydi ve Soobin bunu fark etmişti.
Soobin Changbin'e baktığında karşısındaki Alfa ona 'ne demek istediğimi anladın mı?' bakışı attı. Soobin onu anlar şekilde başını sallarken Jeongin'e sarılırken neredeyse boğulan eşine bakıyordu.
Jeongin sarılmayı bıraktığında masada Changbin'in yanına oturmuştu, az önceki konuşmadan sonra odadaki herkes bu harekete çok gerilmişti. Hyunjin de gidip eşinin diğer tarafına oturunca Jisung kahvaltıyı servis etmeye başladı.
Kısa süre sonra Jeongin terlemeye ve güçlü feromonlar yaymaya başlayınca herkes bunu fark etmişti. Nefes almakta güçleniyor olması ve tişörtünü çekiştirmesi hepsini endişelendiriyordu.
Changbin bundan etkilenmemek için burun deliklerini tıkarken Minho konuşmaya başladı.
''Felix, Changbin'i al ve gidin. Kontrolünü kaybetmemeli''
Felix yutkunarak başını olumlu anlamda sallarken Changbin'le birlikte ayağa kalktı. Çok gergindi ama yine de Alfasıyla birlikte evden ayrıldı.
Jisung önce Jeongin'e sonra da Hyunjin'e baktı.
''Hyunjin eşin şu an kızgınlık dönemine girdi. Onu odanıza götürüp yardım et, yoksa daha da fazla acı çekecek''
Hyunjin cevap vermedi, Jeongin'in gözleri parlarken onunkiler de parlamaya başlamıştı bile. Sızlanan eşini kucakladı ve odalarına çıktı. Changbin, Jeongin ve Hyunjin'den yayılan kokular bütün evi sarmıştı.
Belli ki Jeongin Changbin'i ciddi şekilde tetiklemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sokak Kurtları -Stray Kids Omegaverse-
Fanfic-Tamamlandı- Her sürünün bir varisi vardı. 4 tanesi alfa, 4 tanesi omega. Sürüler birbirilerini yok etmek için savaşlara girerken, varisler kimselere fark ettirmeden kaçtı. Tabii kendi sürülerini terk ettiklerinde başlarına neler geleceğinden habers...