Changbin & Felix
Changbin ormanda uzun bir süre koştuktan sonra taşlı bir mağara gördü. Saatlerce yolculuk ettikten sonra burada kalmanın iyi olacağını düşünüp eşyalarını oraya bıraktı.
Ateş yakabilmek için biraz odun toplamaya karar verdi. İnsan formuna dönüp yeteri kadar odun topladığında da mağaranın önüne dönüp hepsini yere bıraktı.
Ateşi yaktıktan sonra bir şeyler yemek için yeniden kurduna dönüştü ve avlanmaya çıktı. Gözüne yavru bir geyik takıldığında bunun ona yeteceğini düşündü ve hızlıca pusuya yattı.
Bulunduğu otların arasında neredeyse hiç görünmüyordu, iç güdülerinin alevlendiğini hissederken kırmızı gözlerinin rengi yoğunlaştı. Tek başına avlanmayalı epey uzun zaman olmuştu. Tam geyiğe saldırmak için uygun zamanı yakalamıştı ki, solundan bir şeyler ona çarptı ve yıktı.
Changbin onu iten kişiyle birlikte yere yığıldı.
Göğsünde bir tüy yumağı hissedince onu itti ve beyaz tüylü mavi gözlü bir kurt gördü, karşısındaki bir Omega olmalıydı.
Çok da sinirli görünüyordu. Beyaz kurt, Changbin'e öfkeli gözlerle bakarak hırlıyordu.
Changbin yeniden insan haline döndü, o da çok sinirliydi. Alfa aurası o kadar güçlüydü ki diğer Alfalar bile ona boyun eğerdi. Changbin ileriye adım attıkça beyaz kurt da birer adım geriliyordu.
Beyaz kurdun sırtı bir ağaca çarptığında köşeye sıkışmış oldu ama bakışları hala sinirliydi.
''Dönüş.'' dedi Changbin derin bir sesle. Karşısındaki kurt ise ürpermesine rağmen hareketsiz kaldı ve dönüşmedi.
''Buraya geldin, avımı mahvettin, beni yere yıktın, şimdi de bana saygısızlık mı ediyorsun Omega? Dönüş dedim.''
Aldığı emre karşı gelemeyen Omega insan haline döndü.
Changbin ise gördüğü Omega'nın güzelliğiyle serseme dönmüştü.
Soğuk mavi gözleri, keskin çene hattı ve açık renkli saçları harika görünüyordu. Changbin Omega'yı baştan aşağı sanki bir avmış gibi süzdü, gözleri Omega'nın her bir kıvrımında oyalanıyordu.
Çok güzel
Diye düşünürken içindeki kurt karşısındaki görüntüye gürlemeye başladı.
''Fotoğraf çek de elinde kalsın bari'' dedi Omega sırıtarak, Changbin ise buna şaşkın kalmıştı.
''Ya tam bir aptalsın yada çok cesursun, yada ikisi de. Bir Alfa'yla bu tavırla konuşman için başka bir açıklama göremiyorum. Ölüm fermanını mı imzalamaya çalışıyorsun?''
Felix'in bu sözlerine kızmış olması Changbin'in yüzüne bir sırıtış yerleştirdi.
''Öncelikle, benim bir adım var. Ben aptal veya cesur falan değilim, ben Felix'im anladın? İkinci olarak da, özenti bir Alfa'dan korkacak değilim''
Felix şu anda bunları söyleyerek tehlikeli sularda yüzdüğünü biliyordu, ama sırf bir Omega olduğu için kendisiyle bu şekilde konuşulmasına katlanamıyordu. Changbin'in ona gürlediğini duydu.
''Felix....''
Changbin ileriye birkaç adım daha attı. Kısa süre sonra da Felix'i kendisi ve arkasındaki ağaç arasında sıkıştırmıştı. Felix ise bundan ne kadar etkilendiğini belli etmemeye çalışıyordu.
''E-evet?'' Cevap verirken dili sürçtüğü için içten içe kendine sinir olmuştu.
Changbin bir kez daha sırıttı.
''Felix'' dedi Omega'nın kulağına.
''Evet?'' diye cevap verdi Omega fısıldayarak.
İsmini bu Alfa'nın ağzından duymak hoşuna gitmeye başladığı için kendini çok zayıflamış hissediyordu.
''Felix, neden beni yere yığdın? Özenti bir Alfa olarak çok mu dayanılmaz geldim sana yoksa?'' dedi Changbin Felix'in kulağını hafifçe ısırarak.
Felix sesli şekilde bir nefes aldıktan sonra cevap verdi.
''S-seni yavru bir geyiği avlamak üzereyken gördüm ve yaşamaya yeni başlamış birini öldürmenin canice olduğunu d-düşündüm. Gidip yetişkinleri avlayabilirsin ama lütfen yavruları a-avlama''
Alfa'nın vücudu kendi vücuduna baskı kurarken Felix'in dili sürekli sürçüyordu. Söyledikleri bitince ise bir kıkırdama duydu.
''Kendi iyiliğin için fazla tatlısın. Senin gibi bir Omega neden böyle tehlikeli bir ormanda tek başına?'' diye sordu Changbin, bir yandan da Felix'i daha fazla etkilemek için boynuna öpücükler kondurmaya başlamıştı.
Karşısındakinin üstünde bıraktığı etkiyi çok sevmişti ve bunun tadını çıkarabildiği kadar çıkaracaktı. Felix'in cevap vermediğini fark edince başını kaldırıp ona baktı ve çoktan bayılmış olduğunu gördü. Buna şaşırdı ama gülmeye başladı.
''Sanırım senin sınırın buydu. İlginç bir Omega'sın. Bu eğlenceli olacak'' dedikten sonra Felix'i kollarına aldı, yerde duran çantasını da omzuna atıp yeniden mağarasına doğru gitti.
Onu yatırınca da uzunca bir süre uyuyan güzelini izlemeye koyuldu.
--------------------------------
Yazar notu: Dönüştükleri zaman kıyafetleri zarar görmüyor, bu yüzden kurttan insana döndüklerinde kıyafetleri olduğu gibi kalıyor.
(Umarım ilk bölümü sevmişsinizdir ^^)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sokak Kurtları -Stray Kids Omegaverse-
Fanfic-Tamamlandı- Her sürünün bir varisi vardı. 4 tanesi alfa, 4 tanesi omega. Sürüler birbirilerini yok etmek için savaşlara girerken, varisler kimselere fark ettirmeden kaçtı. Tabii kendi sürülerini terk ettiklerinde başlarına neler geleceğinden habers...