Bölüm 25

3.1K 352 20
                                    

Felix ve Changbin salonda Seungmin'i görünce Omega ona doğru koştu.

''SEUNGMİN, GERİ DÖNMÜŞSÜN!'' diyerek ona sarıldı, Changbin de eşinin yeniden gülümsüyor olmasına sevinmişti.

''Beni çok endişelendirdin, iyi misin?'' diye sordu hala sıkıca sarıldığı sürü üyesine.

''Evet artık iyiyim Lixie'' 

Chan bu sırada endişeli şekilde eşine doğru birkaç adım attı.

Felix önce ona sonra da Seungmin'e baktı.

''Onun nesi var?'' diye sordu bir kaşını kaldırarak.

Seungmin hafifçe kıkırdadı.

''Geri geldiğimden beri biraz korumacı sadece''

Chan ona göz devirdiğinde eşine güldü.

''Ona biraz fazla sıkı sarıldığını düşünmüyor musun Felix?''

Artık Felix'in de Changbin'in de kafaları karışmıştı.

''Kırılacak hali yok ya. Sakin olsana sen!'' dedi Felix hafifçe sinirlenerek, arkadaşını çok özlemişti sonuçta.

''O kırılmayabilir ama bebek kırılabilir!'' Chan böyle dediğinde Felix birkaç adım geri çekildi.

''Hamile misin?'' diye sordu Seungmin'e.

''Şey... Uzun hikaye, ve zaten hiç istememiştim ama.. Ben.. Kaçırıldığımda..'' cümlesini tamamlayamadığında Chan gelip ona arkasından sarıldı.

''Ah...'' Felix ve Changbin bebeğin Chan'dan olmadığını anlamıştı. Ama Chan'ın gülümsemesini görünce onlar da mutlu oldu.

''Tebrikler!'' dediler aynı anda.

''Teşekkürler'' 

Ortamı boğan bir gerginlik vardı ve bunun kaynağı Felix ve Changbin gibiydi.

Changbin eşinden yayılan kıskançlığı hissedince elini tuttu ve onu kendine çekti.

''İzninizle biz devriye gezmeye çıkıyoruz. Size keyifli zamanlar dileriz''

Karşıdakilerin cevabını beklemeden Felix'i evden dışarı çıkarıp ona sarıldı.

''Her şey yolunda bebeğim... Üzülme... Bu onlar için de zor olmalı''

Felix eşinin göğsüne gömülüp ağlamaya başladı.

''Bunu kontrol edemiyorum Changbin. Tekrar mutlu olmayı gerçekten çok istiyorum ama ben.. ben yapamam. Yeniden hamile kalıp kalamayacağımı bile bilmiyorum. Bunları yeniden yaşayamam!''

Changbin eşinin sırtını sevgiyle sıvazladı.

''Şşşş sorun yok Lix. Bu senin kararın ve ben buna saygı duyacağım. Ben seni seviyorum ve bana yavru veremesen de bu değişmeyecek. Sadece yeniden mutlu olabilmeni istiyorum gün ışığım'' dedi.

Söylediklerinde ciddiydi ve Felix bunu hissedebiliyordu.

''Biraz koşmaya ne dersin?'' diye sordu Alfa eşi biraz sakinleştiğinde.

Felix heyecanlanıp gerinmeye başladı.

''Bana yetişebileceğine emin misin?'' diye sordu sırıtarak.

İkisi de kurtlarına dönüşüp birbirilerine sürtündü.

''Hazır? BAŞLA!'' Felix çoktan koşmaya başlamıştı.

''Hey! Buna şike denir!'' diye bağırdı Changbin.

''Hayır değil. Hadi amaaaa sen fazla yavaşsıııııııın'' diye takıldı Omega.

Changbin aralarındaki farkı kolayca kapattığında sırıttı.

''Bir dahaki sefere daha iyisini yap bebeğim'' diye takıldı o da eşine.

Felix aniden durunca Alfa dönüp ona baktı, ama gördüğü tek şey üstüne doğru koşan eşi oldu. Büyüğünün üstüne atlayıp onu yine yere sermişti.

''Yine mi?!''

Alfa sızlanırken Felix onu altına alırken gülüyordu, kuyruğu da yavru bir köpeğinki gibi sallanıyordu.

''Bu sana komik mi geliyor?''

Changbin sırıtarak yerlerini hızlıca değiştirdi ve Omegasını kendi altına aldı, bu kez onun kuyruğu sallanırken çok mutluydu.

''Changbinnnnn bırak beniiii~'' diye sızlandı Felix onu itmeye çalışarak.

''Asla!'' dedi Alfa eşinin kulağını hafifçe ısırırken.

Biraz birlikte eğlendikten sonra devriyelerini rahat rahat tamamladılar.

''Felix, seni o kadar çok seviyorum ki sensiz yaşayabileceğimden emin değilim'' dedi Changbin.

''Ben de seni seviyorum Changbin. Başka bir eşim olabileceğini hayal bile edemiyorum''

Birlikte mutlu şekilde sürü evlerine döndüler.

Kayıpları ilişkilerini güçlendirmişti.

-----------

Yeniden dönüştüklerinde el ele eve girdiler ve henüz hiçbir şey yemedikleri için doğruca mutfağa yöneldiler.

Wooyoung masada oturmuş omlet yiyordu, çiftin girdiğini görünce onlara kocaman gülümsedi.

Onlara acıyarak bakmanın en çok onlara zarar vereceğini bildiğinden, tersine ikisini de neşelendirmeye karar verdi.

''Günaydın Darkbinnie! Omlet yaptım Lixue! Denemek ister misiniz? Harika oldu!'' dedi gülümserken.

''Wooyoung LÜTFEN ama, bunu yapmayı ne zaman keseceksin? Ben artık büyüttüğün bebek değilim hani'' diyerek göz devirdi Changbin.

Bu sırada Felix gülmekten yere yatmıştı.

''Darkbinnie- bunu çok sevdim. Keşke her sabah bu huysuz Alfa'yı uyandırmana şahit olabilseydim'' derken gülmeye devam etti.

Changbin normalde eşinin bu sözlerine gıcık olurdu ama şu anda sadece onun kahkahasını yeniden duyabildiği için çok mutluydu. Buna kalbi eriyordu.

''Ah bir bilsen... Beni durdurmak için üstümde Alfa sesini kullanırdı'' dedi Wooyoung Omega'nın kahkahalarına katılarak.

''Binnie! Bunu yapmamalısın!'' diye onu azarlamaya çalıştı Felix kahkahalarının arasında.

''Ah hadi ama... Zaten ben ne dersem diyeyim durmuyordu ve o zamanlar çok daha huysuzdum''

''EVET BUNA KESİNLİKLE KATILIYORUM!'' Wooyoung Felix'le birlikte gülmeye devam ederken Changbin de gülümseyerek onları izliyordu.

''Tamam tamam pes ediyorum.. Hadi artık bir şeyler yiyelim olur mu bebeğim?'' diye sorduğunda onu onayladılar ve masaya yerleştiler.

Herkesin işi bitince sürüden olmayanların gitme vakti gelip çatmıştı, herkes vedalaşırken en zor ayrılığı Jisung ve Yeonjun yaşadı. Ama diğerlerinin artık gitmesi gerekiyordu, artık onların da kendi yollarına dönmesinin zamanıydı.

''Doğumdan sonra mutlaka bizi ziyarete gelin olur mu? Onunla tanışmak için can atıyorum'' dedi Jisung Beta'ya sarılırken.

''Tabii geliriz! Kendinize çok dikkat edin ve Jungkook'u bolca şımartın!'' dedi Yeonjun da ona sıkıca sarılarak.

Wooyoung ve diğerleri de artık Yeonjun ve Soobin'in sürüsündeydi, bu yüzden 9 kişilik sürü evinden ayrılıp kendi evlerine yola koyuldular.



Sokak Kurtları -Stray Kids Omegaverse-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin