Felix acıktığını hissedince mutfağa indi. Buzdolabından kendine bir kase çikolatalı puding çıkardı. Bir de kaşık aldıktan sonra oturma odasına gidip Jisung ve Jungkook'un yanına oturdu. Pudingini yemeye başlayan Omega kendini çok yorgun hissediyordu.
''İyi misin Lixie?'' diye sordu Jisung Felix esnerken.
''Yorgun gibiyim ama uyuyasım da yok''
''Sana çay veya sıcak süt falan getirmemi ister misin?'' diye sordu Luna endişeyle ama Felix başını iki yana salladı.
''Yok teşekkür ederim, sanırım hamilelikten oldu. Yakında düzelirim''
Jisung hafif bir iç çekerek Omega'nın saçlarını okşadıktan sonra Jungkook'un bezini değiştirmek için ayağa kalktı. Felix pudingini bitirdikten sonra kasesini masaya bıraktı ve başını koltuğa yasladı, bir türlü rahat edememişti. Olduğu yerde birkaç kez kıpırdandı ama faydası olmadı.
Diğerleri ona bakarken Seungmin bir şeyler söylemek için ağzını açmıştı ki, Jeongin ayağa kalkıp Felix'in yanına oturdu. Büyüğünü kendine çekerek kuyruğuyla ona kabarık bir yastık yaptı.
''Kendini rahatsız hissediyorsan bunu bize söyleyebilirsin biliyorsun değil mi?'' diye sordu en genç gülümseyerek. Felix de ona gülümsedikten sonra iyice ona sokuldu ve rahatlamaya başladı. Hala onu rahatsız eden bir şeyler vardı ama ne olduğuna bir türlü parmak basamamıştı.
Jeongin'in kuyruğuna başını dayamış halde çok rahat olduğu için fazla kıpırdamak istemiyordu. Bir süre sonra en genç uyuduğunda Felix bunu çok tatlı buldu.
Bunu gören Hyunjin de eşinin tatlılığına gülümsemişti, ama onlara doğru yürürken Felix'e olan gülümsemesi özür dilercesineydi. Felix onu anlayınca başını gencin üstünden hafifçe kaldırdı. Jeongin kucaklanınca uykusunda biraz sızlandı ama Hyunjin onu sıkı sıkı tutarken rahatladı ve Alfasına iyice sokuldu.
Hyunjin eşini odalarına çıkardı ve üstünü örttükten sonra alnına bir öpücük kondurarak odadan ayrıldı.
Bu sırada Felix de ayağa kalkıp Seungmin ve Jeno'nun yanına gitti, Jungkook ve Jangmi şekerleme yaptığı için müsait olan tek kişiler onlardı. Jisung ve Minho akşam yemeği hazırlıklarını üstlenirken Chan ayağa kalkarak gerindi.
''Devriye zamanı gelmek üzere, ben giderim''
''Benim de gidesim var, bakalım hangimiz daha hızlı olacak!'' dedi Hyunjin odaya girer girmez heyecanla Chan'a bakarak.
''Tamamdır, hadi gidelim!'' dedi Chan da heyecanlanarak.
Seungmin ve Felix Alfaların bu konuşmasına kıkırdamıştı, ama odaya başka birinin girdiğini gören Felix'in gülümsemesi hemen solmuştu.
Changbin hala üstü çıplak halde oturma odasına girdi. Gözleri bir anlığına Felix'in mavi gözlerine takıldı, ama Omega başını hızlıca çevirerek göz temaslarını bozdu.
Göğsündeki büyük mavi iz belirgin şekilde iyileşmişti ama yine de üstüne bir şeyler giyecek kadar rahat değildi.
Changbin'in gözleri hala Felix'teyken odadaki herkes ortamın gerginliğini hissediyordu.
Hyunjin ıslık çalarak ona doğru gitti ve bir kolunu boynuna doladı.
''Vay be! Gittiğinde spor falan mı yaptın sen? Şu baklavalara bak!''
2 Alfa buna gülerken Chan da yanına gidip onu gıcık etmek için izin olduğu yere dokundu. Changbin hafifçe hissettiği acıya hırlarken Chan ve Hyunjin hala gülüyordu.
''Oha ya, vücudun cidden taş gibiymiş!'' dedi Chan şaşkın halde.
''Eeee, olası düşmanlar için hep çevreyi kolluyordum ve yemek için sürekli ava çıkmak zorundaydım. Sanırım o kadarı yeterli oldu ama ben spor yapmaya devam edecek gibiyim, bu halimi daha çok sevdim'' diye açıkladı Alfa yaralı göğsünü tutarak.
''Ben de birkaç günlüğüne ayrılayım ya. Eminim ki tanrılara yaraşır bir vücutla geri dönerim- AH!'' Chan arkasını döndüğüne kafasına atılanın bir oyuncak olduğunu gördü.
Geldiği yere baktığında Seungmin ona hırlıyordu.
''Umuyorum ki bu bir şakaydı.'' dedi Omega, Chan hemen ona sarılmaya gitti.
''Elbette şakaydı aşkım! Sakin ol buradan asla ayrılmam'' Alfa eşinin yanağını öperken odadaki herkes gülümsedi.
Bu sırada Hyunjin Changbin'in Felix'e nasıl baktığını gördü, bu kadar acı çekiyor olmalarına çok üzülüyordu.
''Chan ve ben devriye gezerken kimin daha hızlı olacağını konuşuyorduk, bize katılmak ister misin?''
''Aynen, senin de bana karşı kaybedesin var mı?'' diyerek sırıttı Chan. Changbin de sırıtıyordu.
''Varım!'' dedi özgüveni yükselmiş halde. Sürü üyeleri gerçekten ona çok yardımcı oluyordu.
''Tamamdır, ama sen aramıza son katılan olduğun için bu işi Ji annemize sorma görevi sana kalıyor. Biz seni kapıda bekleriz! Bol Şans!'' dedi Chan gülerek, Hyunjin de gülmesinde ona katılınca odadakilere hızlıca veda edip evden kaçarmışçasına çıktılar.
''Ah bu baş belaları...'' Changbin bir iç çektikten sonra mutfağa gitmek üzere odadan ayrıldı.
Seungmin ve Felix Alfaların bu davranışlarına güldü.
''Ne çocuklar ama'' dedi Felix Seungmin ona gülümserken.
''Belki de şu an ihtiyaçları olan şey budur. Özellikle Changbin'in...''
Felix'in ifadesi düştü ama ona katılıyordu. Aslında Changbin'in Alfa içgüdülerini provoke etmek istiyordu. Belki bunun da bir yardımı olurdu.
Changbin Minho ve Jisung'un lezzetli yemekler yapıyor olduğu mutfağa girdi. Onu fark ettiklerinde Jisung aceleyle yanına gidip yaralarına bakmak için onu baştan aşağı süzdü.
Minho da yanına gider gitmez aynını yaptı. Changbin'in göğsündeki mavi izi gören Jisung'un kalbi acıdı. Luna elini oraya atmak üzereydi ki Changbin onu durdurdu.
''Artık iyiyim anne'' dedi ama Jisung başını iki yana salladıktan sonra sinirli bir ifadeyle Minho'ya baktı.
''Hayır! Çok abarttın! Bir daha asla bu kadar ileriye gitme!'' Luna onu azarlarken Minho bir elini ensesine attı.
''Evet anlaması biraz zaman aldı. Seni o denli dövdüğüm için özür dilerim Changbin, kendimi kaybetmiştim''
Changbin onlara gülümseyerek başını olumlu anlamda salladı.
''Gerçekten iyiyim artık, yarına hiçbir şeyim kalmaz''
Baş Alfa ve Luna ona gülümsedi. Sonrasında Changbin buraya neden geldiğini hatırladı.
''Şey, aslında buraya size Chan ve Hyunjin'le birlikte devriyeye çıkmak istediğimizi söylemeye geldim'' dediğinde Minho bir kaşını kaldırdı.
''Hepiniz ha?''
''Evet, yarış yapıp kimin daha hızlı olduğuna bakacağız'' diye açıkladığında Jisung kıkırdadı.
''Çocuklar işte... Tamam, güvende olun yeter'' Minho bunu söyler söylemez Changbin odadan dışarı fırlayıp onu bekleyenlerin yanına gitti.
Jisung ocaktaki yemeğe dönerken Minho ona arkasından sarıldı.
''İddiasına varım ki Changbin kazanır'' dedi Luna, eşi de ona katıldı.
''Ben de öyle düşünüyorum hayatım''
Changbin, Chan ve Hyunjin dışarda buluşunca kurtlarına dönüşüp kürklerini savurdular. Birbirilerinin boynuna sürtündükten sonra da bölge kontrolüne başlamak için evden uzaklaştılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sokak Kurtları -Stray Kids Omegaverse-
Fanfiction-Tamamlandı- Her sürünün bir varisi vardı. 4 tanesi alfa, 4 tanesi omega. Sürüler birbirilerini yok etmek için savaşlara girerken, varisler kimselere fark ettirmeden kaçtı. Tabii kendi sürülerini terk ettiklerinde başlarına neler geleceğinden habers...