Zafer ....
Sabah annemin başımda ''Hadi Kalk Zafer !'' diye cırlamasıyla uyandım .Bir yandan da ''Oğlum bu karanlık ne böyle !Şu camı açalım , güneş girsin odana.'' diye söylenerek, camı açtı.Yüzüme vuran güneş ışığıyla gözlerimi kısıp ,''Of anne ya !Zaten başım çatlıyor. '' diye söylendim, ve yorganı başıma kadar çektim .
Ama annem durmayıp ,yorganı başımdan çekti .Ellerini beline koyup ,gözlerini kısarak, bana baktı. ''Bana bak Zafer ,Koca adam demeyeceğim ,biraz daha kalkmazsan, alacağım ayağımın altına .''diye tehdit etti beni. Gözlerimi devirip , yatakta oturdum .Ona bakıp ,''Ne var anne sabah sabah!'' dedim .Annem de ''Bugün mısır meci si var unuttun mu?'' diye sordu .Ben kaşlarımı çatıp, onu dinledim .Annem bunun üzerine ,''Ben malum; babanı bırakıp gidemiyorum .Kız kardeşin ve ablan çok istiyor.Sen de onlarla birlikte gidip ,başlarında duracaksın.'' dedi.Anneme bakıp ,''Olmaz, anne ben hiç bir yere gitmiyorum. '' diye ısrar ettim .Annem gözlerini büyüterek, ''İtiraz istemiyorum .Gideceksen dediysem, Zafer .Gideceksin.'' diye son sözünü söyledikten sonra ,odamın kapısını sertçe kapattı.
Gözlerimi yumup ,Ya sabır, dedim kendi kendime .Sonra da ,''Of Anne of !'' diye söylenerek, yataktan kalktım .El mahkum o meci 'ye gidecektim .Hayır anlamadığım ,erkek adamın meci de ne işi vardı .Bu kadınların aklına akıl sır ermezdi. Meci ;bizim köyün güzel adetlerinden biriydi. Her yaz bütün köylü olarak toplanır ,eğlence yapardık .Maniler okunur ,türküler söylenirdi.
Dolabımdan beyaz pantolon ,üstüne de ,mavi gömleğimi alıp, hızlıca giyindim .Odadan çıkıp, salona ilerledim .Annem çoktan sofrayı kurmuştu bile.Bana bakıp ,''Hadi oturun bir an önce!'' dedikten sonra kızlara ''Zehra ,Esma !Hadi gelin ,kahvaltı hazır,'' diye bağırdı. Onlar da ''Tama geliyoruz,'' diye cevap verdiler.
Nihayet hep birlikte kahvaltıya oturduk .Kahvaltımızı edip ,gülerek bir yandan da sohbet ettik. Annem ''Hadi oyalanmayın ,çıkın bir an önce !Gideceğiniz yer bir hayli uzak.'' dedi.Biz de bunun üzerine masadan kalktık .
Esma; siyah tişört ,altına da mavi kot giymişti.Saçlarını da; yukarıdan at kuyruğu yapmıştı. Ablam Zehra ise ;beyaz askılı bir bluz ,altına da şort giymişti.Saçlarını da ; salık bırakmıştı .Hep birlikte ''Görüşürüz,'' dedikten sonra, evden ayrıldık .
Köyden meciye bir kaç kişi de gidiyordu ; O yüzden; meci için koca bir otobüs tutuldu. Ablamlarla gülüşerek ,otobüse binip bulduğumuz boş yere oturduk .Meci ormanlık bir alanda yapılacaktı ; bu yüzden de arası bir hayli uzaktı. Başımı koltuğa yaslayıp , gözlerimi kapattım .
Ablamla Esma arlarında konuştular .Neredeyse 1 saatlik yolumuz vardı .O yüzden; onları takmamaya çalışarak, hayal kurdum, yol boyunca.Hayal kurarken de içim geçmişti .
En sonunda ablamın beni dürtmesiyle, uyandım .''Zafer ,hadi uyan !Geldik.'' dedi. Gözlerimi kırpıştırıp ,etrafıma bakındım .Otobüs bizim köyün çıkışında bir piknik alanında durmuştu .Her yer yemyeşil ;kocaman bir alandı burası .İçinde ;dondurmadan tutun da ,mısırcıya kadar... Aklınıza ne gelirse mevcuttu .Esma da heyecanla bizi beklemeden çoktan inmişti, bile.
Ablam Esma 'nın arkasından ''Esma !Kaybolma bir yere !Bizi bekle.'' diye bağırdı. Ama Esma onu duymuyordu, bile .Ablam ''Kime diyorum ben , Esma !'' diye bağırarak, peşinden gitti.Bir yandan da ''Deli edecek bu kız beni. Allah'ım sen bana sabır ver!'' diye söylenmeye devam etti Ben de otobüsten indim .
Piknik alanına ilerlediğimizde kocaman bir ağacın altına masaların dizildiğini gördüm .Üstünde ise ; kocaman sepetler vardı. Köyden her komşu ,gelirken bir şey getirmişti yanında .Kimi börek yapmıştı ,kimiyse meyve ....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Kalbime Gömdüm Tamamlandı
No FicciónBir Yaşanmışlık Hikayesi. Birbirini Seven İki İnsanın Hüzünlü Hikayesi