Akşam yemeğinden sonra odama gittim.Düğün için;beya z gömlek ,altına da siyah pantolon giydim ve Aynada kendime baktım.Gözlerime inanamadım, çok yakışmıştı.Alelacele evden çıktım.Kapıyı açtığımda Murat beni bekliyordu.Düğüne gitmek için minibüs tutulmuştu.Bana bakarak''Yakıyorsun! '' dedi.Ben de ona gülümsedim .Minibüs çoktan gelmişti .Babam bahçede bağırıp duruyordu.''Haydin bre minibüs kalkmak üzere!''.Annem,kardeşlerim koşturarak, düğüne gitmek için minibüse bindik.
Babam; 60 yaşlarında Ufak tefek,kıpır-kıpır bir insandı. Yıllardır inşaatlarda ustalık yapıyordu.Köyde neredeyse elinin değmediği ev yoktu;parayla pulla işi olmayan herkesin sevdiği biriydi.
Muratla ön koltuğa oturduk.Yolda hem konuşuyor, hemde etrafı izliyordum.Bugün yapılacak düğüne sevdiceğim de katılacaktı; O yüzden aşırı heyecanlıydım .Onu düşündükçe kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu;sanki karnımda kelebekler uçuşuyordu.Murat halimi anlamış olacak ki gülerek ''Sevdiğinle mi buluşacaksın yine?Oğlum bizi ne zaman tanıştıracaksın? Çok merak ediyorum bu kızı." dedi. Ben de ona ''Yakında tanışırsın. dedim .''
Gideceğimiz yer yaşadığım köyden çok uzakta değildi. Yirmi dakika sonra düğünün olduğu yerin önünde durduğumuzda Hepimiz Minibüsten indik. Meydan ışıklarla donatılmıştı. Sıra sıra masalar dizilmişti ;Köşede ise gelinle damadın oturacağı ayrı bir masa vardı; orası da papatyalarla süslenmişti . Gülten teyze ve eşi Nuri amca misafirlerle ilgileniyorlardı. Gülten teyzenin gözleri dolu doluydu. Mutluluktanmı; yoksa hüzündenmi gözlerinin dolduğunu çözemedim.
Gülten teyze bizi görünce yüzüne takındığı gülümsemeyle bize doğru gelerek''Hoş geldin Oğlum! '' dedi .Gülten teyze her ne kadar gülümsemeye çalışsa da içinin kan ağladığı biliyordum. Ee kolay değil! kızı evleniyor sonuçta .Nuri amca da bizi görmüş ''Vay keratalar!'' diyerek yanımıza gelip bize sıkıca sarıldı. Kısa bir sarılışın ardından ''Hoş geldiniz, Ee! hadi ayakta kaldınız, geçelim oturalım şöyle .Buyurun. ''diyerek bize masalardan birini gösterdi.
Hepimiz masaya doğru yürüdük. Meydan yavaş yavaş kalabalıklaşmaya başlamıştı bile .Duyan,duymayan herkes gelmişti. Bir yandan ocaklarda tavuklar pişiyor,bir yandan içecekler hazırlanıyordu.
Kardeşim Esmada bir arkadaşını görmüş, köşede onunla sohbet ediyordu.Arkadaşı artık ne anlatıyorsa gülerek cevap veriyordu.Esma; sarı üstü küçük mavi çiçekli bir elbise giymişti. Saçlarını da kıvır kıvır yapmıştı.Ablam ise hazırlıklara yardım ediyordu. Ablam da yorulmuş olacak ki yanımıza gelip oturdu.Bütün gençler dans ediyordu.
O sırada gençlerin arasında Meleki'mi gördüm .Ona ne olmuştu.Neden bu kadar üzgündü. Kafası önüne eğikti .Bir köşede oturmuş,öyle derinlere dalmıştı.Sonra kafasını kaldırıp beni gördü.Gözlerimin içine uzun uzun baktı; Bir şey anlatmak ister gibi.
Kısa bir bakışmanın ardından kalktı, Ağaçlığın olduğu yere doğru ilerledi.Ben de peşinden gittim. ''Melek!'' diye seslendim. Durdu,uzun bir süre, durdu. Sonra yavaş yavaş arkasını döndü.Yüzü kıpkırmızı olmuş, gözleri ağlamaktan şişmişti.Onu bu halde görmek canımı yakıyordu. ''Meleğim!'' dedim,ve sıkıca ona sarıldım.Kokusunu içime çektim doyasıya.
O da bana sıkıca sarılmıştı. Sarılmamızın ardından onu kendimden uzaklaştırıp,gözlerinin içine baktım. ''Ne oldu Meleğim ?Beni özlemedin mi yoksa ?'' diye sordum .
Melek de burnunu çekerek ''Hayır ,hayır!Hiç özlemez olur muyum Zaferim ?Çok özledim hem de. '' dedi.Ben de ''Eee o zaman bu halin ne ? ''diye sordum. Melek ard arda yutkundu.Ne diyecek diye gözlerinin içine bakıyordum .Uzun bir süre sonra ''Zafer, ''dedi ''Evet,'' dedim. Tam gözlerimin içine bakarak ''Zafer ,' ' dedi . hıçkırarak Melek kollarımın arasında hıçkırarak ağlarken ben ona sarılmaktan başka hiç bir şey yapamıyordum. Sadece sarılıyordum.Elimden başka türlüsü gelmiyordu çünkü.Şok olmuştum.Ne diyeceğimi bilemiyordum.Dilim lal olmuştu; sanki konuşamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Kalbime Gömdüm Tamamlandı
Non-FictionBir Yaşanmışlık Hikayesi. Birbirini Seven İki İnsanın Hüzünlü Hikayesi