''Aleksandra!'' Elliott korkuyla onu kucağına aldı ve koltuğun üzerine yatırdı. Ne yapacağını bilemiyordu. Yaşıyor mu diye kontrol etmek için nefesine baktı. Yaşıyordu. Anlaşılan sadece bayılmıştı. Panik olmuş bir şekilde Ethan'ı aradı. Yaklaşık on beş dakika sonra Ethan gelmişti. Aleksandra'nın yanına gelerek nabzını kontrol etti. ''Ne oldu?''
''Bilmiyorum Ethan. Sandalyeden kalktı ve birden bayıldı. Hemen seni aradım.'' Ethan elindeki ışık kalemiyle Aleksandra'nın göz bebeklerine baktı. Daha sonra çantasından çıkarttığı serumu koluna bağladı. ''Biraz dinlensin,'' dedi. ''Serum ona iyi gelecektir.'' Ethan endişeli gözlerle Aleksandra'ya bakarken sessizce başını salladı. Onun bir an önce uyanmasını beklemekten başka yapabileceği bir şey yoktu.
Aleksandra gözlerini araladığında karşıda oturan Elliott'u ve tanımadığı bir adamı gördü. Biraz sonra ona tekrar baktığında onun hastanedeki doktor olduğunu fark etti. "Bana ne oldu?'' Koltukta doğrulurken kolundaki serumu fark etmişti. Elliott koşar adımlarla yanına geldi. ''Birden bayıldın Aleksandra. Beni çok korkuttun,'' dedi. Aleksandra bayıldığı anı hatırladığında yüzünü buruşturdu. ''Lütfen bana Leonard'a haber vermediğinizi söyle.''
''Çok geç. Ethan çoktan arayıp bana haber verdi.'' Onun sesini duyduğunda kalp atışlarının hızlandığını hissetti ve arkasına baktığında onu gördü. Kızgın gibi duruyordu. Bu sefer göz göze geldiklerinde ikisi de gözlerini kaçırmamışlardı. Sadece iki haftadır görüşmüyorlardı fakat Leonard'ı son gördüğü halinden çok farklı görünüyordu. Saçlarını her zamankinden daha kısa kestirmişti ve tıraş olmuştu. Onun da en az kendisi kadar derin mor göz altları vardı. Oturduğu yerden kalkıp Aleksandra'nın yanına geldi ve az önce Elliott'un oturduğu yere oturdu.
''Neden bayılmış?'' dedi gözlerini Aleksandra'nın üzerinden ayırmadan.
''Uykusuzluk ve açlığa daha fazla dayanamamış vücudu. Taktığım serum onu birkaç gün daha ayakta tutar fakat düzgün bir şekilde beslenmesi ve takviye alması gerekiyor. Ayrıca uykusuzluğu için de bir ilaç yazdım.'' Ethan reçeteyi Aleksandra'ya uzatırken Leonard ondan önce davranıp elinden aldı.
''Kendim alabilirim Leonard.''
''Sana sorsak kendine de bakabilirsin ama şu an buradasın değil mi? Kolunda serumla.'' Leonard sesini yükseltince Aleksandra'da sinirlendi. Ona kızmaya hakkı yoktu. İkisi de acı çekiyordu ve en azından acısını yaşamasına müsaade etmeliydi.
''Bana diyorsun ama kendine hiç bakmıyorsun Leonard. Sen de en az benim kadar kötü durumdasın. Göz altların mosmor, zayıflamışsın. Saçlarını uzun sevdiğin halde kısacık kestirmişsin. Bayılan ben olduğum için mi suçlu oluyorum?'' Leonard bir anlığına yüzünü diğerlerinden tarafa çevirdi.
''İkiniz de gidin buradan. Hemen!'' Elliott ve Ethan ona itaat ederek gittiler. Leonard kapının sesini duyar duymaz tekrar Aleksandra'ya döndü.
''Ne yaptığını sanıyorsun Aleksandra? Aç kalarak ve uyumayarak kendini mi cezalandırıyorsun yoksa beni mi?''
''Benim kimseyi cezalandırmak gibi bir niyetim yok. Uyuyamamak benim suçum değil. Yemek yiyememek benim suçum değil. Ne bekliyorsun benden? Hiçbir şey olmamış gibi hayatıma devam etmemi mi?''
''Evet! Senden istediğim tam olarak bu. Hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam etmen. Mutlu olman. Çünkü ben... Çünkü ben Clanesse'ye döndüğümde tam olarak bunu yapacağım. Hayatımda sen hiç var olmamışsın gibi yaşayacağım. Sen de bir an önce bu durumu kabullensen iyi edersin.''
''Yalan söylüyorsun!'' Leonard ayağa kalkıp Aleksandra'ya arkasını döndü. Ellerini yeni kestirdiği saçlarında dolaştırdı. Aleksandra kolundaki seruma aldırmadan ayağa kalktı ve ona sarıldı. Yüzünü Leonard'ın sırtına yaslayıp, ellerini karnında birleştirdi. Ona sarılması Leonard'ın derin bir nefes almasına sebep olmuştu. Karnında birleştirdiği ellerini çözerek sağ elini Leonard'ın kalbine doğru kaldırdı. Ona sarıldığında hızlanan kalp atışlarını hissediyordu. Onun da Aleksandra'yla aynı şeyleri hissettiğini biliyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölgeler Prensi
FantasíaÇoğu insan koskoca evrende yalnızca bir tane dünya olduğunu düşünür. Aleksandra'da onlardan birisiydi ta ki Leonard ile tanışana kadar. Leonard onun hayallerinin bile ötesinde bir yerden gelmişti. İkisinin yaşama tarzları, hayatları ve gelecekten be...