XV

363 50 7
                                    

''Aleksandra... Aleksandra bana bak.'' Aleksandra gözlerini Brandon'un üzerinden ayırıp Leonard'a sabitledi. Brandon'u orada gördüğü andan itibaren doğru düzgün düşünemiyordu. Eğer Leonard'ın onu tutan kolları olmasaydı çoktan içeriye girmiş, Brandon'un yüzüne sağlam bir yumruk geçirmişti.

''Sakinleşmen gerekiyor tamam mı? Şimdi seni buradan çıkartacağım. Fark edilmeden sessizce gideceğiz.'' Kalbi yerinden çıkmak istercesine atarken kafasını salladı. Leonard alışveriş poşetlerini bir eline alırken diğeriyle Aleksandra'ya sarıldı ve alışveriş merkezinden çıkana kadar da bırakmadı. Arabanın yanına ulaştıklarında Leonard arabanın kapısını açarak, Aleksandra'nın oturmasını sağladı.

''İyi misin?'' Aleksandra sinirden ellerinin titrediğini fark etti. Kendisini aptal gibi hissediyordu. İçindeki bir ses hiç durmadan ona ''Aptal, aptal, aptal,'' diye bağırıyordu sanki.

''İyiyim,'' dedi. ''Sadece eve gitmek istiyorum.'' Leonard onun kapısını kapattı ve sürücü tarafına geçti. Aleksandra için endişeleniyordu. Mağazada gördüğü kişi her kimse eğer, ona ihanet ettiğini bilmek Aleksandra'yı derinden sarsmıştı. Eve doğru giderlerken Leonard sık sık Aleksandra'yı kontrol ediyordu. Ağlamasını bekledi fakat gözünden bir damla yaş dahi akmamıştı. Yüz ifadesi sabit bir şekilde karşıyı izliyordu. Hatta izliyor muydu ondan bile emin değildi çünkü transa geçmiş gibi görünüyordu. Tanıdığı Aleksandra bu değildi. En azından bağırır çağırırdı ama susmazdı. Leonard en çokta bu yüzden endişe ediyordu.

Eve geldiklerinde Aleksandra hiçbir şey söylemeden arabadan indi ve hızlı adımlarla içeriye girdi. Leonard'da onu takip ediyordu. Aleksandra yukarıya çıkmak için yeltendiğinde Estelle'nin merdivenlerden aşağıya inmeye çalıştığını gördü.

''Siz ikiniz birlikte miydiniz?'' Estelle kollarını önünde birleştirirken yüzünde alaycı bir gülümseme belirdi.

''Şaşırmadım aslında. Küçük faremizin dışarıdaki kedilere yem olmaması için korunmaya ihtiyacı var.'' Aleksandra sabrının taşmak üzere olduğunun farkındaydı. Yumruk yaptığı ellerini iki yanında birleştirmişti.

''Önümden çekil,'' dedi. Geçmek için hamle yaptığında Estelle önüne geçerek ona sırıttı.

''Estelle, önümden çekil diyorum. Benim sabrımı zorlama.''

''Zorlarsam ne olur?'' Aleksandra onun kolunu tutarak çevirdi. Estelle acıyla inlerken Aleksandra'nın tutuşundan kurtulmaya çalıştı. Aleksandra bir şövalyenin bu kadar güçsüz olmasına şaşırmıştı. Kolunu bırakırken Estelle acıyan kolunu ovdu.

''Bunun bedelini ödeyeceksin Aleksandra,'' dedi. ''Bugün değil belki ama bir gün bunun bedelini ödeyeceksin. Ve o gün geldiğinde bırak bana dokunmayı, adımı öğrendiğin güne lanet edeceksin.'' Estelle yukarıya çıkmadan önce son kez Leonard'a bakıp merdivenleri çıktı.

Aleksandra onun boş tehditlerinden etkilenmemişti. Estelle kapısını sertçe kapatırken Aleksandra odasına çıktı. Leonard'ın da peşinden geldiğini düşünüyordu fakat onu Estelle'nin odasına girerken gördü. Bir gün içerisinde kaç defa daha hayal kırıklığına uğrayabilirdi ki?

Odasına girdikten sonra kapısını kilitledi ve ayakkabılarını çıkartarak kendisini yatağın üzerine bıraktı. Yalnız kalıp düşünmeye ihtiyacı vardı. Brandon'u düşündü. Bunca zaman ona sadece Tristan istediği için mi yakın davranmıştı?

Üniversitenin ikinci yılını hatırladı. Bahar şenliklerine birlikte katılmışlardı. Brandon her zamanki gibi ince düşünceliydi. Bütün gün boyunca birlikte gezmiş, birlikte yemek yemiş ve kahkahalar atmışlardı. Akşam olduğunda Brandon ceketini çıkartıp Aleksandra'nın omuzlarına koymuştu ve onun en sevdiği şarkı çıktığında birlikte eşlik etmişlerdi. Aleksandra o gün gerçekten eğlendiğini düşünmüştü. Gece onu eve bırakmadan önce Brandon onu öptüğünde kızmamıştı. Belki de çok içtiği içindi fakat onun bakışlarını hatırlıyordu. Gözbebekleri büyümüş, beklenti içinde bakıyorlardı. Aleksandra uzanıp onu geri öptüğü an buna pişman olmuştu çünkü sırf o gün güzel vakit geçirdiler diye ona karşı duyguları olan bir çocuğa ümit verme düşüncesi Aleksandra'nın kalbine bir hançer gibi saplanmıştı. Oysa şimdi anlıyordu ki bunların hepsi sadece ona yakın olmak için oynanılan bir oyundu.

Gölgeler PrensiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin