~15.Bölüm~

4.2K 323 57
                                    

"Ben... Kardeşimi kaybettim..."

Zeynep dehşetle ağzını örttü eliyle.

"İclal ben... Ben çok üzgünüm. İnan bilsem sormazdım."dedi üzgünce.

"Önemli değil Zeynep. Kendini suçlama lütfen. Hem nereden bilebilirdin ki?"

"Peki sakıncası yoksa kardeşine ne oldu?"

"Kanserdi. Tüm hayatı neredeyse kanserle boğuşmakla geçti. O tedavi görürken ben lisede, aynı hastanede staj görüyordum. Ne kadar ilginç değil mi?"

Derin bir nefes alıp devam ettim.

"Bir gün... Okuldan dönüşte telefonum acı acı çaldı. Ağabeyim haber verdi. Kardeşim şahadet şerbetini içmiş ve gitmişti. Ben..." Gözyaşlarıma daha fazla direnemedim. "Ben son anında yanında olamadım maalesef."deyip sustum.

Zeynep hızla gelip sarıldı.

"Üzgünüm Zeynep. Daha fazlasını anlatacak gücüm yok inan ki. Kardeşim en hassas noktam."

"Şşş anlatmak zorunda değilsin zaten. Lütfen üzme kendini. Kıyamam ki ben sana."deyip yanağımdan öpmesi ile gülümsedim. Benden ayrıldığında devam ettim.

"O gün, o büyük acıdan sonra, ölümü en yakınlarımdan birinde hissettikten sonra dünya sınavının, ahiret sınavının farkına vardım ve eskisinden çok daha fazla çabalayarak nefsimi terbiye etmeye çalıştım. En büyük cihad, nefs ile olan cihad idi ya? Nefsim, ben onu terbiye etmeye çalışırken rahat durdu mu sanıyorsun? Her seferinde yenildim ona. Yenilmekle büyük acılar yaşasam da pes etmedim. Çünkü Yüce Allah, her zorlukla beraber bir kolaylık verir. Bu hangi imtihan olursa olsun. Büyük savaşlar zor mücadeleler sonunda kazanılır ama Allah için giriştiğin mücadelelerde yalnız olmuyorsun. Allah'ın yardımı her daim kuluyla oluyor. Bunu keşfettiğim zaman kararımı vermiştim zaten. Bu nefs ya terbiye edilecek ya da onun beni cehenneme sürüklemesine göz göre göre izin verecektim. Orta bir yol yok Zeynep. Ben de zor da olsa bu yolu seçtim ve elhamdülillah büyük oranda ilerlediğimi düşünüyorum."

"Peki hangi yolu, yöntemi izledin nefsini terbiye etmek için? Benim ne yapmam gerekiyor? Bana akıl ver lütfen."

"Estağfurullah. Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım elbette. Zeynep Peygamberlerden tut evliyalardan, Allah dostlarına, alimlere kadar tüm eskilerimiz şu etkili üç yola başvurmuşlardır: Bir, oruç. İki, bolca ibadet. Üç, dua... Nefsin bu üç şeye karşı sana inatlaşamaz. Nefsi bir eşeğe benzetip, kendimizi de sahibi olarak nitelendirirsek; eşeğin önünden yemini alırsan, sırtına çok iş yani ibadet yüklersen seninle inatlaşamaz. En sonuncusu ise, Allah'a bol bol yalvarıp yardım isteyeceğiz. Nefs korkulması gereken bir imtihandır zira. Bir kere azdı mı toparlamak çok acı ve çaba ister. Sen nefsini meşgul etmezsen, o seni meşgul eder. Bunu da hiç unutma olur mu? Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki haramlar üzerimize çığ gibi yağıyor. Biz kendimizi korumazsak nefsin kölesi olmak kaçınılmazdır. Az önce saydığım üç yöntem en etkili olanlarından ama bunun alt dalları da var tabi. Mesela ilim öğrenmek, spor yapmak, kısaca Kur'an ve sünneti hayatına geçirmek... Her zaman söylüyorum Zeynep, cennet ucuz değildir, dolayısıyla bu yol dikenlerle, türlü engellerle doludur. Yol zorlu ama yardım en büyük yerden ve büyük ödül için her şeye değer dersin en sonunda."

"Anladım İclal. Çok teşekkür ederim her şey için. Yalnız, ben her zaman ajandayla yani planlı ve programlı çalışan biri olmuşumdur hep. Birlikte bana bir plan hazırlar mıyız? Ne kadar zor olduğu önemli değil. Ben bunu başarmak istiyorum."

"Gerçekten helal olsun sana Zeynep."diye kendimi tutamayıp bir anda alnından öpüverdim. "Tabi ki hazırlarız. Sen yeter ki iste."deyip sırıttım.

FELAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin