~40.Bölüm-(Final)~

4K 258 75
                                    

"Uraz tamam abartma, ben iyiyim."diye sesli bir nefes verdim ama müstakbel kocam beni bir türlü dinlemiyordu. Sürekli bir yerimin acıyıp acımadığını soruyor, acıkırsan ya da susarsan hemen söyle diye dakika başı dile getirmesi en sonunda isyan etmeme sebep olmuştu.

Birkaç gün önce talihsiz bir trafik kazası yaşamam sonucu sağ kolum ve sağ bacağım alçıya alınmıştı. İş çıkışı yorgun bir şekilde eve gidiyordum. Tabi Nuran abla hamile olduğu için onu fazla yormamak adına her işe ben koşturduğum için daha bir yoruluyordum. O yorgunlukla iş çıkışı karşıdan karşıya geçerken bir araba çarpmıştı. Allah'tan ani fren yapmıştı da sadece alçıya alınmıştım. Aksi takdirde şu an yoğun bakımda olabilirdim ve tahmin edelim bakalım, bana çarpan kişi kimdi? Nişan'dan önce gelip bana İstanbul'daki derneklerinde İslam'ın temsilcisi olarak yer almamı teklif eden Cenk beyden başkası değildi elbette!

Geçen ay ağabeyim Teoman ve ağabeyimin eski medrese hocası Hulusi hocamız, Cenk beyin bahsettiği İstanbul'daki IFC derneğinin şubesine gitmişti o büyük münazara için. Video büyük bir yankı uyandırmıştı YouTube'da. Zira ağabeyim ile hocam öyle bir savunma yapmışlardı ki arayış içinde başvuranların hepsi şehadet getirip müslüman olmuş, diğer din ve inançların temsilcileri bile hayrete düşmüşlerdi bu güçlü savunma karşısında. Cenk bey de bana çarpmasının sebebi olarak bundan kaynaklı bir savunma öne sürmüştü.

"O münazaradan sonra aklım çok karışıktı Ben de bir arayışa girmiş gibiydim o günden sonra. Bu yüzden uzun zamandır dikkatimi toplayamıyorum. Yalın benim en yakın arkadaşım. Bana destek olduğu için bir süredir de Kayseri'deydim. Etrafta ruh gibi dolanıyordum sürekli. Dediğim gibi aklım çok karışıktı, kafamda bir sürü soru işareti vardı artık inançlarla alakalı. O gün de sizi son anda görmem bu yüzdendi İclal hanım. Buna rağmen hastanelik oldunuz benim yüzümden. Tekrar çok özür dilerim..."demişti bana.

Onu çok iyi anladığımı, önemli olmadığını ancak İslam'ı araştırırsa işte o zaman gerçekten affedebileceğimi söyledim. Fakat benim müstakbel kocam, Cenk beye bana çarpmasından dolayı o kadar öfkelenmişti ki adam kötü hissettiği için beni ziyarete geldiğinde kavga çıkartıp çocuğu bayağı benzetmişti. Yalın, Ata ve Hazar onları zor ayırmıştı. Fakat ne olduysa sonra Hazar ve Yalın da tartışmaya başladı. Bu sefer onların arası gerildi ve Yalın'ın Hazar'a kafa atması ile hastane birbirine karıştı. Tuğba'nın dediğine göre hastane koridorlarında beni, hep birlikte üzgün bir şekilde beklerken Hazar Yalın'ın gözü önünde kendisine epey ilgi göstermiş, Tuğba rahatsız olunca da Yalın uyarmıştı onu öfkeyle. "Eğer bir daha nişanlımın yanında seni görürsem, bu sefer bu kadar sakin kalmayacağım"demiş, o gün Uraz ve Cenk beyin kavgasında oluşan gerilim ile onların meselesi de tekrar gün yüzüne çıktığı gibi epey bir alevlenmişti de. Zaten ikisi de patlamak için yer arıyordu. Bu kavga onların işine yaramıştı bir nevi.

Bu kadar olay, ben kaza geçirdikten sonra duyan herkesin hastaneye akın etmesinden sonra gerçekleşmişti tabi. Ben kazadan sonra baygın bir şekilde hastaneye getirtilmişim, Uraz da tabi bana ulaşamayınca Hilal'den öğrenmiş durumu. İlk uçakla hemen Kayseri'ye gelmiş, onun ardından arkadaşları, benim ailem, Tuğba ve diğer arkadaşlarım akın akın buraya gelmişlerdi. Ben baygınken Yalın ve Hazar arasında geçen bu olay, ben ayıldıktan ve Cenk beyin ziyaretime gelmesinden sonra Uraz'ın kavga çıkarması ile patlak vermişti ne yazık ki. Hastane yönetimi o gün herkesi kovmuştu hastaneden haklı olarak. Şimdi ise ziyaretler daha bir azalmış, sadece artık yakınlarım sırayla yanıma gidip geliyorken Uraz devamlı başımdaydı. Fazla endişelendiği için fazla evham yapması dışında şu an hiçbir sorunumuz yoktu elhamdülillah.

"Abartacağım tabi İclal. Resmen ölümden döndün! Ya seni de kaybetseydim Ekin gibi!? Bu sefer toparlanamazdım anlıyor musun? O Cenk denen herife bu yüzden bu kadar öfkelendim. Seni benden alsaydı ne yapardım ben!"deyince içimde bir acıma duygusu belirmişti. Kıyamam ki ama ben Uraz'ıma. Allah'tan bunu o duymuyordu. Sonra yakınmalarına devam etti tabi.

FELAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin