~36.Bölüm~

2.4K 228 31
                                    

"Uluslararası bir din düellosu mu dediniz?"

Heyecanlanmıştı İclal.

"Evet. Normalde derneğimize İslam temsilcisi almıyoruz ama notlarınızı okuduktan sonra oldukça etkilendim diyebilirim."

"Nasıl bir dernek bu? Biraz bahsedebilir misiniz lütfen?"

"Tabi. Derneğimiz tek şubedir ve İstanbul'da yer almaktadır. Yeni kurduğumuz bir dernek aslında. Bir-iki yıl oldu diyebiliriz. Çağımızda birçok insanın farklı din ve inanç arayışında olduğunu biliyorsunuz. Biz de buna bir çözüm getirmek istedik. Derneğimize din arayışında olan herkes başvurabiliyor. Başvuran kişiler için her din ve inançtan hatta akımlardan en güçlü temsilcileri Dünya'nın farklı yerlerinden derneğimize çağırıyoruz. Çağırdığımız temsilciler inandığı şey her ne ise onu başvuran kişilere anlatıyor. Hangisi daha iyi ikna edebilirse sonuçta başvuran kişi derneğimizden mutlu ve aradığını bulmuş olarak ayrılıyor. Bu düello büyük bir salonda gerçekleşiyor. Her temsilcinin bir masası olur sahnede. Başvuran bir kitle elde edildi mi, onu da salondaki koltuklara yerleştiriyoruz. Konferans gibi düşünün. Temsilciler sırayla savunmasını yapar. Hangisi daha ikna edici konuşursa seyirciler o dine veya inanca yöneliyor. YouTube'da videolarımız var, izleyebilirsiniz. Derneğimiz iki yılda o kadar ilgi gördü ki Dünya'nın her yerinden temsilciler memnuniyetle gelmektedir. Derneğimizin kurucusu oldukça zengin olduğu için hiçbir masraftan kaçınmamaktadır. Ben şahsen bir hümanizm savunucusuyum. Yani halk dilinde ateist. Ama bazı insanların ruhu inançsızlığı kabul etmediği için intihar girişiminde bulunuyor. Bilirsiniz, din demek aslında insanlar için anlam arayışını karşılayıp umudunu ayakta tutmak demek. Fakat benim gibiler hümanizmi kendine uygun gördüğü için dine ihtiyaç duymaz. Biz de bu intihar girişimlerini engellemek, insanların anlam arayışına yardımcı olmak için bu derneği kurduk."

Çok etkilenmişti genç kız.

"Bir dakika, yoksa sizin derneğiniz IFC mi? Uluslararası dinler derneği?"

"Ta kendisi. Demek biliyorsunuz?"

"Ününü çok duymuştum. Videolarını izlemek nasip olmadı ama Instagram'da çok bahseden vardı."

"Öyledir. Biz normalde İslam dininden temsilci alamıyorduk ama dediğim gibi sizi gördükten sonra fikrim değişti."

"Neden İslam'dan temsilci alamıyordunuz?"

"Tüm Avrupa'da İslam'ın terör örgütü bir din olduğunu biliyor muydunuz? Herkes bu dinden korktuğu için otomatikman iptal ettik."

Sinirle güldü İclal.

"Ama çok saçma. Dinimizi daha tanımadan böyle bir hüküm vermek doğru mu? Din düşmanlarının açıkça bir yerme oyunu olduğunu en başta sizin bilmeniz gerekiyordu. Bütün dinlerden temsilci alıp İslam'dan almamak ayrımcılığa girmiyor mu?"

"Haklısınız kendinizce fakat bizlik bir durum yok bu konuda. Dediğim gibi İslam'dan korkan kitle ağırlıkta olduğu için derneğe alma gereği duymadık. Biz kitleye göre hareket eden bir kurumuz."

"Anlıyorum. Peki neden İstanbul'da kurdunuz şubeyi?"

"İstanbul'un dünyadaki devletler nazarında değerini anlatmama gerek yok diye düşünüyorum ama..."

"Demek bundan dolayı. Anladım. Ben de çok etkilendim doğrusu. Çok güzel bir iş çıkarmışsınız. İçinde İslam'ın olmaması beni üzse de derneğinizin kuruluş amacı güzel. Birçok insan katılıyor mu peki düellolara, yani din arayışında olanlardan bahsediyorum?"

"Şöyle söyleyeyim, artık başvuru yapanları salonlara sığdıramıyoruz. Bu yüzden bir iki tane daha salon açtık. Hafta içi başvuruları alıp haftasonları düelloları yapıyoruz. Tabi bunun duyurusu sosyal medya ekibimiz tarafından yapılmaktadır. Siz ne dersiniz peki? İslam'ın temsilci olarak derneğimize üye olur musunuz?"

FELAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin