30. Bölüm " Çile"

7.5K 212 12
                                    


Uzun bir aradan sonra yeniden siz kıymetli okuyucularıma çok güzel bölümle geldim. Emin olun beklediğinize değecek bölümlerle sizlere geliyorum. Şimdiden iyi okumalar. Hoşçakalın sağlıcakla kalın güzel ailem 👐👐😍😍😍


"BİR AY SONRA"

Yüzünü gösteren hazan vakti, Diyarbakıra gölgesini bırakırken, Şanlıoğulu konağında ise her zaman ki gibi kahvaltı yapmak için aşağı inen ev halkı mutfakta yerlerini almıştı. Haşim ağa, hiç olmadığı kadar ciddiyetlikle gazetesini okurken, karşısın da oturan Filiz hanım, Fatma hanımın sıcak çayı getirmesini bekliyordu.

Hemen karşıların da yerlerini alan Berzan, Fırat ve Melek bu derin sessizliğe katılmış sadece önlerinde ki beyaz tabaklara odaklanmıştı. Haşim ağa gazetesini bir hırsla katlayıp masaya indirdikten sonra karısına baktı. Bu sabah ayrı bir sinirliydi.

" Behram'la gelin aşağı inmeye teşvik etmeyecekler mi hanım? "

Etrafına bakmayı kesip kocasına döndü Filiz hanım.

" Gelirler şimdi, biz başlayalım. "

" Söyle oğluna eski köye yeni adet getirmesin! Nerede görünmüş babasından sonra gelindiği? "

Fatma hanım gümüş çaydanlıkla gelip, önce Haşim ağaya ardından Filiz hanıma servis ederken, Haşim ağanın söyledikleri havada kalmıştı o an. Filiz hanım kocasına tekrar açıklama gereği duydu.

" Hemen celallenme."

Çocuklara çay dolduran Fatma hanıma döndü tekrar....

" Fatma gönder kızlardan bir tanesini yukarıya, çağırıp gelsin. "

" Tamam hanımım."

Bunu söylerken, kocasına gözleriyle tamam bir sakin ol artık der gibiydi.

Yaşlı adam homurdanarak yemek yemeğe başlarken, arkasından karısı ve çocukları da eşlik etti.

.......

Behram, yanında kuş misali usulca yatan kadına baktı. Bir elini başının altında tutarken bir diğer eliyle de karısının saçlarıyla oynuyordu. Parmaklarını her doladığında havaya dağılan o koku huzurun kapılarını açıyordu sanki adama

Havin, gözlerini usulca açtığında saçlarının hareket ettiğini hissettiğin de bunu kimin yaptığını anlaması uzun sürmedi. Kocası ne zaman ondan önce uyansa mutlaka saçlarıyla oynuyordu. Her ne kadar bu duruma kızıyormuş gibi yapsa da Behram'ın bu hareketi adını koyamadığı hislere götürüyordu onu.

Bu duygusal bir his değildi, bunu biliyordu.. Ama bir şey de vardı ki bunu kelimelerede dökemiyordu Havin.

Yine de  biliçaltı o ellerin Behrama ait olduğunu  hatırlatması canını acıtıyor, ve içinde bir nebze olsun azalmayan nefret duygusunun kapılarını açıyordu tekrar.

Dokunan eller günahkardı...
Onun günahına bulaşmıştı üstelik.

O sırada Behram, karşıda asılı olan dev saate baktığın da, işe gitmek için geç kaldığını fark etti. Genç adam yavaş hareketlerle ellerini karısının saçlarından çekip yataktan kalktığı gibi soluğu banyoda aldı. Behram'ın yataktan kalkmasıyla gözlerini açıp derin bir nefes aldı genç kadın.

HAVİN 1. KISIM " KATRAN GECESİ"  [ TAMAMLANDI ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin