Başını çevirip ondan bir cevap bekleyen kocasına baktı Havin. Bu kendinden emin halleri onu delirtiyordu. Behram'ın aksine fısıldayarak konuşmaya başladı." Ben de ancak rüyanda görürsün diyorum."
Genç adam gülümsedi...
" Bence işimizi rüyalara bırakmayalım, yatakta devam edelim ha ne dersin jınamın?
" Saçmala!"
Çoktan yanakları al al olmuştu. Behram'dan ayrılıp karşıda duran tekli koltuğa gidecekken, kocasının sesini duyar duymaz arkasını döndü. Genç adam dolaba doğru yol alıp bir yandan da konuşuyordu.
" Nereye Havin hanım?"
" Yatmaya. "
"Hayırdır niye yanım da yatmıyorsun?"
" Biliyorsun!"
"Bilmiyorum. Açıklasana"
" Seninle yatmak, bana acıyor veriyor"
Bir yandan da koltuğu açmaya çalışıyordu.
Raftan geceliklerini alıp sert bir şekilde kapağını kapattı. Eliyle yatağı gösterdi adam.
" Orada değil, burada yatacaksın! Ben seninle aynı yatağı paylaşacak kadar kendimle savaşıyorsam, sende benim gibi katlanacaksın!"
Arkasını dönüp banyoya gitti.
Behram'ın bu dengesiz hareketleri genç kadını yoruyordu. Daha beş dakika önce ki tavrıyla bu üslubunun arasında dağlar kadar fark vardı. Başını sağa sola sallayıp, yatağına girdi. Elini yanağının altına koyup gözlerini kapattığın da, çok geçmeden Behram'da gelip sol tarafa bedenini bıraktı.
꧁꧁꧁꧁
Diyarbakır güneşe kucak açarken, Şanlıoğulu konağı hala derin bir uykudaydı. Gördüğü kabuslardan sabahı sabah yapıp yine nefesi sıkışıyordu adamın. Doğrulup yatağında oturdu. Sağında uyuyan kadına baktı. İstemsizce dudaklarında tebessüm peyda oldu bir an.
Uzanıp, parmaklarını Havin'in kıvırcık saçlarına dolayıp, oynamaya başladı. Genç kadının arkasının dönük olması işine geliyordu. Elleri pamuk misali yumuşak saçları kavradığın da içine huzur doluyordu. Avucunun içine aldığı saç tutamlarını eğilip koklayacakken, Havin'in arkasını dönmesiyle bırakıp,
Ayağa kalkması bir oldu. Gözlerini açtığın da Behram'ı ayakta görünce bir an işkillense de bunu belli etmeden doğrulup bonyaya gitti kadın. Elini yüzünü yıkayıp tekrar odaya girdiğin de kocasının koltukta oturup ayaklarını pufun üstüne atıp öylece oturduğunu gördü.
Onu es geçip dolaptan kıyafetlerini çıkarıp giyinme odasına girecekken, Behram'ın arkadan seslenmesiyle olduğu yerde kaldı yine.
" Sabahtan beri seni bekliyorum. Bir şeyi öğrenemedin be kadın."
Gözlerini devirip, başını yana yatırdı kadın.
" Yine ne yaptım acaba?"
Gözleriyle dolabı gösterip tekrar karısına döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAVİN 1. KISIM " KATRAN GECESİ" [ TAMAMLANDI ]
General FictionTuttuğu direksiyonu o kadar çok sıkıyordu ki parmak boğumları bembeyaz olmuştu adamın. Gözleri sadace önündeki yola bakıyor ona yalvaran genç kıza bakmıyordu bile bir kez olsun. Ağlamaktan yorulmuştu artık. Sesi karşısında ki adama gitmiyor, söyledi...