26. Bölüm " Ölüm"

9.9K 241 24
                                    

Gözlerini açtığın da beyaz odanın esiri olmuştu genç adam. Kolunda durmasına neredeyse alışkın olduğu serumun sesi boş odayı doldururken, başında, elinde ki hasta tablosunu tutan doktora bulanık gözlerle baktı. Yaşını almış doktor,

Hemen cebinden çıkardığı ışık kalemini genç adamın gözlerine tuttu. Elinde ki tabloyla tekrar bir şeyler karalayıp, ardından eğilip bitmiş olan serumunu kontrol ettikten sonra çıkarıp bir adım uzaklaştı. Dalgın düşünceleri yüzüne sinmiş olacak ki zoraki gülümsedi.

" Behram bey sonunda bilinciniz açıldı. Ateşinizi de düşürdük. Şimdi iyi misiniz?"

Başını salladı sadece. Konuşacak takati yoktu çünkü.

Doktor tabloyu giden hemşireye verip, ellerini önlüğünün cebine koydu bu sefer. Tekrar söze girdi..

" Son zamanlar da sıklıkla kilo kaybı, iştahsızlık, halsizlik, bugün ki gibi ateşlenme oluyor muydu?"

Gözlerini kapatıp, ondan cevap bekleyen doktora zar zor bir iki kelime etti.

" Sadece bayıldım. Benim durumumla bu sıraladınız şeylerin ne alakası var şimdi?

Güçlükle doğruldu. Sol parmağında ki oksimetreyi de çıkarıp ardından ayaklarını yataktan sarkıttı.
Üzerinde giydirdikleri hastane kıyafetinden kurtulmak üzere tutunarak ayağa kalkıp kıyafetlerini ararken, doktor bu hallerini şaşkınlıkla izliyordu.

Engel olmak için önünde durup, elini uzattı...

" Behram bey ne yapıyorsunuz? Henüz tetkikleriniz çıkmadı. Kalkamazsınız yerinizden böyle."

Başını çevirip, doktora ters ters baktı....

" İşine bak doktor!"

" İzin verirseniz bakacağım."

Bulanık gören gözleri sandalyenin üzerinde ki elbiselerini tanıyınca, alıp giyinmeye başladı yavaş yavaş. Doktor ise Behram'la başa çıkamayacağını anladığı için bedenini kapıya yöneltti.

" Dışarıda aileniz bekliyor, ben en iyisi onlara uyandığınızı haber vereyim."

" Sen hiç zahmet etme. Ben şu arka kapıdan çıkarım. " dedi.

Çoktan ceketini sırtına atıp yürümeye başladı. Senelerce bir çok hastayla karşılaşıp başındaki saçları tecrübeyle beyazlatan adam, hayatında ki ilk kez böyle bir hastayla karşılaşıyordu. Kaşlarını çattı. Burnunun üstünde ki gözlüğü indirip öylece baka kaldı arkasından.

꧁꧁꧁꧁

" İKİ HAFTA SONRA"

Genç kadın küçük elleriyle kumları kovalarına koyan çocukları izlerken, derin bir iç çekip, elindeki sonuçlarına baktı. Yüzünde istemsizce gülümseme peyda olurken, Dilşah'ta tıpkı diğer anneler gibi oturduğu banktan çocuklarının o muhteşem gülüşlerine şahit olacaktı artık.

Arkasından kocasının gelmesiyle ona döndü. Ömer elindeki simitin birini karısına, diğerini kendisine bırakıp Dilşah'ı koltuğunun altına aldı..

HAVİN 1. KISIM " KATRAN GECESİ"  [ TAMAMLANDI ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin