3. BöLüm " Sol Yanımdan Vurdular Beni"

17.1K 466 31
                                    


Haşim ağanın sözleriyle elinde ki silahı indirip arkasını döndü bir hışımla adam.

" Ne berdeli baba? Neyden bahsediyor sun sen?"

Başıyla oğluna işaret etti Haşim ağa.

"Kapıda bekle Behram! Benim Hüseyin ağayla konuşacaklarım var! " dedi.

Gözlerini az önce silah çektiği Sıraç'da gezdirdi...

" Olmaz baba, Bu gün burada bu iş bitecek! "

Haşim ağa asi oğlunu nasıl bastıracağını bilmiyordu. Sabır çekerek son kez ikaz etti.

" Sen ağanın lafının üzerine laf mı söylersin? Sana çık diyorsam çık Behram ağa!"

Silahını indirip babasının yüzüne dahi bakmadan yanından rüzgar misali esip geçti adam, ölümü göze alarak girdiği bu kapıdan. Sıraç ise elinde ki silahı aşağı indirip donuk bir yüz ifadesiyle yaralı halde ayaklarını kendine doğru çekip bırakan her bir uzvu titreyen kardeşinin yanına giderken, Murat kanı durdurmak için korumaların getirdiği bezleri tampon ediyordu.

Evin kadınlarından muhtemelen anneleri olan kırkına medirven dayamış kadın, çığlık çığlığa ağlayıp onu aşağı inmemesi için durdurmaya çalışan diğer kadınları dinlemiyor, "Halil'im!" diye feryat etmeye devam ediyordu. Hüseyin Ağa soğuk kanlılıkla yeğenin yattığı yere gidip yarım dizini bükerek eğildi.

Eliyle henüz şuru kapanmamış olan Halil'in yanağına hafifçe vurdu.

"İyileşeceksin aslanım, sakin ol!"

Dedi.

Karşıdan elini ceketine kapatmış koşan korumanın elinden telefonu alıp doktora olayı kısa bir talimat verdikten sonra arkasından Murat'a verirken,  ayağa kalkıp can pazarı olan avlunun kapısında bekleyen Haşim ağayla göz göze geldi.

.......

Bir sağa bir sola volta atıp duruyordu adam. Berdel diyordu babası.

" Berdel olacak..."

Kanlarına karşılık kan isteyeceğine o şerefsizlerden birini istiyordu. Sakin kalacaktı. Babası gelene kadar susturacaktı içinde ki sesi düşmanlarının toprağın da. Çok geçmeden Haşim ağa ve adamlarıda gelince, her kez arabasına binip evlerine doğru yol aldı.

                ꧁꧁꧁꧁

Konağa ilk gelen Behram oldu. O kadar hızla gelmişti ki peşindeki adamlar bile yetişememişti hızına. Çengelli kapıdan avluya girdiğin de kardeşleri dışında kimse yoktu ortalıkta. Gerçi annesi kardeşinden sonra odasından çıkmaz olmuştu. Gözleri onun yokluğuna alışmıştı bu kısa sürede.

Filiz hanım taziyeye gelen misafirler için bir kaç saat insan içine çıkıyor tekrar odasına kapatıyordu kendisini.

Abilerinin barut misali burnundan soluduğunu gören Berzan, oturduğu sedirden kalkıp elini  sorgularcasına öne doğru uzattı.


" Nerdesin sen bremın? (Kardeşim ) Saatlerdir seni arıyoruz. Sen ne cesaretle tek başına onların yanına gidersin?"

HAVİN 1. KISIM " KATRAN GECESİ"  [ TAMAMLANDI ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin