HAVİN 1. KISIM " KATRAN GECESİ" [ TAMAMLANDI ]

15. Bölüm " Daha Yeni Başlıyoruz"

Fazla zaman geçmeden yeniden sizlere yep yeni bölümle geldim sevgili okuyucularım. Bu bölümde tıpkı diğer bölümler gibi heyecanlı, sürükleyici. Haydi ne bekliyorsunuz koşun okumaya🏃‍♂️🏃‍♀️🏃‍♂️🏃‍♀️

.....

Şafak vakti gece gökyüzünü örterken, güneş ufkun altındaydı. Zifiri karanlıkta ameliyattan yeni çıkmış narkozun etkisinde hala uyuyordu adam.

Kolunda ki serumun çıkardığı ses, odada tiz bir ses çıkarırken, sık sık odayı ziyaret eden hemşireler tansiyonunu ölçmek için geliyor durumunu her dakika rapor veriyordu doktorlara.

Kapıyı mesken tutan jandarmalar, genç adamın ailesini kabul edip içeriye aldı. İlk Haşim ağa ile Filiz hanım girerken hemen arkasından Berzan, Fırat ve Melek de girdikten sonra kapıyı kapattılar.

Haşim ağa oğlunun karnının üstünde bir el büyüklüğünde olan sargılı beze baktı. Sonra yüzünde ve vücudunda ki ağır yara izlerine. Yumruğunu sıkıp daha fazla bu görüntüye bakmak istemedi. Bedenini boydan boya uzanan camlara yöneltirken, Filiz hanım tam aksine her zerresini inceliyordu.

Şaşırıyordu. Ölüden bir farksız yatakta öylece yatan adam, onun evlâdı mıydı? Yüzüne dokundu elleri .... Bir damla yaş süzüldü gözlerinden. Dokunmaya kıyamadığı oğluna bunu nasıl heba görmüşlerdi? Ayağa kalkıp ellerini ağzına götürdü. Yaşlı kadının bu hali yürek yakıyordu. O sırada Melek,

Annesine sarıldı ...

" Sakin ol anne"

" Abini kaybediyoruz Melek. Behram'ı günden güne kaybediyoruz...."

Sarsılıp ayakta durmakta zorlandı. Annesinin kötü olduğunu fark edince koluna girip, tekli berjiyere oturttu.

" Anne sen de ayakta dimdik duramazsan biz nasıl duracağız? Bizim sana ihtiyacımız var en önemlisi de abimin lütfen yapma."

" Evladım bu haldeyken benden dik durmamı beklemeyin artık ne olur"

" Seni anlamayam belki haklısın. Ama sende biliyorsun ki ilk biz düşersek abimi kim kaldıracak? Onun bize, en önemlisi her şeyden vazgeçmiş bir anneye değil, güçlü bir anneye ihtiyacı var. Biliyorsun dimi? Hiç bir şey için geç değil. Lütfen sakin ol artık"

Filiz hanım iç çekip derin bir nefes aldı. Melek doğru söylüyordu. Önemli olan şey Behram'ın yaşadığıydı. Şuan kendini bırakamazdı. Yapamazdı. Çünkü o bir anneydi...

" Tamam. Kendimi toparlayacağım söz veriyorum."

" İşte benim annem." Dedi Melek arkasından sımsıkı sarıldı.

O sırada Berzan'la Fırat, abilerinin bir sağına bir soluna geçip oturdular.

"Gördüğüm kadarıyla abimin boşluğuna çalışmışlar." Dedi Berzan.

İkizinin söylediği lafa karşı ensesine tokat atıp tebessüm etti Fırat.

"Behram ağa bu haldeyse, bakalım diğer adamların hali nasıldır? Sahi varmısın iddiasına? Bakalım kimin durumu vahim?"

" Varım da.... Abim uyanırsa iddayı öğrenirse, ki öğrenir ozaman bunun hesabını keser bizden biliyorsun dimi?

Berzan'a kısa bir bakış atıp abisin de gezdirdi gözlerini Fırat.