"Gelecek Bölümlerden Kesitler"

6.1K 139 32
                                    

Evet arkadaşlar....... Size çok heyecanlı bölümlerin kesitleriyle geldim. Bu aralar o kadar çok yoğunum ki, eğitimim için kurslar, bu sıkıntılı dönemde stresten kaçmak için aldığım aktivitelerden bir türlü yazamıyorum. Biliyorum sizde çok özlediniz " Havin'i" ama merak etmeyin, Allah'ın izniyle en kısa zamanda size yeni bölümle geleceğim. Yeter ki siz umudunuzu benden, hikeyemden yitirmeyin. Benden size küçük bir spoi. Hikayenin sonuna yaklaştıkça hiç ummadığınız anlarla karşılaşacaksınız, heyecan ilk gün ki gibi bitmeyecek. Aksine ilerledikçe gizemini hiç kaybetmeyecek. Şimdilik kesitlerle idare edin olur mu? Ha burada üst ve altta ki kesit iki ayrı bölümden oluşuyor, kafanız karışmasın. Sizleri Allah'a emanet ediyorum sağlıcakla kalın 🙋🖐️🖐️

********

Havin soluksuz dört nala koşarken, öyle ki üstünde ki beyaz elbisesi bile ondan bağımsız uçuşuyordu. Bir yandan heyecanla arkasına bakıyor bir yandan da ayaklarıyla baskı yapıyordu. Hızı yetmiyorcasına.

Behram'ı arkasında bırakmanın verdiği mutlulukla atının süratini kesmek için ayak topuklarını aşağı basıp sürmeyi kestikten sonra atını dinginleştirecekken, yanından rüzgar misali geçen sulietle o tarafa baktığında, Behram'ın önünü kesip geceye eş değer atıyla şaha kalkması eş zamanlı oldu.

Aynı anda panik içinde atının dizgininden tutup tüm gücüyle kendine çekti Havin. Gece, ön ayaklarını yerden kesip Behram'la birlikte yukarıya doğru yükselip tüm gücüyle kişnerken, bu duruma hayranlıkla baka kaldı genç kadın. Beyaz ve siyah tıpkı üstünde ki sahipleri gibi zıt olduklarını bir kez daha göstermişlerdi. Ama bu farklılığa rağmen bir birlerini tamamlıyorlardı.

Gece, Behram gibi rüzgarıyla yükselmeyi yeğlerken, İnci ise Havin gibi bu fırtınaya karşılığını dinginleşmeyle veriyordu.

Behram nefes nefese atının üstünde karşısında ona şaşkınlıkla bakan kadına konuştu.

" Benden kaçamazsın demiştim jınamın" ( Karıcığım)

&&&&&

Karşısında gözleri dalan genç adama bir kez daha seslendi Doktor İlhan.

" Behram bey beni duyuyor musunuz?"

Genç adam başını kaldırıp bedeninin dikleştirdikten sonra boşlukta kaybolan gözlerini Doktor İlhan'da birleştirdi.

" Hayır. Hiç hissetmedim. Neyse benim bunları konuşacak zamanım yok. Buaralar çok fazla halsizlik yaşıyorum. Hareketlerimde dengesizlik var, istem dışı burnumdan kan da geliyor. Buna nasıl engel olabilirim?"

" Dediğim gibi lütfen artık bu inadı bırakın. Ve bu hafta hastanemize yatışınızı yapalım"

" Benim daha alacağım gönül kırıklıkları var, o yüzden hastane olmaz. "

" Hayatınızdan daha mı önemli?"

" Evet. Canımdan dahi önemli!"

Doktor İlhan, masada duran ellerini çözüp bedenini mümkünmüş gibi öne çıkardı. Bu defa sözcükleri tıpkı ses tonu gibi çok daha sertti.

"Açık olacağım. Ölüyorsunuz diyorum. Zamanınız yok!"

" Ne kadar bir süre zarfından bahsediyorsunuz?"

" Üç ay! Belki de ondan da kısa bir zaman. Bilemiyorum!"

Behram o an dolan gözlerini, acı bir tebessümle karşıladı. Üç ay..... Kaderini daha o küçükken yazan törelere, öz babasına bırakan hayatın, ruhunu bedeninden önce öldüren hayatın, ona verdiği koskoca zaman üç aydı demek. Ayağa kalkıp sanki ömrüne üç ay biçilmemiş gibi doktora yaklaşıp elini uzattı.

HAVİN 1. KISIM " KATRAN GECESİ"  [ TAMAMLANDI ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin