Ablamla vedalaşıp arkasından üvey ailemle gidişini izlerken derin bir nefes aldım. Hiç ablamla böyle yakınlaşacağımı düşünmezdim.
Omzuma konulan elle kendime gelip arkama döndüm. Az önce adının Ahmet olduğunu öğrendiğim biyolojik babam gülümseyerek bakıyordu bana. O bana gülerek bakarken bana ona mal gibi bakıyordum. Bir süre bakıştıktan sonra bizi bölen adının Seda olduğunu öğrendiğim biyolojik annemin boğazını temizleme sesi oldu.
"Bakışmanıza isterseniz evde devam edin?" dedi gülerek. Ben utançla kafamı çekerken Ahmet bey gülümsemekle yetindi. En sonunda Seda hanımın bizi ittirmesiyle beraber arabaya doğru yürüdük. Arabaya binince Ahmet bey vakit kaybetmeden arabayı çalıştırdı. Ben akıp giden yolu izlerken Seda hanım beni izliyordu.
Garip ya. Ne bileyim. Düşünsenize, hayatınızın bir kısmını aileniz sandığınız kişilerle geçiriyorsunuz. Onlar ağzınıza sıçıyorlar ama bir şey yapamıyorsun. Sonra ansızın bir gün ailen hastaneye gidiyoruz diyor ve sanki her zaman çocukları karışıyormuş gibi sakince sana karışmış olma ihtimalin olduğunu anlatıp dna testi yaptırmaya götürüyor ve orada aslında gerçek ailen sandığın kişilerin gerçek ailen olmadığını öğreniyorsun. BAM! Birden kendini gerçek ailenin arabasında onların evine yaşamaya giderken buluyorsun.
Tam wattpad kitabı he..
Ben saçma sapan düşünceler içerisindeyken Seda hanımın beni dürtmesiyle kendime gelip onun arkasından arabadan indim. Bizim evden kat kat büyük bir evin önünde duruyorduk. Kaşlarımı çatıp evi incelemeye başladım. Bebek mavisi tonlarında 4 katlıydı ve bahçede geniş bir havuzu vardı.
Tamam, hoş güzel de 3 kişi için fazla büyük değil miydi?
"Alinda, evi beğenmedin mi?" dedi Seda hanım tedirginlikle. Eve son bir kez bakıp Seda hanımaa döndüm.
"Hayır, eviniz güzel ama 3 kişi için fazla büyük değil mi?" diye sordum.
Çok kibarım ya üfüf..
Seda Hanım Ahmet Bey'e bakıp güldü.
"Bunları içeride konuşsak daha iyi olur bebeğim." dedi ve nazikçe belimden ittirdi. Evin önüne gelince kapıyı çaldılar. Kapıyı 20 yaşlarında bir kadın açıp gülümsedi.
"Hoş geldiniz efendim." dedi ve geriye çekildi.
"Hoş bulduk Selincim. Tanıştırayım, gerçek kızımız Alinda." dedi beni öne iterek. Selin abla beni görünce gülümsedi ve eğildi. Yaptığına anlam veremeyip bende onun gibi eğildim. Bu yaptığıma herkes kıkırdadı. Sonra Seda hanım tekrardan belimden ittirerek salon olduğunu düşündüğüm odaya götürdü.
"Selin, bize su getirebilir misin lütfen?" dedi. Salona geçince tekli koltuğa oturdum. Ahmet Bey ve Seda hanım da karşımdaki L koltuğa oturdular. Selin abla suları getirince teşekkür edip bir yudum aldım. Seda hanım yaptığım her hareketi kesintisiz izliyordu. Ahmet bey ise arada kaçamak bakışlar atıyordu. Bir süre sessiz kaldıktan sonra Ahmet bey boğazını temizleyerek konuşmaya başladı.
"Kızım, öncelikle her ne kadar zorunluktan gelmiş olsan da bize bir şans tanıyıp bizi ailen olarak görmeni her şeyden çok isteriz. Tabii her şeyden önce mutlu olmaya bak. Eğer seni rahatsız edecek bir şey olursa bize söylersen biz hallederiz." dedi. Onu kafamla onayladım.
"Siz bir şans tanıyacağım Ahmet bey. Sadece bana biraz zaman tanımalısınız. Ne benim için ne de sizin için kolay bir şey bu. 17 yıllık ailemden ayrıldım,17 yıllık kızınızdan ayrıldınız. Birbirimize alışmamız için süreye ihtiyacımız var. Ayrıca mutlu olmaya çalışacağım. Teşekkür ederim." dedim gülümseyerek. Ahmet bey derin bir nefes alıp gülümseyerek kafasını salladı.
"Rica ederim. Görevimiz. Umarım bize alışabilirsiniz." dedi. Kafamı belli belirsiz salladım. Bu sefer Seda hanım konuya daldı.
"Sabahki soruna da gelirsek.. Bu evde 3 kişi kalsaydık evet büyük olurdu ama 3 kişi yaşamıyoruz bebeğim." dedi. Dediği şeylerle kaşlarım çatıldı.
Ne diyor bu karı arkadaşlar?
"6 kişi kalıyoruz, seninle beraber 7 olduk. 3 abin ve ikizin var. Onlar da büyük ihtimalle yarın burada olurlar. Bazı sebeplerden yurt dışındaydılar." dedi. Ağzım şok içinde açılırken Seda hanım kafasını eğdi.
Abilerim, ikizim mi var?
Yememiş içmemiş çocuk yapmış lan bunlar!
Tam bir şey demek için ağzımı açmıştım ki Selin abla içeri girdi.
"Seda hanım. Size önemli bir telefon varmış." dedi. Seda hanım onu onaylayıp odadan çıktı. Ahmet beyle bir süre sessizce oturduktan sonra tekrardan derin bir nefes alıp ayağa kalktı.
"Kızım, Selin ablan sana odanı göstersin istersen. Yorgunsundur. Benimde işlerim var, onları hallederim sana uygunsa?" dedi. Onu başımla onayladım ve ayağa kalktım. Ahmet bey yanıma gelince kolunu omzuma attı ve merdivenlere kadar eşlik etti. Selin ablayı görünce kolunu omzumdan indirdi.
Niye indirdin ya, iyiydi öyle:(
"Selin. Rica etsem Alinda'ya odasına kadar eşlik eder misin?" dedi. Selin abla kafasıyla onaylayıp bana döndü.
"Gel bakalım." dedi ve arkasını dönerek merdivenlere yürüdü. Bende peşinden gittim. Kat kat merdiven çıkarken nefes nefese kalmıştım.
Ulan insan alt kata falan koyar! Ne ebesinin amına oda koyuyorsunuz!
Ben kendi içimde savaş verirken Selin ablanın sesiyle kendime geldim.
"Şimdilik Simge'nin odasında kalmalısın. En kısa zamanda odayı istediğin gibi dizayn etmen için Seda ablayla konuşursun." dedi. Ona gülümseyerek kafamı salladım. Selin abla giderken bende odaya girdim. Odaya girmemle yüzümü ekşittim.
Bu oda.. Fazla neon renkliydi?
AY KÖR OLDUM! YETİŞİN DOSTLAARR!!!