"Aren, sana simit alayım. Kahvaltıdan kaldırdım seni, doymamıştın sanırım." dedim ve Aren'in elini bırakıp ilerideki simitçiye koştum. 6 tane simit 6 tane meyve suyu alıp dışarı çıktım.
Meyve suyunu abartmış olabilirim ama çok seviyorum yani..
Aren bıraktığım yerde duruyordu. Gülümseyip yanına gittim.
"Geldim. İstersen şimdi verebilirim? Yoksa parkta Onur'la beraber yer miyiz?" diye sordum. Aren bana bakıp gülümsedi.
"Zahmet oldu sanada, sizinle beraber yerim." dedi. Gülümsemem genişledi. Aren elimdeki bir poşeti alıp elimi geri tuttu. Evden çıktığımızda tereddütle elimden tutmuştu. Sonra da asla bırakmamıştı.
Sizce de kısa sürede birbirimize hemen alışmamız garip değil mi?
Aren'le sessiz bir yolculuğun ardından parka varmıştık. Onur'un olmadığını görünce göz devirip boş banklardan birine oturdum. Aren de yanıma gelip oturunca sessizce bekledik. Hava serindi, yani esiyordu.
Önüme gelen ellerle gözümü kırpıştırıp elin sahibine baktım. Aren, boğazını temizleyip ellerini ceketin fermuarına indirip biraz kaldırdı.
"Hava soğuk esiyor üşüyebilirsin." dedi. Ona gülümseyip fermuarı biraz daha kaldırması için ceketi çekiştirdim. Aren de gülümseyip ceketin fermuarını çektikten sonra ellerini kendi giydiği ceketin cebine koydu. Bende yanımdaki poşetten 2 tane meyve suyu çıkarıp birini Aren'e verdim. Aren kısaca teşekkür edip meyve suyuna pipet geçirip bir yudum aldı.. Bende meyve suyuma pipeti geçirip içmeye başladım.
Meyve suyu hastasıyım ya!
Beraber meyve suyu içerken Onur'un parkan girmesiyle meyve suyunu banka bıraktım. Ayağa kalkıp biraz ileri yürüyerek kollarımı iki yana açtım. Onur beni fark edince gülümseyerek kollarını iki yana açtı ve koşarak gelip bana sarıldı.
"Kız sıpa! Nasıl özlemişim seni!" dedi sıkıca sarılırken. Kısaca gülüp ondan ayrıldım. Çekiştirerek Aren'in yanına getirdim. Aren, başını eğmiş yeri izliyordu. Buruk bir şekilde gülümseyip Aren'in elini tuttum.
"Onur, bu ikizim Aren. Aren, bu da çocukluk arkadaşım Onur." dedim onları tanıştırırken. Aren kasılsa da boğazını temizledi.
"Memnun oldum." dedi Onur da gülümseyip kendini oturduğumuz bankın karşısındaki banka attı.
Banklar karşılıklıydı. Yani güzel oluyo.
"Bende memnun oldum hayatım. Ay kız geçtik mi konuşma fasıllarını? Hemen dedikoduya giriyorum çünkü!" dedi ve getirdiği çekirdeklerden biraz çıkardı. Bende simitleri ve meyve sularını kucağıma koyup biraz kendime biraz daha Aren'e çekirdek aldım. Aren'inkilerini verip kendiminkileri çitlemeye başladım.
"Ay bu okuldaki çalışkan Ayşe ve okulun badboyu Emir var ya..."
_____________________________________________________"Sonra Hatice teyze de biliyorsun köy kadını, almış tüfeğini evi basmış! Valla zar zor durdurduk diyorlar." dedi Onur ağzındaki çekirdek kabuğunu yüzüme tükürürken. Aren ise bıkmadan milyonuncu kez yaptığı şeyi tekrar yapıp saçımda kalan Onur'un tükürdüğü çekirdek kabuğunu alıp attı.
Ona gülümseyip kafamı omzuna yasladım. Başta gerilse de sonra yavaş yavaş rahatlar gibi oldu.
"Valla kadın haklı. Ben olsam kimse engelleyemez beni, ha ateş edemezsem tüfeğe oturttururum onları." dedim. Onur ve Aren gülerken göz devirip kafamı salıncakların oraya çevirdim.
Küçüklüğümden beri her parka geldiğimde Onur ya da Atlas beni sallardı. Salıncakları çok severdim.
Kuş gibi özgür falan hissettiriyor diyormuşum?
Demeyeceğim, boş edebiyat kasmaya gerek yok.
Felsefe miydi acaba? Aman, çokta önemli değil boşverin.
Salıncaklara bakarken Onur ayağa kalkıp elimden tutarak beni de kaldırdın.
"Kalk kız, nasıl imrenerek bakıyorsun salıncaklara." dedi ve salıncaklara çekiştirdi. Gülerek onu takip ettim. Salıncağa binince Onur hızlıca beni sallamaya başladı. Bir süre sallandıktan sonra Onur yorulduğunu söyleyip kenara çekildi. Salınca bir süre sonra yavaşlayınca öndeki koruma kısmını açıp atladım.
Her zaman ki gibi sakat sakat işler yaptığım için dengemi sağlayamadım ve tahterevallinin demirine takılıp yere düştüm. Çenemi çarptığımdan dolayı acısıyla inleyip sırt üstü uzandım.
Çenem acıyor anne!
Onur ve Aren hızla yanıma geldi. Onur üstten baygın baygın bakarken Aren endişeyle yanıma çöküp çeneme bakmaya başladı.
"Soyulmuş biraz. Neden dikkatli olmuyorsun Alinda? Daha kötüsü olabilirdi!" dedi Aren beni yerden kaldırırken.
Gülümseyerek üstümü çırptım.
"Bir şey olmaz bana." dedim emin bir sesle. Aren tatmin olmazken Onur yanıma gelip kolunu omzuma atarak beni kendine çekti.
"Kötüye bir şey olmaz Arencim." dedi ve göz kırptı. Aren yüzünü buruştururken ben kahkaha atıp Onur'un beline sarıldım.
Onur, Aren'le cilveleşirken ben gözümü parkta gezdirdim. Bankta oturan çifte gözlerim kaydı. Gülümseyerek onlara bakarken erkeğin kafasını buraya çevirmesiyle gözlerimiz kesişti. Tanıdık simasıyla gözlerimi kısarak kim olduğunu anlamaya çalıştım. Bir süre bakıştıktan sonra gözlerim kocaman açıldı ve yutkundum.
Bu o'ydu.. Peki ya yanındaki kız? Yoksa..
Yoksa sevgilisi miydi..?