1.6

12.9K 507 66
                                    

Sabah herkes garip sebeplerden erkenden gitmişti. Ablamla bu durumu garipsesek de umursayacak durumda değildik. 

"Alinda, bugün stajım var benim. Çıkacağım. Evin anahtarını sana bırakayım mı?" diye sordu ablam çantasına defter koyarken. Onu başımla reddettim.

"Seninle beraber çıkarım şimdi." dedim. Ablam beni onayladı. Ablam hazırlanınca beraber çıktık. Kahvaltı için zamanı olmadığı  için ve bende uğraştırmak istemediğim için bir şey yememiştik. Evden çıkınca ablam kapıyı kilitledi. Beraber durağa kadar yürüdük. O duraktan otobüse binip giderken bende eve yürümeye başladım.

Kulaklığımı çıkarıp telefona taktıktan sonra sevdiğim şarkılardan birini açtım.

Dolu Kadehi Ters Tut - Yapma N'olursun

Çoğu kişi bu şarkının eskimiş olduğunu ve artık sarmadığını söylese de ben dinlemeyi seviyordum. Dolu Kadehi Ters Tut asla eskimez ya..

Yolda yürürken şarkı dinlemekle beraber kafamın içini talan eden sorunlar da vardı.

Yeni aileye geçmiş olmam yetmiyormuş gibi üstüne Demirkan gelmişti. Onun gelmesine elbet sevinmiştim. Yıllar sonra onu görmek içimdeki ölü kelebekleri tekrar canlandırmıştı. Kim ne derse desin onu hala seviyordum. Yaptığım iğrenç bir şey mi? Sevgilisi olmasına rağmen hala onu sevmem.. Doğru değil evet, ah her neyse..

Aren, onunla ilk günden anlaşmıştık. Yakınlarımda olması bana huzur veriyordu. Bence ikizliğin hakkını veriyorduk.

Akif Selim, ona da ilk günden ısınmıştım. Samimiyetine inanarak güvenerek onunla konuşuyordum. Ciddi anlamda onu abim olarak görmeye başlamıştım..

Varis ve Araf, ikisini bir değerlendireceğim çünkü ikisinin davranışları bana karşı aynı. Anlam veremediğim bir önyargı var. Onlara bir şey yapmadığım halde hemde?

Yiğit, onunla da aramda bir sorun yok. Normalin üstünde bir samimiyet var aramızda. Diğerlerine göre..

Furkan, onunla çok muhabbetimiz olmadığı için yorum yapmak istemiyorum..

Eve vardığımı fark edince şarkıyı kapatıp kulaklıklarımı çıkartarak telefonu cebime koydum. Kapının önüne gelince kapıyı çalarak açılmasını  bekledim. Bir kaç dakika sonra kapı Selin abla tarafından açıldı. Gülümseyerek içeri girdim ve arkamdan kapıyı kapattım.

"Hoşgeldin Alinda." dedim Selin abla samimiyetle.

"Hoşbuldum Selin abla. Seda hanım gil nerede?" diye sordum ayakkabılarımı çıkartıp Selin ablanın peşinden mutfağa giderken.

"Seda hanım, Ahmet bey, Varis bey, Arif bey ve Furkan bey iş yemeğine gittiler sanırım. Diğerleri ise sinemaya gittiler. Sana söylemediler mi?" diye sordu sonda merakla. Yutkunup kafamı eğdim.

"Hayır." diye mırıldandım. Selin abla başta afalladı. Boğazımı temizleyerek gözlerimi kırpıştırdım.

"Neyse, ben odamdayım." dedim ve mutfaktan çıkarak merdivenlere yöneldim.

Kırıcıydı, unutulmak. Çağırmamanızı anladım fakat en azından haber verilmeyi hakkedildiğimi düşünüyorum.

Aptal mısın kızım? Ne hakkı! Birkaç gündür evdesin ve kendini bu kadar değerli mi görüyorsun? Hah! 

Tekrar yutkunarak kafamı iki yana salladım. Odaya girip telefonumu çıkararak Onur'a mesaj attım.

Ömmmmrrrrümmm

Siz:
Bize gelsene
Biraz konuşuruz falan..

Ömmmmrrrrümmm:
Bi kızla tanıştım onun yanındayım
Başka zamana ertelesek?

Onur'un yazdıklarıyla moralim daha da boka döndü. Az önce bilmem kaç dakikalık kıza mı satıldım ben?

Oflayarak üstümü değiştirdim. Pijamalarımı giyinip yatağa uzandım. Kucağıma peluşumu alıp sarılırken gözyaşlarım bir bir akmaya başladı. 

Ya, hayatımın yeterince bok olması yetmiyormuş gibi bir de Onur beni bir kıza satmıştı.

Bir süre zırladıktan sonra yorgunlukla uyuyacağım sırada kapım hiddetli bir şekilde açıldı.

"Ben geldim! Sana abur cubur da aldım kız, cimcime!"

Onur?

Yeni AileHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin