Kendimi toparlayarak kafamı iki yana salladım.
"Korkacağım son kişi bile değilsin. Hem, bu ailedeki favori abim sensin." dedim çekingen bir sesle. Akif Selim'in yüzünü anında edebiyatçı karizması gülümsemesi aldı. Yanıma yaklaşıp bir elini omzuma atarak saçıma öpücük kondurdu.
"Teşekkür ederim." diye mırıldandı edebiyatçı sesiyle.
Bana bu adamın edebiyatçı olduğunu söylemeyecektiniz abi, sizin hatanız!
Beraber aşağı indiğimizde masada Demirkan, sevgilisi, Aren, Yiğit ve Araf kalmıştı. Akif Selim beni Aren'in yanına oturtup diğer yanıma oturdu.
Aren göz ucuyla bana bakıp kafasını Demirkan'ın sevgilisine çevirip gülümseyerek bakmaya başladı. Kaşlarımı çatsam da hemen düzeltip kafamı tabağıma çevirdim. Akif Selim edebiyatçı elleriyle doldurmuştu bile. Gülümseyerek kafamı koluna yasladım. Hemen saçlarımın arasına bir öpücük kondurdu.
"Yemeğini ye, sonra uyursun güzelim." dedi sessizce edebiyatçı sesiyle. Gülümsemem daha da genişlerken kafamı kaldırdım.
"Beraber uyur muyuz?" dedim aynı anın gibi sessizce. Edebiyatçı bir şekilde gülüp göz kırptı.
"Eğer yersen." dedi gene sessizce. Tabağıma koyduklarını yemeye başladım. Beraber sohbet ederek yemek yemiştik. Sanki masada sadece biz varmışız gibi..
Tabağımdakiler bitince ayağa kalkarak tabağımı, çatal kaşığımı ve bardağımı alarak mutfağa gittim. Elimdekileri tezgaha bırakıp arkamı döndüm. Akif Selim ve Aren arkamdan gelmişti. Aynı masada bana yaptığı gibi Aren'e göz ucuyla bakım gözlerimi Akif Selime çevirdim. Oda elindekileri bırakıp yanıma geldi. Beraber mutfaktan çıktıktan sonra banyoya gidip ellerimizi yıkadık.
BERABER yıkadık. BEN ve AKİF SELİM! Ağlayabilirsiniz..
Ben odama geçerken Akif Selim de üstünü değiştirmeye odasına gitti. Anında kendimi yatağıma atıp gözlerimi kapattım. Bir kaç dakika sonra Akif Selim geldi. Gri eşofman üstüne siyah kısa kollu bol tişört giymişti ve edebiyatçı fiziğiyle baya yakışıklı duruyordu.
Yanıma yatarak üstüne yattığım örtüyü zar zor altımdan çıkarıp üstümüzü örttü. Ona iyice yaklaşıp bir bacağımı üstüne attım. Kafamı omzuna koyup ona sıkıca sarıldım. Akif Selim edebiyatçı bir şekilde gülüp elini belime sardı -nasıl yaptıysa artık-.
Bir süre sessiz durduktan sonra boğazımı temizledim.
"Akif Selim, ablam hakkında ne düşünüyorsun?" diye bir soru yönelttim aniden. Akif Selimden ses gelmeyince göz devirdim. Uyudu mu cidden ya?
"Yani.. Güzel bir kadın. Sesi, konuşması, giydiği elbiseler, kokusu, saçları.. Hepsi çok güzel.." dedi ve içini çekti birden edebiyatçı sesiyle. Ağzım 2 metre açılırken kafamı kaldırdım. Akif Selim, edebiyatçı gülümsemesiyle tavana bakıyordu.
"Hadi oradan, siz önceden tanışıyor musunuz!?"