0.4

18K 677 37
                                    

"Alinda, kalk tatlım. Dışarıda uyumuşsun." dedi biri.

Yanımdan gelen sesle gözlerimi zar zor araladım. Yerimde doğrulurken boynumun ağrımasıyla yüzümü buruşturup elimi şakaklarıma götürüp ovmaya başladım.

"Ah be yavrum, burada yatılır mı Allah için. Bak boynun tutulmuş." dedi biri. Sesinden anladığım kadarıyla bu Seda hanımdı.

"Arkadaşımla konuşurken uyuya kalmışım ya." diye mırıldanıp gözlerimi geri kapattım. Seda hanım nazikçe kolumdan tutup beni kaldırdı. Tekrardan zar zor gözlerimi açtım. Beraber balkondan çıkıp odadaki lavaboya geçtik. Seda hanım yüzümü yıkamamda yardımcı olup yüzümü kuruttu.

"Biraz yemek ye sana ağrı kesici vereyim bebeğim." dedi gülümseyerek. Gülümsemesine karşılık verince gene kolumdan tutup beni odadan çıkardı. Beraber yemek yenilen yere gelince beni masaya oturtup yanıma oturdu.

"Günaydınlar hanımefendi." dedi Ahmet bey alay eder gibi. Ufaktan kıkırdayıp önüme döndüm.

"Günaydın." dedim. O da kıkırdayıp "Afiyet olsun" demesiyle  yemeğe başladık. Seda hanım yememe yardım ediyordu. Yemek bitince Seda hanım bana ağrı kesici verdi ve dizlerinde uzandırdı. Şimdi ise Ahmet bey film açmıştı onu izliyorduk. Seda hanım elini boynuma çıkarıp orayı ovmaya başladı.

"Ağrın hafifledi mi hayatım?" diye sordu sessizce. Onu kafamla onaylayıp gözlerimi kapattım. Boynumu ovması o kadar rahatlatıyordu ki mutluluktan ağlayabilirdim. Bir süre öyle uzandıktan sonra aklıma test çözmem gerektiği geldi. Ağlamaklı sesler çıkararak kendimi koltuktan aşağı attım.

Bu da benim max intihar etme gücü.

"Kızım noldu? İyi misin?" diye sordu ufak bir telaşla Seda hanım. Sesindeki tını bile "mal mısın?" diyordu.

"Test çözmem gerektiği geldi aklıma bende intihar ettim." dedim ölü taklidi yaparak.

Bunu derken neden aklıma havuza atlayan Behlül geldi?

Seda hanım göz devirip arkasına yaslandı.

"Tövbe tövbe. Allah'ım sen sabır ver." diye mırıldandı. Ahmet bey ise kahkaha atıp geriye yaslandı. Yerde sürüne sürüne kaldığım odaya gidip  valizler arasından test kitaplarımı çıkardım. Balkona çıkıp kitapları masanın üstüne fırlattım. Koltuğa oturup pikeyi gene üstüme örttükten sonra bismillah deyip fizik kitabını açtım.

Şuan kitabı aşağı fırlatasım var....
__________________________________________________________

"Okumayacağım ya ben! Benim yakışıklım var, alır o beni. Hem zengin. Evlenip gideyim işte!" diye hafif bağırıp önümdeki kitabı ileri  ittirdim. Elime telefonu alıp instagrama girdim.  Pelin ve Berk'in sarılırken çekildiği fotoğrafı 5 dakika önce post attığını görünce gülümseyip postu beğendim.

Belliydi zaten böyle olacağı. Berk Pelin'e kıyamıyordu. Pelin onun için her şeydi. Öyle yani..

İnstagramda biraz daha dolaştıktan sonra telefonu masanın üstüne bırakıp boynum ağrımayacak şekilde koltuğa uzandım. Az öncekine nazaran daha rahattım.

Rüzgarın saçlarımı savurmasıyla gene aklıma gelmişti. Gülümseyerek derin bir nefes aldım. Gözlerim rüzgarın etkisiyle kapanırken uykum olmamasına rağmen gözlerimi kapatıp uyumayı denedim...
____________________________________________________________

Yeni AileHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin