Esila&Akif Selim
Gerginlikle oturuşumu düzelttim. Göz ucuyla Akif Selim'e baktığımda beni izliyor olduğunu gördüm.
Derin nefes al, derin nefes ver. Aynen böyle ,devam et Esila. Sakinleş..
Derin nefes al, derin nefes ver.
Huh! Sakinim.
"Gerçekten böyle susarak oturacak mıyız Esila?"
Sakin değilim!
"Ne konuşmamız gerekiyor Akif Selim?" dedim boğuk çıkan sesimle. Ardından boğazımı temizleyerek sesimi düzelttim. O sırada Akif Selim derin bir nefes verdi.
"Beni bıraktın Esila."
"Bana yalan söyledin ve onu bana tercih ettin Akif Selim." dedim hemen cevabımı yapıştırarak. Akif Selim aynı sakinliğiyle saçlarını dağıttı.
"Sana yalan söylemedim ve kimseyi sana tercih etmedim Esila. Sana öğrencimin kuzeni olduğunu söyledim? Ayrıca devamını dinlemedin!"
"Öğrencinin kuzeniyle barda ne işin vardı Akif Selim? Hem de bana kız kardeşinle evde olduğunu söyledikten sonra. Kız kardeşin söylemese cidden olayın aslını bilmeyecektim sanırım." diye mırıldandım sonlara doğru.
Ben Akif Selim'den cevap beklerken o kalkıp yanıma geldi ve kafasını dizlerime yaslayarak koltuğa uzandı. Kaşlarım çatıldı.
"Dinlemedin Esila. Dinleseydin sana olayın aslını anlatacaktım." dedi. Gözlerini yüzüme çevirdiğinde çatmış olduğum kaşlarımı gördü. Elleriyle onları düzeltip elini omzuma koydu. oradan kaydırarak bileğime getirdi. Elimi bileğimden tutarak kaldırdı ve dudaklarına götürdü. Tüy kadar hafif bir öpücük kondurup elimi saçlarının arasına bıraktı. Ardından gülümseyerek gözlerini kapattı.
"O gün gerçekten evdeydim. Yani evde olacaktım. Sana yazdıktan sonra Simge'yle oturup biraz takıldık, bir şeyler izledik. Sana anlattığım gibi ilerledi her şey. Sonra Simge sıkıldığını söylediği için dışarı çıktık. Sana yazacaktım ama Simge izin vermedi. Telefonu elimden alıp, benimle ilgilenmeye geldin, dedi. Gerçekten haber verecektim canımın en içi. Öyle gezinirken öğrencimin kuzeniyle karşılaştık. O da bize katıldı, yürürken barın önüne geldik. Babası barın sahibiymiş. Çok ısrar etti gelmemiz için. Simge de ısrar edince kıramadım. Kızın babasının yeri olduğu için Simge de girebiliyordu içeriye. Birkaç dakika durur çıkarız düşüncesindeydim. Biz sohbet ederken Simge sana yazmış. Sonra da sen gelmiştin." dedi ve derin bir nefes verdi. Boğazıma bir yumru oturmuştu. Ne nefes almamı sağlıyordu, ne de konuşabilmemi..
Akif Selim gözlerini açarak gözlerime çevirdi irislerini. Dolmuş gözlerimi kırpıştırmamla göz yaşlarım yanaklarımdan akmaya başladı. Kafamı kaldırarak gözlerimi kapattım. O sırada Akif Selim doğruldu ve bana biraz daha yaklaşarak kafamı elleri arasına aldı. Göz yaşlarımı sildikten sonra yanaklarıma öpücükler kondurdu.
"Ben seni aldatmadım Esila'm. Yemin ederim aldatmadım seni." dedi boğuklaşmış sesiyle. Ellerini yüzümden çekmesiyle kafamı omzuna yasladım. Akif Selim, saçlarımın arasına bir buse kondurduktan sonra o da kafasını kafamın üstüne yasladı.
Sessizdik ikimizde. Ben onun güzel ellerini izliyordum ama onun ne yaptığını göremiyordum. Ellerimi Akif Selim'in güzel ellerinin üstüne götürdüm. Akif Selim sanki bunu bekliyormuş gibi hemen ellerimizi birbirine kenetledi.
"Özür dilerim." dedim kısık çıkan sesimle..
"Özür dilerim." dedi kısık çıkan sesiyle..
________________________________________________________________________________
Bunları da yazmasam ölürdüm sanırım.. Elbet bir gün tanışmalarını da yazıcam. Aklımda taslak oluşturdum bile!
Akif Selim'i kaptırdık kızlar..
Oy vermeyi unutmayın! ^^ <3
