"Ya mal mısın cevap deyhan!"
"Deyhan ne aptal!"
"Konumuz bu mu sanıyorsun?"
Onur'a göz devirerek önümdeki test kitabını kapattım.
Onur'un canı sıkıldığı için birkaç saat önce bize geldi. Bende biraz test çözelim sonra dışarı çıkalım dediğim için şuan test çözüyorduk. Tabii Onur saçma sapan şeyler bulana kadar.
"Kız cimcime kalk çıkalım yeto, bunaldım!" dedi Onur ayağa kalkarken. Onu onaylayarak bende ayağa kalktım. Testlerimi ve kalemlerimi toplayarak içeri geçtik. Kitapları ve kalemleri yerleştirdikten sonra Onur aşağı inerken ben üstümü değişmek için dolabımın karşısına geçtim. Giyecek rahat şeyler bulduktan sonra hızlıca giyinip odadan çıktım.
Merdivenleri sakince inerken Furkan'la karşılaştık. Beni süzdükten sonra göz devirerek merdivenlerden inmeye başladı. Onun inmesini beklerken etrafa bakındım.
Neden onun inmesini bekledim? Çünkü kimse bana Furkan'ın beni merdivenlerden itmeyeceğinin garantisini veremez değil mi?
Furkan en alt kata indiğinde bu sefer hızlıca inmeye başladım. Bende en alt kata varınca Onur'un kapıda olduğunu gördüm. Yanına gidip ayakkabılarımı giyindim. Yiğit'le karşılaşınca ufak bir tebessüm ettim. O da gülümseyerek yanımıza geldi ve saçlarımdan öptü.
"Nereye böyle?"
"Onur'la dışarı çıkacağız öyle."
"İyi. Şey diyeceğim ya, Aren gil de gelsin mi sizinle?" diye sordu ikimize bakarken. Onur umursamazca omuz silkerken bende aynı şekilde karşılık verdim. Yiğit onları çağırmaya giderken bende Onur'la sohbet etmek için ona döndüm. Fakat o dışarı çıktı. Kaşlarımı çatıp arkasından baktım.
Ne bu lan bugün herkes benim yüzüme bakmıyor?
Tam arkasından çıkacağım sırada Yiğit, Akif Selim, Aren, Demirkan ve sevgilisi geldi. Onlar ne alaka diye düşünürken Aren, Demirkan ve sevgilisi ayakkabılarını giymeye başladı.
Zırlıyorum şu anda.
Onlara baygınca bakarken Akif Selim ile göz göze geldik. Ona tebessüm ederken o yanıma gelip alnımdan öptü.
"Sende gelsene ?" diye fısıldadım onun duyabileceği şekilde.
"Üzgünüm. Özel ders vermeye gideceğim." diye üzgünce fısıldadı. Dudaklarımı büzüp kafamı salladım. Diğerleri ayakkabılarını giyinince Akif Selim ve Yiğitle vedalaşıp onları beklemeden dışarı çıktım. Onur beni görünce hemen yanıma gelip sarıldı.
"Kızım sana iki trip atayım dedim dışarı çıktım, buz gibiymiş amına koyim! Havam bozulmasın diye de giremedim içeri!" dedi. Onun bu haline kahkaha atıp ona sıkıca sarıldım. Onur beni havaya kaldırıp sağa sola salladıktan sonra fırlattı. Yerde iki seksen yatarken Onur gene bana üstten bakarken Aren yanıma geldi.
"İyi misin Alinda?" diye sordu. Onu kafamla onaylayıp uzattığı eli pas geçerek Onur'un *uzatmadığı*eline tutunarak kalktım. Onur kabaca beni süzüp bir yerime bir şey olmadığını anlayınca kolunu omzuma atıp yürümeye başladı.
"Arencim gelirsiniz arkamızdan." dedi gülerek..
________________________________________________________________________________"Onur nereye getirdin lan bizi!" diyerek sinirli bir soluk aldım.
"Ya valla burada en son piknik alanı vardı!" dedi Onur sanki bir mucize olup piknik alanı ortaya çıkacakmış gibi etrafı ararken. Sinirle yanına gidip ensesine bir tane geçirdim. Onur ensesini tutarak bana baktı.
"Aptal! Aptalsın sen aptal! Senin bahsettiğin yer öbür tarafta hıyar!" diye bağırdım. Demirkan, adının Deflin olduğunu öğrendiğim Demirkan'ın sevgilisi ve bir türlü gözlerini Deflin'den alamayan Aren bize döndü. Onur bana yakınlaşıp nazikçe belimden tuttu.
"Niye öyle diyorsun hayatımın anlamı? Karıştırmışım." dedi gizli gizli şeker yerken annesine yakalanan çocuklar gibi.
"Bebeğim, nereye götürmek istediğini söylesen sana yolu tarif ederdik sana, gerizekalı embesil!" dedim sonda yükselen sesimle. Onur yavşakça güldü ve yanağımdan öpüp benden ayrıldı. Ona tip tip bakıp sakinleşmek adına kafamı kaldırdım.
"Alinda, sence de çok agresif değil misin bugün?" diyen Aren'le kafamı ona çevirdim. Ona üstten bakıp hala bir türlü ayrılamadığı Deflin'e bakıp cevap vermeye tenezzül etmeden gözlerimi kapattım.
Ne kıskanması canım, gözüme DEFLİN'İN İLGİ ÇEKİCEK KADAR GÜZEL OLMASI kaçtı.
Harbi ya, Deflin güzel bir kızdı. Yani benim aksime uzun kızıl saçları, yeşil gözleri ve harika fiziğiyle kızların bile dikkatini çekebilirdi bence. Giyinişi de güzeldi ve kibardı. Ben hiç öyle değildim..
WHY NOT MEEEEE????
Aklıma the other women akımı geldi. Şahsen rujumu böyle saçma bir şeye harcamazdım..
Konu nerden nereye geldi amk!
Gözlerimi açıp etrafa bakınacaktım ki dibimdeki Demirkan ile bu biraz imkansız gibi oldu. Gözlerimi açar açmaz onu görünce afallayarak geriye adım attım. Tekrar bir adım da atacağım sırada arkamdaki ağaç buna izin vermedi.
Hassiktir ordan! Cidden şu ormanda bir türlü açılamadığı sevdiği çocukla ağaç arasında kalıp her şeyi itiraf ettikten sonra çocuk onu öpünce bayılan kız klasiğini mi yaşayacağım!?
Demirkan bir süre bana baktıktan sonra birazcık daha yaklaştı.
Ay hoşt!
Bu arada biz niye hala buradayız lan?
"Diğerleri nerede?" diye sert bir sesle konuştum. Demirkan gülümser gibi oldu.
"Onur Aren'in koluna girip bir yere sürükledi. Nereye diye sorduğumda Arencimle işim var dedi." diyince güldüm.
Onur, Aren'i taciz edebilir arkadaşlar ben güvenmiyorum!
"Deflin de biraz gezinmek istediğini söyledi." dedi bir elini ağaca yaslarken.
Elin kolun dursun götoş!
Demirkan yüzünü yüzüme yaklaştırıp yüzüme daha dikkatli baktı.
Yapma işte yapma..
Yutkunarak kafamı başka yöne çevirdim. Arkamı da dönemiyorum yani, güven vermiyor..
Demirkan bana biraz daha yaklaşınca gözlerimi kapatıp titrek bir nefes aldım. Tam da şuan da onu öpmek istiyor olabilirdim ama sevgilisi vardı ve kendimi frenlemem gerekiyordu.
Yandan çıkacağım sırada Demirkan diğer eliyle çıkmamı engelleyip tam anlamıyla dibime girmişti.
YA YETO CİDDEN YETO!
Ellerimi göğsüne koyup kafamı eğdim.
"Demirkan, yapma." diye mırıldandım. Demirkan tabii beni götünden dinlediği için dibime daha çok girdi.
NAMUS TÖRE AŞKINA PLS HELP AMK!
"Alinda, seni çok özledim. Lütfen, lütfen beni kendinden uzaklaştırma." diye fısıldayıp kafasını omzuma yasladı. Boğazıma oturan yumruyla bu sefer yutkunamadım.
Ciddi miydi yoksa benimle eğleniyor muydu?
Yavşak herif!
Adamın ne suçu var kızım?
Ay bilmiyorum, içimden geldi.
"Demirkan.." tam uzaklaşmasını söyleyecekken Demirkan beni böldü;
"Alinda." dedi. Cümlesini devam ettirmiyordu. Gözlerim sulanmaya başlarken bu sefer sertçe yutkundum.
"Demirkan, sevgilin var senin. Onun yanına git." dedim. Bu cümlenin ağırlığıyla gözümden bir damla yaş düştü. Dudaklarımı birbirine bastırıp kendimi uzaklaştırmaya çalıştım. Fakat Demirkan buna izin vermeyip bir elini belime sararak beni kendine yakınlaştırdı.
"Ben zaten şuan sevgilimin yanındayım?"