Kyaa, çok tatlı görünüyor burada. ❤
Önceki bölüm
Fang Jingwei'nin anlattıklarını dinleyen başka biri de Leng Peng idi. O da etkilenmişti. Çocuk, hem acınasıydı hem de güçlüydü.
.
.
.
.
.
.
.
Mo Zai ve Fang Jingwei, 1 hafta boyunca sürekli sohbet ettiler. Aralarında daha iyi olmuş ve yakınlaşmışlardı.Leng Peng ise fazla konuşmamıştı. Her gün iki kez Fang Jingwei'ye yemek yapması gerektiğini söylemişti.
Bu yemekler sayesinde Mo Zai de 2-3 kilo kadar almıştı. Gerçi hala zayıf olsa da şimdi daha iyi görünüyordu.
Mo Zai sürekli büyüme ağrıları çekiyordu. Büyüyordu ama yeterli besin yoktu. Bu da canını acıtıyordu. Fakat 1 hafta boyunca bolca yemek yiyip uyuyunca acılar azalmıştı.
Fang Jingwei, at arabasının içinde pencereye bakıyordu. Az kalmış olmalıydı. Sonra Açık Gülümseme tarikatına girebileceklerdi.
Fang Jingwei, daha önce hiç Açık gülümseme tarikatına gitmemişti. Fakat hakkında bir kaç şey biliyordu. Onun bildikleri sır değildi. O zamanda herkes biliyordu.
Fang Jingwei biraz heyecanlıydı. Oraya gitmese de bir kaç kişiyi de tanıyordu. Mesela Hu ying. Gerçi onun şu anda nerede olduğunu bilmiyordu. O ve Hu Yang'ın yaşları yakındı. Fakat tam yaşını bilmiyordu. Başka, Jin Ling, Jin Ming vardı. Bu ikisi ikiz kardeşlerdi. Jin Ling, erkekti ve uzun, yakışıklı bir adamdı. Jin Ming ise kızdı. O da oldukça güzeldi.
Fang Jingwei, o ikisinin arasında tuhaf söylentiler duymuştu. İnsanlar, kardeşler arası bir yasak aşk yaşadıklarını söylüyorlardı.
Fang Jingwei, söylentilere inanmamayı Mo Zai'den öğrenmişti. Gerçi hala şüpheleri vardı. İnsanlar boşa dedikodu yapmazdı.
Fang Jingwei, ikisini kendi gözleriyle görmeden söylentilere inanmamayı düşünüyordu.
Sonra, Fang Qui, Bai Liu, Kai Mengji gibi bir kaç isim de duymuştu.
Fang Jingwei'nin bildiği isimler, o dönemin en ünlü isimleri idi. Bilmemesi imkansızdı.
Fang Qui, oldukça kabaydı. Savaş silahı olarak büyük bir dikenli sopa kullanıyordu. Bai Liu ise yıldırım kullanıcısı idi.
Fang Jingwei de yıldırım elementini kazanmıştı. Şansı varsa ki hiç yoktu, Bai Liu ile savaşmak ve yıldırım elementin de ustalaşmak istiyordu.
Kai Mengji ise bir dahi olarak geçiyordu. Kendi yaptığı bir çok yenilik vardı. Tuhaf bir adamdı. Sürekli tuhaf eşyalar yapardı. Örnek vermek gerekirse, adını X01 koyduğu ve robot olarak nitelendirdi bir eşya vardı.
Bu tuhaf eşya, Çeşitli metallerden yapılmıştı. Göğsüne yerleştirdiği bir element taşına göre saldırı yapabiliyor ya da savunma yapabiliyordu.
Fang Jingwei, bu dönemin ünlü isimler ile tanışmayı iple çekiyordu.
Bir kaç saat sonra bir ses duyuldu.
-At arabasından inin! Geldik!
Bu ses Leng Peng'den gelmişti.
Fang Jingwei ve Mo Zai, hemen arabadan indiler. Açık bir alandaydılar. Önlerinde büyük tepeler vardı. Toplamda 6 tepe vardı.
Leng Peng, elleriyle ortanca tepeyi işaret etti ve konuştu.
-Buraya gideceğiz. Şimdilik.
Fang Jingwei fazla da etkilenmese de Mo Zai'nin gözleri parlamıştı. Yüzü, heyecanını yansıtıyordu. Oldukça etkilenmişti.
![](https://img.wattpad.com/cover/286634305-288-k820786.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Name's BiTcH! [BL] [TAMAMLANDI]
FantasyEğer bir fahişe iseniz, hayattan fazla da bir şey beklemeyin. Çünkü hiçbir şey kazanamazsınız. Tabi akıllı bir fahişe olmadığınız sürece! Bu benim hikayem. Nasıl değersiz birinden, insanların üstüne bastığım ile ilgili. Bu kitap BL'dir. Küfür ve...