My Name's BiTcH! [BL] [TAMAMLANDI]

16.Bölüm

Önceki bölüm

Mo Zai, bunun anlamını biliyordu. Fang Jingwei de şekerleme istiyordu.

Fang Jingwei, insan kalabalığının içinde bekledi. Mo Zai ise şekerleme almaya gitti.
.
.
.
.
.
Mo Zai gittikten iki dakika kadar sonra bağırma sesleri geldi.

-Seni piç! Sonunda yakaladım!

-Yine bizimle dalga mı geçiyorsun?

Fang Jingwei, sesin geldiği yöne baktığında kalabalığın orada iyice gruplaştığını gördü. Hızla o yöne gitti ve insanların çember oluşturduğunu gördü.

Orta boştu. İki adam da Mo Zai'yi yakasından yakalamış çekiştiriyordu.

-Ne diyorsunuz?

-Siz kimsiniz?

Mo Zai, kurtulmak için çırpınıyordu. Fakat iki adam da zorla Mo Zai'yi tutuyorlar ve yerde sürükliyorlardı. Biri, karnına tekme attı.

Mo Zai, bir çığlık attı ve fetüs pozisyona girdi. Karnı çok acımış olmalıydı.

Fang Jingwei, eliyle alnını tuttu ve derin bir iç çekti. Başını derde sokmadan iki dakika duramıyor muydu?

Fang Jingwei, buna müdahale etmezse Mo Zai'nin dayak yemekten öleceğini düşündü. Hızla eliyle insan kalabalığını yardı ve Mo Zai'nin önüne geçip kollarını korumak ister gibi kaldırdı.

Adamlar şaşkınlıkla baktıktan sonra alayla güldüler.

-Bu velet de nereden geldi?

-Çekil velet! O bizim avımız!

Fang Jingwei, başınını hızla salladı ve dik dik adamlara baktı.

Adamlar, Fang Jingwei'nin bakışlarından rahatsız olmuşlardı. Öfkeyle bağırdılar.

-Sağır mısın velet!

-Çekil dedik!

Fang Jingwei, başını hızla salladı ve eliyle havaya yazı yazdı.

-Hayır! Çekilmem! O size ne yaptı? O daha çocuk.

Adamlar birbirlerine baktılar ve sonra kahkaha attılar.

-Hahahaha...şu küçük yetişimciye dr bakın!

-Hahahaha...dilsiz olduğun için yazı mı yazıyorsun? İyi dinle velet. O arkanda saklanan piç, adamlarımı öldürdü. Sonra da sık sık alay etmeye geldi. Onların intikamını almak için onu öldüreceğiz. Çekilmezsen seni de öldürürüz!

Fang Jingwei, göz ucuyla etrafa baktı. İnsan kalabalığı yüzünden kapana kısılmışlardı. Kaçmak zordu ama imkansız değildi.

-O sizin adamlarınızı öldürmedi! O masum!

Adamlar, yazılanları okuduğunda kahkaha attılar. Hayatlarının en büyük şakasını duymuşlardı.

-Saçnalık velet! Kendi gözlerimle gördüm. O tuhaf veleti asla başkasıyla karıştırmam!

-Evet! Asla karıştırmayız. O çift renkli tuhaf gözleri unutmayız!

Fang Jingwei'nin bu konuda kötü hisleri vardı. Mo Zai ve Kendisi daha yeni buraya gelmişlerdi. Bu adamları ilk defa görüyorlardı. Fakat adamlar, Mo Zai'nin öldürdüğünü ve onlarla alay ettiğini iddia ediyorlardı.

Fang Jingwei, bu konunun merak ettiği kardeş meselesine gittiğini fark etti. Başka kim Mo Zai'ye tıpatıp benzeyebilirdi ki?

Fang Jingwei, adamların seviyesini ölçtü. Kendisine yakın ama daha yüksekti. Onların ikisini birden indiremezdi. Kaçmaktan başka şansı yoktu.