2.Sezon 14.Bölüm

932 132 31
                                    

Önceki bölüm

Han Ganyu, hafifçe gülümsedi ve Bing Jingwei'nin küçük kafasını okşadı.

-Tamam. Seni güçlendireceğim. Seni eğiteceğim. Tarikatlar arası yarışmaya katılacaksın. 2 yıl sonra yapılacak. Her kısımdan yüzlerce öğrenci katılacak. Tarikatımız, ilk 100 öğrenci seçecek.
.
.
.
.
.
Bing Jingwei, derin bir iç çekti. Her gün bir hayatta kalma çalışması ve meydan okumaydı. Nasıl daha güçlü olabildi, onu düşünmeli ve çaba harcamalıydı.

-Usta, aklınızda bir plan var mı?

Han Ganyu, baş parmağını kaldırdı ve büyük bir sırıtışla onayladı.

-Elbette! Beni diğerleri gibi çöp sanma velet. Seninle harika bir yolculuğa çıkacağız.

Bu sözler Bing Jingwei'nin ilgisini çekmişti. Ne tür bir yolculuktan bahsediliyordu ki? Konu Han Ganyu olduğuna göre kolay olması imkânsızdı. Tabi ki 1 aylık eğitiminden zor olacağını düşünmüyordu.

Han Ganyu, hemen konuştu.

-Velet, sence senin en büyük zayıflığın nedir? Kendiğini değerlendir.

Bing Jingwei, hiç düşünmeden yanıtladı. Cevabı zaten belliydi.

-Deneyim! Savaşma tecrübem eksik usta.

Han Ganyu, hemen Bing Jingwei'nin kafasına vurdu ve sinirle bağırdı.

-Yanlış! Cevap yaşın olacaktı! Yetenek konusunda bir çok kişiden üstünsün. Saf güç ve gelişim seviyen de harika. Deneyimin de var gibi. Bu oldukça tuhaf gerçi. Cevap yaşındı çünkü sen yaşıtlarını hatta senden bir kaç yaş daha büyük olanları bile yenebilirsin. Fakat hala küçüksün.

Bing Jingwei, boş bir bakış attı. Bu ne tür bir saçmalıktı? Yaş olarak bakıldığında Han Ganyu'dan bile daha büyük değil miydi? Büyük ihtimalle beden yaşından bahsediyordu.

30 yaşında bir adamın, yıllarca çalışıp güçlenip de 6 yaşında ki birine kaybetmesi sadece masallarda olurdu. Tabi işin içine bazı mucizeler girmezse..

Han Ganyu, Bing Jingwei'nin zamana hükmettiğini bilmiyordu. Ya da elinin altında sayısız hazine olduğunu da. Haliyle de kendisine en mantıklı gelen şeyi söylemişti.

Han Ganyu, gururlu bir ifade takındı ve sahte bir öksürükle konulmasına devam etti.

-Seninle şeytan geçidi adı verilen bir yere gideceğiz. Belki duymuşsundur, şeytanlar ve canavarlarla dolup taşan aynı zamanda harika bir hazine deposu olan yer. Sayısız savaştan sonra kesinlikle ilk 100'ün içine gireceksin.

Bing Jingwei, "şeytan geçidi" denildiğinde şaşırmıştı. Anılarda duymuştu. Fakat hiç gitmemişti. Daha doğrusu Bing Lang gitmemişti. O zaten bu kıtadan bile değildi.

Şeytan Geçidi, 10 yasaklı yerden biriydi. Sadece en güçlüler gidebilirdi. Onlarında canlı bir şekilde geri döneceği şüpheliydi. Fakat bu kadar tehlikeli bir yere gitmek doğru muydu?

-Usta, oraya nasıl gideceğiz? Yasaklı bir alan değil mi? Hem gitsek bile geri dönemeyebiliriz. Ayrıca neden orayı seçtiniz?

Han Ganyu daha da kibirlendi. Sanki övülmüş gibiydi. Göğsünü gere gere konuştu.

-Ben varken neyden korkuyorsun? Tek yapman gereken ustanı takip etmek. Zamanında gençken oraya girdim. Şansıma, doğum yapacak olan bir şeytani canavarla karşılaştım. Onu öldürebilirdim. Fakat yapmadım. Onun yerine onu korudum. Bu sayede de 4. Bölüme kadar ki hiçbir canavarın yaklaşmaya cüret bile edemeyeceği bir hazine kazandım.

My Name's BiTcH! [BL] [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin