My Name's BiTcH! [BL] [TAMAMLANDI]

8.Bölüm

Önceki bölüm

Açık Gülümseme tarikatı da bu şekildeydi.

İyi ve güzel görünüyordu...

Fakat gerçek şeytanları içinde barındırıyordu!
.
.
.
.
.
.
Fang Jingwei, şimdi nasıl bir tarikatın içine düştüğünü iyi anlamıştı. Hafifçe gülümsedi. Bir fahişe için ne de uygun bir tarikattı.

Zaten şanslı olsaydı, iyi biri ile karşılaşır ve mutlu bir hayatı olurdu. Fakat asla o iyi biri ile karşılaşmamıştı! Ayrıca doğumu bile şanssızlığını yüzüne vuruyordu.

Fang Jingwei, derin bir iç çekti ve binanın içine girdi. Leng Peng ve Mo Zai de girmiş ve kapıda bekliyorlardı.

Leng Peng, çocuğun şüphelerini ve tereddüttünü fark etmişti. Anlamış mıydı? Bu inkansızdı!

Anlasa ne olurdu ki?

Burası bir şeytani tarikattı!

Buraya gelirken çiçekler, böcekler ve dans eden periler bekliyorsa hayal kırıklığı yaşaması normaldi!

Leng Peng, hafifçe sırıttı. Gözlerinde şeytani bir parlama vardı. Fakat iyi saklanmıştı.

Yeteneksiz çocuklara burada bir çok şey yapılırdı.

Fang Jingwei'nin az da olsa yeteneği olsa da Mo Zai isimli çocuğun yok gibi görünüyordu.

Burada, bir kaç çarpık zihniyet yoktu! Daha fazlası vardı!

Hayat acımasızdı. Kendilerine de acınmamıştı.

Elderler, sık sık dışarı gider ve bir kaç çocuk toplar gelirdi. Kendisi de o toplanan çocuklardan biriydi.

Fang Jingwei ve Mo Zai, birbirlerine baktılar. İkisi de güçlü olmak istiyordu. Bu yüzden de ellerinden gelen her şeyi yapmalıydılar!

Fang Jingwei, göz ucuyla Leng Peng'e baktı. Bakışları rahatsız etmeye başlamıştı. Acaba kaçsalar mıydı? Fakat bu imkansızdı!

Fang Jingwei, düşünüyordu. Çok şüpheli bir şey vardı. Fazlasıyla şüpheli bir şey!

-Hatırla!

-Hatırla!

-Bir şey atladın mı?

Fang Jingwei, eksik bir şeylerin olduğunu sezmişti. Zihni, hızla dönen bir çark gibi çalışıyordu.

-Neyi atladın? Unuttuğun neydi?!

Fang Jingwei, dişlerini sıktı. Uzun uzun düşündü. Grubun en arkasından ve yavaş bir şekilde ilerliyordu.

Mo Zai'nin heyecanına karşı Fang Jingwei, solgun ve korkmuş bir haldeydi.

Herhangi bir ipucu!

Küçük de olsa bir ipucu bulabilseydi, hatırlaması kolay olurdu.

Tam da o anda Leng Peng'in yeşim kimliğinden bir ses geldi.

-&#%#)₺%#

Leng Peng, sesi duyduğu anda gülümsedi ve konuştu.

-Üzgünüm çocuklar. Gitmem gerekiyor! Bir işim çıktı!

Leng Peng, arkasını döndü ve gitti. Çocukları yalnız bırakmıştı.

Fang Jingwei, sesin ne dediğini duymuştu. Yüzü daha da soldu. Tüm vücudu titremişti!

Fang Jingwei, hatırlarında bir sorun olduğunu fark etmişti. Eksik kısmı sesi duyduğu anda tamamlamıştı. Buraya daha önce hiç gelmemiş değildi. Aksine gelmişti.