2.Sezon 1.Bölüm

1.2K 162 84
                                    

İkinci sezona hoş geldiniz. Bomba gibi bir bölüm yazdım. Umarım seversiniz. 30 yorum istiyorum. Ayrıca oy vermeyi de unutmayın. Sizleri seviyorum ve iyi okumalar bebekler.❤

Önceki bölüm

Ben de bilmiyorum. Burası...çok yabancı hissettiriyor.

Fang Jingwei, hafif gülümsemesini bozmadan konuştu. Yüzüne gelen saçları da parmakları ile çekti.

-Haklısın..

-Burası oldukça yabancı hissettiriyor..
.
.
.
.
.
.
Fang Jingwei, ormanda yavaşça gezinmeye başladı. Ormanın havası temiz ve ferahtı. İnsanın içi huzurla doluyordu.

Fang Jingwei, bir kaç saatlik yürüyüşten sonra kimsenin olmadığı ıssız bir ormanda olduğunu fark etmişti. Bir tepeye çıktı. Hayvanlara ait hiçbir yaşam belirtisi yoktu.

Bu oldukça tuhaftı. Yine de sessiz ve sakin bir şekilde ilerlemek hoşuna gitmişti. Bir süre sonra bir ağacın tepesine çıktı. Gözlerini kapattı ve anın tadını çıkarttı..

-Kıdemli Geum, neden...hiçbir şey hissetmiyorum. Sanki varlığım... Silinmiş gibi..

Geum Yoon, biraz düşündükten sonra konuştu.

-Buna alışırsın. Işınlanma tılsımının etkisi. Tamamen yabancı bir kıtaya geldin. Kıtalar arasında farklı doğa kanunları işler. Henüz buraya adabte olamadın.

Fang Jingwei, başını salladı ve onayladı.

Bir anda ayak sesleri ve sürüklenme sesleri geldi. Kimsenin olmadığı bu yerde bu sesler..

Tuhaftı!

Fang Jingwei, hızla çıktığı ağacın dallarına ve yapraklarına saklandı. Kimin geldiğini merak ediyordu.
.
.
.
Bing lang, aşık olduğu adamın gözlerinin içine baktı. Neden onun gibi birini sevmişti ki?! Sadece kullanılmıştı!

Bing lang, kendisine kötü bir şekilde sırıtan Lian Bao Zi'ye baktı. Son ana kadar yüzü ifadesiz kalan Bing lang'a nefret ve iğrenmeyle baktı.

Onu, "Issız Orman"a getirmişti. Burada kimse yoktu. Bu yüzden de rahattı.

Lian bao zi, nefretle parlayan gözleriyle küçümser bir şekilde konuştu.

-Senin ölmen gerekiyordu. Kim senin gibi donuk yüzlü birini severdi ki?! Senden de yüzünden de nefret ediyorum! Sen öldükten sonra bütün hazinelerin de bana ait olacak!

Bing lang, sessiz kaldı. Zaten yaralıydı. Bütün Şeytani söğüt tarikatı ona düşman olmuştu. Hepsi Lian bao zi sayesindeydi. İftira atılmış ve tuzak kurulmuştu kendisine.

Lian Bao Zi, Bing Lang'ın işini bitirmek için onu ıssız ormana getirmişti. Kimse onun ne yaptığını görmeyecekti.

Bing Lang'ın cesedini de kimse bulmayacaktı. Bu ıssız ormanda tek başına çürüyecekti. Uzun ve acınası bir şekilde...

Bing lang, fısıltıya benzer bir tonla zorla konuştu. Ağzının kenarından kan akıyordu. Belli ki yaralıydı. Buna rağmen buraya kadar sürüklenmişti.

-Hiç dürüst ve irfan sahibi değilsin.

Lian bao zi, sinirle ve alayla güldükten sonra konuştu.

-Biliyorum. Bunu söyleyen tek kişi değilsin!

Lian bao zi, elinde ki kılıcı kaldırdı ve Bing lang'ın kalbine nefret ve öfkeyle soktu. Öylesine sert bir şekilde gitmişti ki kalbe kılıç...

Lian bao zi'nin kılıcı, Bing lang'ın kalbine saplandı ve bununla da durmadı ve sırtından çıktı!

Lian bao zi, kılıcını o kadar derine sokmuştu ki.. Kılıcın metali bing lang'ın içinden geçti ve kabzasından eline kadar açılan deliğe girdi!

My Name's BiTcH! [BL] [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin