Sabah erkenden uyandım küçük bir çanta hazırladım. Durum ve şartlar neyi gösterir bilmiyordum, bi kaç yerle görüşmüş ayarlama yapmıştım ama yeni markalara da göz atmayı düşünüyordum.
Hepsi iyi güzel ama Ali Egemen ile 4,5 saatlik yolu tek başına gitmeyi düşünemiyordum.
Adamla 2 dakika düzgün konusamazken o kadar zaman bir arabada yanliz kalmak ahhh birde o yolun dönüşü vardı.
Hadi Mavi Allah kolaylık versin.
Üstüme hem resmi duran hemde rahat bir pantolon ve gömlek giymiştim.
Yanima da onlara uygun bir blazer ceket aldım.
Ne olur ne olmaz diye.
Saçlarımı beni rahatsiz etmeyecek bir şekilde topladım.
Gün boyu kosturacagim için makyaj yapmamayı tercih ettim sadece bir rimel ve ruj işimi gördü.Hersey tamamdı, hemen mutfağa geçip bir kahve yaptım,çıkmadan önce iyi gider diye.
Yanıma bir de bir kitap alayım 5 saat aynı arabada konuşmamak daha doğrusu tartışmamak
için okurum belki .
Telefonum çaldı.Arayan orman kaçkını ,"Efendim " dedim.
"Günaydın Mavi ,hazır mısın".
"Hazırım ne zaman isterseniz çıkabiliriz".
"Tamam o zaman ben çıkıyorum sende çık "
"Tamam" dedim ve telefonu kapattım.
Ayakkabımı giyip çantamı bilgisayarı ve raporları aldım ve çıktım.
Güvenlikten geçip kapımın önünde bekleyen arabaya yöneldim.
Ali Egemen arabadan indi elime uzandı,"Teşekkürler Ali Egemen Bey gerek yok hallederim " arka kapıya uzandım açtım elimdekileri oraya bıraktım ve kapıyı kapattım.
Arkadan ön tarafa doğru ilerledim.
Ön kapıyı açıp oturdum , emniyet kemerini bağladım.
Ali Egemen hala dışarıda bekliyordu.
Hemen arkamdan oda arabaya bindi kemerini bağlayıp arabayı çalıştırdı gaza bastı ve trafiğe karıştık.Neredeyse yarım saat boyunca ikimizde hiç konuşmadık,şahsen ben hiç konuşmayı düşünmüyordum.
"Kahvaltı yaptın mı ?" diyen Ali Egemen sessizliği bozdu.
"Kahve içtim, erken saatte kahvaltı yapmayı sevmiyorum".
"Tamam biraz daha ilerleyelim bir yerde durur bir şeyler yeriz, ne dersin ? ".
"Benim için ise durmaya gerek yok idare ederim ben".
"Tabi ki idare edersin ,ona ne şüphe, en son açlıktan bayılan bendim zaten."
Tam cevap verecekken " Lütfen Mavi gerçekten sorun yaşamadan, tartışmadan bir yolculuk yapmak istiyorum,sadece kendine dikkat etmeni istiyorum o kadar " dedi.Sadece kafamı salladım.
Sanki hep sorun çıkaran benim neyse bosver Mavi sakin ol ses etme.
Neredeyse iki saattir yoldaydik,Murat ile telefonda görüştük iyi olduğumu öğrenince rahatladı.
Tekrar telefonum çaldı Mert arıyordu."Günaydın Mavi nasılsın ".
"Günaydın iyiyim sen nasılsın"
"İyi Mavi sensiz mağaza da bir tuhaf geliyo,alışmışım seni hep etrafımda görmeye."
"Kıymetimi bilirsin ne güzel, ne yaptın raporlar tamam mı?"
"Evet evet şimdi attım Maile bakabilirsin"
"Super teşekkürler ben orada da ararım seni bir sorun çıkarsa "dedim.
"Ne zaman istersen dikkat et kendine".
"Ederim merak etme görüşürüz "dedim ve telefonu kapattım.
Mert raporları yollamış dedim ve kemerini açıp arka koltuğa uzandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVININ ASKI (Tamamlanmak Üzere)
RomantikMavinin ASKI Mavi Eroğlu yakın arkadaşı Murat'ın dibe batmış tekstil firmasını ayağa kaldırmak için İstanbul'a gelir. Kader ağlarını Mavi'nin hayatı üzerine kurmaya yemin etmişken karşısına büyük patronu Ali Egemen Soykan çıkar. Burnunu yere düşür...