Çıldıracağım gerçekten Çıldıracağım bu adam,bir anda çok iyi dünyanın en ilgili ve düşünceli adamı iken ,nasıl bir anda bu kadar düşüncesiz, mantıksız ve kırıcı olabilir.
"Mavi dur bekle dedim sana ".
"Bende sana defol git seni görmek istemiyorum " dedim ve yürümeye devam ettim.
Binadan içeri girdim,
Arkamdan seslendi,dönüp bakmadım,asansör şansım vardı ki zaten sıfırdaydi.
Hemen kapıyı açıp içeri girdim ve 18'e dairemin olduğu kata bastım.
Ali Egemen kapıya vurdu ama yetişemedi.
Asansör benim katta durdu ve indim kapıyı da açık bıraktım,ki beklemekten sıkılıp gitsin .
Gerti 18 kat merdiven çıkması beni pek şaşırtmazdi ama umrumda değil .
Dairemin önüne gelip anahtarimi çantadan çıkardım kapıyı açıp içeri girdim ve kapıyı kapattım.Bana ya bana nasıl sorar öyle birsey ne demek, haberin varmiydi, ne demek bilerek mi geldin.
Ahhh keşke ağzının ortasına vursaydım bir tane,deli gibi kapının önünde durmuş kendi kendine söylenmeyi bırak Mavi ,dedim ve ışığı açıp salona geçtim.
Üstümde ki ceketi sinirle çıkarıp solunun ortasına fırlattım.
O kadar sinirliydim ki avazım çıktığı kadar bağırmak istiyordum.
Benim için herseyin ilki olduğunu bildiği halde beni nasıl böyle bir şeyle itham eder.
Tamam geçmişte ne yasadiysa yaşadı ama beni tanıyor olması gerekir.
Benim onu bir şekilde dolaylı bile olsa aldattığımi düşünmesi ahhhhh masanın üstünde duran bibliyo alıp sanki karşımda Ali Egemen varmış gibi fırlattım.
Paramparça oldu.
Tıpkı kalbim gibi ...Gerizali Ali Egemen ben sana kalbim ruhum seninle dolu diyorum o bana neler diyor ,aptal aptal.
Yani Mert senin de varya en olmadık yerde en olmadık saatlerde olman.
Ama onun da suçu yok ki arkadaşı da bu sitede oturuyormuş.
Suç benim orman kaçkını sevgilim de .
Yerimden ,yatak odasına geçip üstümü değiştirmek için kalktım, bir dus alsam iyi olurdu aslında.
Tam odanın kapisina geldim ,kapım çaldı, heh geldi orman kaçkını aslan kral.
Kapıya gidip delikten baktım, şaşırmadım Ali Egemen'di.
Neyse çalar çalar gider dedim ve odaya doğru yürüdüm.
Bu sefer telefonum da çalmaya başladı.
Ona da bakmadım,banyoya girmek için elbiseleri mi çıkardım, "
Mavi aç şu kapıyı"hem zili çalıyor hem bağırıyor hemde kapıyı yumrukluyordu.
Patla inşallah Ali...
Duymamazliktan geldi ama ne duracak gibi nede gidecek gibiydi.Odadan çıkıp kapıya yürüdüm ve icerden bağırdım.
"Git Ali Egemen,seni görmek istemiyorum".
"Mavi aç kapıyı konuşacağız".
"Konuşacak bir şey yok Ali Egemen,git".
" Mavi bir yere gitmeyeceğim, açacaksın şu kapıyı konuşacağız".
"Bende sana konuşmak istemiyorum dedim, sabaha kadar da kapıda kalsan umrumda değil bu kapi sana açılmayacak, önce bana güvenmeyi öğren,sonra gel belki konuşurum".
"Ne demek belki konuşuruz ".
"İyi geceler Ali Egemen yine herseyi berbat etmeyi başardın, şimdi kapıyı çalmayı ,ve bağırmayı bırak milleti rahatsız etmeye hakkın yok ,ben duşa giriyorum, sende hangi cehenneme gideceksen git ".
"Maviii " diye kükredi ama aldırış etmeden yatak odasına gidip ,banyoya geçtim, saatlerce sürecek bir duşa ihtiyacım vardı ".
Ali Egemen hala kapıya vuruyordu.
Telefonumu elime alıp Murat'ı aradım, gelip bunu alsın burdan ,millete rezil olacağız.
Telefona cevap vermedi, zaten ne zaman lazım olsa Muro kayıplarda.Tekrar aradım, üçüncü calista açtı.
"Oooo aşk kuşu ,sen hayırdır bu saatte beni arıyorsun".
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVININ ASKI (Tamamlanmak Üzere)
RomansaMavinin ASKI Mavi Eroğlu yakın arkadaşı Murat'ın dibe batmış tekstil firmasını ayağa kaldırmak için İstanbul'a gelir. Kader ağlarını Mavi'nin hayatı üzerine kurmaya yemin etmişken karşısına büyük patronu Ali Egemen Soykan çıkar. Burnunu yere düşür...