Burdan İzmir'e araçla gitmek çok mantıksız neredeyse 7 saate yakın bir yol gitmemiz gerekiyor ve neden gitmekte ısrar ediyor anlamıyorum.
Daha sonra da gidilebilir.
Zaten şuan acil olan hersey neredeyse halledildi.
Gittiğimiz 2 oteli de beğenmediği için hala otel arıyoruz ve cidden çok yoruldum.Koltukta Ali Egemene doğru döndüm ve
" Ali Egemen Bey İzmir'e daha sonra da gidebiliriz.
Henüz herhangi bir görüşme yapmadık.
Üstelik burdan İzmir'e araçla gitmek hem yorucu hemde uzun sürüyor.
İstanbul'a dönelim, daha sonra da hafta içi sizin de uygun olduğunuz bir gün İzmir'e gideriz ,hem ben görüşme de yaparım.
Bildiğim yerler var önceden bir inceleme de yapmış oluruz.
Ayrıca depo ve atölye durumuna da bakarız.
Belki bilmiyorum siz ne düşünüyorsunuz ama ben yeniden sıfırdan bir açılış yapmayı da düşünüyorum.
Dekor ,markalar ,düzen, hersey değişti.
Neden sizin atılımıniza buyuk bir duyuru yapmayalım ki ,açılış oldukça ses getirir ,üstelik bilbord çalışması da yapılır çok iyi olmaz mı?"Ali Egemen bana bakıp
" öncelikle iş dışında şu Bey kelimesini kaldıralım Ali Egemen diyebilirsin bana,resmiyete gerek yok sonuçta ben sana Mavi diyorum, diğer söylediklerine gelince hepsini şimdi mi düşündün Mavi sırf benimle bir yolculuk daha yapmamak için",sözünü kestim gözlerimi ona diktim ve
"tabiki hepsini suan düşünmedim,
( tamam bir kısmı doğaçlama oldu ama ,bunu onun bilmesine gerek yok ),zaten aklımda olan şeyler sadece düzen tam oturunca Murat'ta varken konuşmayı düşünmüyordum.
İkincisi sizinle yolculuk yapıp, yapmama gibi bir derdim yok ,sadece 7 saat gidiş, ordan tekrar 4 saat İstanbula dönüş oldukça yorucu olacak diyorum.
Sizin için farketmezse benim için de fark etmez, ilk kez yaptığım bir iş gezisi değil sonuçta" .
dedim ve omuz silkip sustum."Mavi buradan zaten İzmir'e araçla gitmeyeceğiz teknolojinin sunduğu nimetler varken neden sana ve kendime eziyet edeyim ki otele geçince sabah en erken uçuş ne zaman bakacaktim.
Tabiki hava yolu ile gideceğiz.
Ordan da direkt İstanbul'a tekrar hava yolu ile döneceğiz.
Ben arabayı sonra aldırırım".dedi .Tabiki arabayı sonra aldıracakti, ne de olsa Aslan kral Ali Egemen oluyor kendisi.
" Tamam siz öyle diyorsanız, öyle olsun ".dedim.
"Anlaştığımızı düşünüyordum "dedi Ali Egemen dönüp ona baktım.
"Anlamadim dedim " siz ,değil sen " dedi ve ekledi "bak bu otel iyi görünüyor gidelim mi "arabayı kapısına çekti ve durdu "Ne dersin ? "." Otel beğenmeyen sizsiniz benim için ilk gittiğimiz yer bile olurdu".
"Mavi hala siz diyorsun.,hadi gel bi bakalım ,sadece çantanı al ,otel uygunsa gelir diğer eşyalarını alırız"
dedi ,arkasından çantamı alıp bende indim ,takıntılı bu adam cidden takıntılı, otel beğenmez, sen değil siz der ,siz değil sen der ,Allahim bana sabir ver.Yavaş adımlarla ilerlemeyi tercih ettim nasıl olsa kesin buraya da bisey bulurdu.
Tüm gece otel arayacağız."Mavi gelsene "dedi.
O arada calan telefonum imdadıma yetişti.
Sen bir bak istersen Ali Egemen ,bende telefona cevap vereyim."Tamam o zaman dedi ve resepsiyona ilerledi bende hemen telefonuma cevap verdim.
"Murat senin bu arkadaşın takıntılı mi ,2 saattir otel beğenmiyor, aşırı yoruldum.
Herseye birsey buluyor bezdim."
Murat'in kahkahası kulaklarımı doldurdu"Bakıyorum ,çok eğleniyorsun Mavişim "dedi .
"Sus Murat sus ,birde şimdi İzmir'e gideceğiz" diye tutturdu.
Evet evet haberim var saat 9 da uçuş ayarladım size Ali cevap vermeyince telefonuna sana haber vereyim " dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVININ ASKI (Tamamlanmak Üzere)
RomanceMavinin ASKI Mavi Eroğlu yakın arkadaşı Murat'ın dibe batmış tekstil firmasını ayağa kaldırmak için İstanbul'a gelir. Kader ağlarını Mavi'nin hayatı üzerine kurmaya yemin etmişken karşısına büyük patronu Ali Egemen Soykan çıkar. Burnunu yere düşür...