Mavinin ASKI
Mavi Eroğlu yakın arkadaşı Murat'ın dibe batmış tekstil firmasını ayağa kaldırmak için İstanbul'a gelir.
Kader ağlarını Mavi'nin hayatı üzerine kurmaya yemin etmişken karşısına büyük patronu Ali Egemen Soykan çıkar. Burnunu yere düşür...
Sapanca'ya gelmiştik gerçekten çok şaşkındımm. Ali Egemen ile tamamı ahşap ve çok güzel duran bir villaya doğru yürüdük. Etrafıma bakıyorum ama karanlık olduğu için pek birsey görünmüyordu. Miss gibi bir hava vardı tabi Kasım ayında olduğumuz için soğuk baya etkiliydi. Evin kapısının önünde durduk,anahtarı cebinden çıkarıp kapıyı acti ve içeri geçtik.
Çok güzel ve sade döşenmiş bir yerdi burası yine komple camdan bir duvar karşıladı bizi ,harika duruyordu. Yan tarafta solda bir şömine onun önünde bir hali ,karşılıklı duran 2 berjer vardi. Biraz ilerde 3lu bir koltuk .
"Ali burası Cook güzelmiş."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
( tam olarak böyle bir yer hayal edin ) . Evet güzeldir severim burayı sen birde gündüz görmelisin. "Şu an sapanca'nın en büyülü olduğu mevsim. Gezeriz sabah bol bol ".
"Ali burası çok güzel ama sabah erkenden dönsek mi? " Bu arada Ali Egemen çoktan şömineye odun atmış yakmaya çalışıyordu.
Dönüp bana baktı "Mavi sorun ne ,benimle yanliz kalmak mı istemiyorsun ".
"Hayir ya ne alakası var ,biliyorsun nedeni kızlara ayıp oldu ,onlar benim için geldi,ben burdayım, onları orda bıraktım ".
"Üzülme, Murat ilgileniyor, ben Sema Ablayla da konuştum ilgilenecek onlarla,".
"Hem zaten saat sabahın neredeyse 3 :00ü sabahtan kastın ne Mavi Hanım".
"Yani sabah işte, ne olacak ,ne saçmalıyorum ben ya ".
Ali Egemen kahkaha atti ,ki bence dünyadaki en güzel gülüşüne sahip insan oydu .
Hele ki gamzesi,ahhh bir insana bir gamze bu kadar mı yakışır, heyy Mavi ne oluyor kızım kendine gel dedi bir anda iç sesim.
"Mavi iyi misin hayatim "seslenen iç sesim değil Ali Egemen' mis.
"Gelsene yanıma" dedi ve elini uzattı, bende hiç ikiletmeden yanına gittim .
Yerde şöminenin etrafında serili olan minderlerde oturuyordu.
"Gell ısın biraz ,üşüyorsun hala ceketini çıkarmadın". "Farkında değildim, "oturmadan önce ceketimi çıkardım ve yanına oturdum. Cidden bu elbiseyle yerde nasil oturacaksan Mavi.
Ali Egemen yanına oturmam ile beni kendine çekti ve sıkıca sarıldı. Bende hemen ona karşılık verdim. Gerçekten şu geçen zamanda öyle içime işlemiş ki,bana sarılınca onu ne kadar özlediğimi anladım.
Ve birden "seni özledim" deyiverdim.
Ali Egemen hemen benden ayrıldı ve gözlerimin içine bakıp "Ne dedin sen anlamadim, bir daha söylesene".
Güldüm , "saçmala lütfen, ne dediğimi çok iyi anladın". "Belki bir kez daha duymak istiyorum "
Gözlerinin içine baktım "sen yokken gözüm her yerde seni arıyor aslında, her an sesini duymak istiyorum ,şuan sana sarılınca, sana aslında ne kadar çok alıştığımı ,ne kadar çok özlediğimi "anladım. Ahhh derin bi nefes çektim.
