Ahhh ne güzel zaten normal bir gece yaşayabilmemiz ne mümkün.
Bu adam nerden çıktı .
Hemde Ali Egemen'i 2 dakikada bir baruta çevirmesi mümkünken."Bas git Kaya ,asabımı bozma "dedi Ali Egemen ama adam o kadar rahat ki ,hiç oralı bile olmadı.
"Mavi ,yeşil rengi severim ama sende ayrı bir güzel durmuş, yakışmış bence hep yeşil giymelisin,gözlerin daha da güzel oluyor " dedi.
Ali Egemen yerinden tam kalkacakken masadaki eline uzandım ve "lütfen yapma" dedim.
Sonra Kaya'ya dönüp konuştum."Ah emin olun ki ,burdan çıktıktan sonra bu elbiseyi ya yakacağım ,ya da çöpe atacağım, sizin iltifatıniz bile söyleyiş tarzınız ve lakayt tavırlarınızdan dolayı mide bulandırıcı ve samimiyetsiz geliyor "dedim.
"Ooo prensese bak sen, nasıl da laf koymayı biliyor, Ah güzelim,sen çuval bile giysen yakışır, eşsiz bir güzelliğe sahipsin ,yaninda ki beyefendi sana bunu belli edemediyse ,ben her zaman " dedi ve sözünü tamamlayamadan kendini yerde buldu.
Sonrası tam bir curcuna, restoranda kadınların sesleri bağrıslari, Ali Egemen'in 3 kisi tarafından zor zaptedilmesi, o arada benim Murat'ı çağırmam hepsi bir anda oldu.
Ali Egemen'in gözü dönmüş gibiydi her ne geçmiş ise aralarında, bu çok büyük bir meseleydi.
Çünkü Ali bana rağmen, ne dediysem, sakinlesmemis,hatta beni duymamıştı bile.
Bir yerden sonra zaten bende vazgeçmiştim.En son gördüğümde Kaya restorandan dışarıya atıldı, ve arkasından uzun boylu zarif kumral bir bayan hiç ses etmeden çıktı.
Bu kadın başından beri burada onunlamiydi?.
Onunla ise neden hiç yanına gelmedi, hoş gerçi gelse de değişen ne olacaktı bilmiyorum ama ,Ah güzel başlayan, kabusla biten bir günün sonuna da gelmiş bulunduk.Murat bir anda restorandan içeriye girdi,ve Ali Egemen'e koştu.
Nihayet Murat geldin sonunda.
Sonra ensesinden tutup kafalarını birbirine yasladi her ne söylediyse bir anda ikisi de bana döndü.
Ali Egemen sanki yeni yeni varlığımın farkına varmış gibi mahcup gözlerle bana baktı ve yanıma geldi."Mavi ben " elimi bosver dercesine salladım ve ," bittiyse gidelim mi " diye sordum.
Saat neredeyse 22 :00 civarıydi.
Murat restoran sahipleri ve çalışanlar ile konuşuyordu."Başka yere gidebiliriz eğer istersen " dedi .
Ayağa kalktım ve önünden geçtim, çıkışa doğru yürüdüm.
Murat bana doğru geldi, "beni bosver sen şu arkadaşını
getir "dedim.Kapıda ceketimi aldım ve restorandan çıktım.
Ali Egemen'in arabası çoktan kapidaydi arabanın önünde bekledim, ikisi birlikte yanıma geldi ve Ali Egemen'in çocuk gibi mahcup ve yenilmiş hissettiğini, hayir yenilmislik değildi çok başka bir şey gördüm gözlerinde.
Murat hemen lafa girdi,"Mavi istersen benim arabaya gel ,seni ben bırakayım ".
"Ali Egemen kapiyi açacak mısın, yoksa daha bekleyecek miyiz ?".
"Teşekkürler Murat buraya geldiğim kişi ile eve döneceğim ayrıca sende gel bana gidiyoruz "dedim.
Ali Egemen kapıyı acti ve onu beklemeden direkt arabaya bindim.
Oda Murat'a birseyler söyledi ve arabaya bindi.
Bana baktı bende ona bakarken ,"kaşın kanıyor "dedim.
"Ayrıca dudağının kenarı da patlamış,pansuman yapmalıyız "diye ekledim.Şaşkın şaşkın bana baktı, " ee artık sür istersen Ali tüm gece burda kalmayı düşünmüyorsun değil mi?".
"Tabi ki Hayır "dedi anahtarı çevirip arabayı çalıştırdı ve gaza bastı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVININ ASKI (Tamamlanmak Üzere)
RomanceMavinin ASKI Mavi Eroğlu yakın arkadaşı Murat'ın dibe batmış tekstil firmasını ayağa kaldırmak için İstanbul'a gelir. Kader ağlarını Mavi'nin hayatı üzerine kurmaya yemin etmişken karşısına büyük patronu Ali Egemen Soykan çıkar. Burnunu yere düşür...