Acı bazen çok farklıdır.
Kimisi bir yerini keser yara alır yanar cani ,kiminin yere düşer dizi sıyrılır acır cani ,kiminin de yüreğinde olur acısı bir yalan dağıtır tüm dünyasını yakar kavurur yüreğini, alevlere atılmışta o yangında yanmış gibi yakar kalbini.İşte ben bu acıyı kaldıramıyordum ben aslında çokta birsey istememiştim kendisinden .
Sadece dürüstlük, bana dürüst ol demiştim.
Mesele önceden bir nişanlısının olması değildi, zaten geçmişi beni ilgilendirmiyordu ,mesele benim ona defalarca kez sorduğum ve dürüst olması için fırsat verdiğim halde benden doğruyu saklamasıydı.Sapanca 'dan dönmemizin üstünden tam 3 gün geçmişti.
Ali Egemen bitti dediğim anda deliye döndü.
Çıldırmış gibiydi.
Önce direksiyona vurdu hızını alamadı yolun ortasında durdurduğu arabadan inip arabayı tekmelemeye başladı.Ben sadece arabada oturmuş onu izliyordum, belki de bu kadar kendisine tepkisiz kalisim çıldırtıyordu onu.
Geri dönmeyi kabul etmediğinde ,Murat'ı arayıp hemen gelip beni almasını söyledim.
Şimdi Tekirdağ'da Tuba'nin evinde camın karşısında oturmuş yağmur damlalarının cama vuruşunu izliyordum.
Usulca dinmeyen göz yaşlarım yüzünden önümü görmekte zorluk çekiyordum.
Yağmurdan mi buğulu camlar yoksa gözlerim mi artık öyle görüyor bilemiyordum.
Kendimi ihanete uğramış gibi hissediyordum.
Uzun zamandır ilk kez belki de babamdan ve abimden sonra ilk kez bir adamı sığınacak liman gibi görmüş ve daha herseyin en başından beri bir yalanla sarmalandıgıni öğrenmiştim.
Sebebi her ne olursa olsun bana dürüst olmamasını kabul edemiyorum.
Kalbim öyle çok ağrıyor ki ,kelimelere dökmek yetersiz kalıyor.
İlk kez böyle hissediyorum, bir adam hem nefes alma sebebinizken aynı zamanda nasıl eceliniz olabiliyor.Tuba elinde kahve fincanı ile yanima geldi ve "yeter Mavi yeter ,harap ettin kendini,"dedi elindeki kahveyi sehpanın üzerine koydu yanıma oturdu, gözümden akan yaşı sildi.
"Elimde değil,rüya gibiydi hersey o kadar güzeldi ki ,hayatımda uzun zamandır ilk kez huzurla uyudum Tuba , ilk kez bu kadar mutlu hissettim, öyle cok işlemiş ki içime lanet olsun ,gülüşü gitmiyor gözümün önünden, sesi çıkmıyor kulaklarımdan, "dedim ve yine gözyaşlarım gözlerimden firar etti .
"Bak sana doğruları anlatması gerekiyordu evet anlatmamıs ama kendince oda haklı geçmiş gitmiş, ve seni korumak istemiş "dedi.
"Benim meselem geçmişi değil ki, bana dürüst olmaması.
Ben ona sordum o adamla arandaki mesele sadece is gibi görünmüyor dedim,bana dürüst ol dedim ,eğer bilseydim, onların karşısında küçük dusmezdim ,adam resmen dalga geçti benimle "."Mavi, bak evet yanlış yapmış, sana anlatmalıydı,ama onun açısından da düşün, konuştun mu,dinledin mi Ali Egemen'i,neler yaşamış biliyor musun ,bir erkek öyle kolay kolay da sevdiğim kadın, beni en yakın arkadaşımla boynuzladi demez.
Kim bilir onun ne kadar canı yanmıştır,sen demiyor muydun adam her zaman öfkeli ve sinirli, herseye bağırıp çağırıyor,diye belki de budur sebebi, geçmişi"dedi."Tuba kimin tarafindasin, "
Ellerimden tutup tekrar konuşmaya basladi ,"Bak güzelim tabi ki senin tarafında senin yanındayım her zaman ,sen benim kardeşim gibisin,asla üzülmeni istemiyorum 3 gündür harap oldun,seviyorsun ve aşıksın, gözlerimin önünde eriyorsun aşkından ,diyorum ki bu kadar çabuk kestirip atma".Tubanin boynuna sarıldım ve "Tuba kalbim ağrıyor, çok özlüyorum,delirmistir şuan ben bu haldeysem onun ne halde olduğunu düşünemiyorum"dedim.
"Senden daha beter durumda Murat ile konuştum, Kapı pencere ne varsa kırmış, deli danalar gibi dolaşıyor,birde şey dün gece küçük bir kaza geçirmiş,"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVININ ASKI (Tamamlanmak Üzere)
Storie d'amoreMavinin ASKI Mavi Eroğlu yakın arkadaşı Murat'ın dibe batmış tekstil firmasını ayağa kaldırmak için İstanbul'a gelir. Kader ağlarını Mavi'nin hayatı üzerine kurmaya yemin etmişken karşısına büyük patronu Ali Egemen Soykan çıkar. Burnunu yere düşür...