"Bir rüyanın gerçeğe dönüştüğü en tatlı halisin..."
Burak ile Afet yürüyerek yanımıza geldiler. Erkek grubu Burağa bakıyorlardı. Gökay Burağın gelmesine şaşırmıştı. Arkasına dönüp Burağa bakıyordu.
Burak;
-Hello gençlik. Biri bizi arıyor dediler. Bizde koşup geldik. Ee sorun ne bakalım çözelim.Gruptaki çocuk;
-Sorunumuz sensin. Afet ile bu kadar yakın olma amacın ne yani?Burak;
-Olum sanane. Hayır yani seni ne ilgilendiriyor. Hadi yürü gidin.Gruptaki çocuk;
-Sen illa bir gün tek yürüyeceksin. O zaman ben seni bulup benzeticeğim.Burak;
-Olur olur. Bulurda benzetirsin.Gruptaki çocuklar dağılıp gittiler. Biz arkalarından bakakalmıştık.
-Burak bunlar sürekli seni böyle rahatsız mı edecekler?
Burak;
-Öyle gözüküyor kanka.Gökay;
-Sen dikkat et Burak. Bunlar seni bulur falan uğraşırlar seninle dikkat et sen yinede.Burak;
-Tamam gençlik.Afet;
-Dikkat et olur mu kendine?Burak;
-Olur canım.Burakla Afet birlikte evlerine gittiler. Gökay ile ben kalmıştım.
Gökay;
-Seni evine kadar eşlik edeyim.Y-yok teşekkür ederim. Kendim giderim.
Gökay;
-Yok öyle birşey. Hava karardı ve geç oldu. Seni evine kadar eşlik edeyim sonra giderim.Gökay biraz daha itiraz etsem kızacak gibi duruyor. En iyisi kabul edip birlikte gitmekti. Gökay ile birlikte gidiyorduk. Hava birden kararmaya başladı. Yağmur yağmaya başlıyormıştı. Gökay ile ben ıslanmaya başlamıştık. Gökay ceketini çıkartıp, ceketini kafamıza tutup koşmaya başlamıştık. Nedense kalbim küt küt atmaya başlamıştı. Koşmaya devam ediyorduk. İleride otobüs durağı vardı. Durağa oturup yağmur'un dinmesini bekliyorduk.
Gökay;
-En iyisi yağmur biraz daha insin tekrar gideriz olur mu?-Olur.
Hava baya soğumuştu. Kollarımı sararak oturmaya başladım. Gökay bana bakarak;
Gökay;
-Üşüyor musun?-Y-yok üşümüyorum.
Gökay kaşlarını çatarak;
-Bana yalan söylemeyezsin.Gökay ceketini iki eliyle omuzuma koymuştu. Kalbim küt küt yine atmaya başlamıştı. Ben Gökay' a bakarak;
-A-ama sen üşüyorsun. Al ceketini giy.
Gökay;
-Şuanda benim için sen önemlisin.Bu sözü duymak çok hoştu. İçimde sanki kelebekler uçmaya başlamış gibiydi. Yağmur'un sesi çok uyku getiriciydi. Birde baktım kafam yavaş yavaş aşağıya doğru iniyordu. Gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı. Nedense çok uykum gelmişti. Gökay benim kafamın eğildiğini görünce, elini yüzüme koyup omuzuna yaslamıştı. Gökay'ın omzunda uyuya kalmıştım. Aradan yarım saat geçmişki birde baktım kafamın üstünde kafa vardı. Gökay da uyuya kalmıştı. Kafasını kafama yaslayıp uyumuştu. Öyle masum uyuyordu ki uyandırmak istemiyordum. Yağmur da durmuştu. O zamanki halimiz çok güzeldi. Malesef Gökay'ı uyandırmam gerekiyordu. Yavaşça Gökay'ın koluna sessizce dokunup uyandırmaya çalıştım.
-Gökay. Gökay. Uykucu uyuya kalmışsın.
Gökay yavaşça gözlerini açıp beni görünce hızlıca toparlanmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müdür
AdventureDışı sakin ruhu cani bir okul müdürü. Lise öğrencileri olan Derin, Gökay, Afet ve Burak... Bu dörtlü okul müdürünün gerçek yüzünü ortaya çıkarmaya çalışacaklar. Kim bilir belkide başarısız olacaklar... Jnpnw