Müdür

Ormanda Açan Orkide

"Gözüme çarpan Güneş'i senin gölgene sığınarak korundum..."

Kamp koçu gitarı çalmayı bırakmıştı. Saat baya da geç olmuştu. Herkes çadırlarına gidiyordu. Hepimiz ayağa kalkıp tolarlanıyorduk. Tam yerden kalkacaktım ki Gökay elini uzattı.

Gökay;
-Hadi kalk.

Elini tutmuştum ayağa kalkmıştım. Gökay yüzüme bakarak:

Gökay;
-Hadi iyi geceler. İyice dinlen. Yarın işimiz var.

-Ne işi?

Gökay;
-Dediklerimi yap. Yarın görürsün. Sabahın köründe uyandıracağım seni ona göre uyu.

-Allah Allah.

Gökay gülerek kendi çadırına doğru gidiyordu. Mutluluğu uzun sürmemişti. Çadırına girerken Bora ile karşılaşmıştı. Bora ile aynı çadır da kalacakları aklına gelmişti. Gökay'ın yüz ifadesi çok komikti ve iyiydi. Gökay kamp koçunu gördü ve konuşmaya başladı.

Gökay;
-Koçum bana başka bir çadır ayarlayabilirmisiniz?

Kamp koçu;
-Maalesef efendim.

Gökay;
-Neden?

Kamp koçu;
-Kurallar böyle efendim. Başka yardımcı olabileceğim bir konu var mı?

Gökay;
-Yardım etmedin ki sen bana. Neyse.

Gökay kendi çadırının içine isteksizce girmişti. Saat baya geç olmuştu. Herkes uyuyordu. Nedense uyku tutmamıştı. Çadırdan dışarıya çıkmıştım. Kendime su almak için heryeri gezindim ama suyu bulamamıştım. Önümüzde sahil vardı. Kayalıklara oturmuştum. Denizin sesiyle uykum gelmeye başlamıştı bile. Birde baktım yanıma biri oturmuştu. Bu kişi de Boraydı. Bora elinde bir bardak su ile yanıma oturmuştu. Elindeki suyu bana uzatmıştı. Bende suyu almıştım.

Bora;
-Heralde suyu bulamadın.

-Aa evet. Bulamamıştım. Teşekkürler.

Bora;
-Rica ederim de sen niye uyumadın hala?

-Uyku tutmadı. Sen?

Bora;
-Gökayla aynı çadır da yatmak insanı boğuyor.

Dedi ve gülmeye başlamıştık.

-Uyudu mu peki Gökay?

Bora;
-En son uyuyordu.

Arkadan kısık sesle biri seslenmeye başlamıştı.

Gökay;
-Evet uyuyorum.

-G-Gökay.

Gökay;
-Efendim Derin.

-Sen uyumuyormuydun?

Gökay;
-Bazı insanlar belli ki yalan söylemiş. Gördüğün gibi uyumuyorum.

Bora;
-Gözlerin kapalıydı uyuyordun.

Gökay;
-Her gözünü kapayan uyuyor olmuyor.

-Tamam sakin olun.

Gökay;
-Ben sakinim de sen burada ve bununla ne yapıyorsun?

-Nasıl? Uyuyamadım hava almak istedim. Bora da uyumamış geldi konuşuyorduk.

Bora;
-Derin birşey açıklamak zorunda değilsin buna. Direk sanane diyebilirsin.

Gökay;
-Olum ne diyorsun sen? Seni Derin'in yanında olduğunu görmeyeyim diyorum ama sen inatla Derin'in peşinden ayrılmıyorsun. Hayırdır?