"O kahverengi gözlerinde dalıp, derin derin düşünürken kendimi görüyorum..."
Gökay hala uyuyordu. Ona bakıyordum. Gökay gözleri kapalı benimle konuşmaya başladı;
Gökay;
-Hala beni izlemeye devam mı edeceksin?-Y-yok hayır. Ne alaka? Ben camdan dışarıya bakıyorum. Sen niye üstüne alınıyorsun?
Gökay hala gözleri kapalı bir şekilde sırıtmaya başladı.
Gökay;
-Dışarıdaki manzaran benim galiba.Dedi ve gülümsemeye başladı. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Hemen kafamı başka yöne çevirmiştim. Gökay da önüne dönmuştü. Aradan bir kaç dakika geçmişti. Burak ile Afet arkamızda oturanlarla beraber yer değiştirmişlerdi. Burak sessiz bir şekilde bize bize seslenmeye başladı.
Burak;
-Ee gençlik nasıl gidiyor?-Ne nasıl gidiyor Burak. Ne güzel Afet ile beraber oturacaktım engel oldun. Yanımdaki beyefendi ise onun yanına oturmaya meraklı olduğumu söyleyio duruyor.
Gökay;
-Öyle değil mi? Hem gelişte hemde gidişte de yanımda oturuyorsun.Burak,
-Harbi doğru değil mi?-Ya sen demedin mi Burak ben Afet ile oturucam diye sende git Gökayla otur dedin. Arabada yer kalmadı başka nereye otursaydım?
Burak;
-Yoo ben öyle birşey demedim.Afet;
-Dedin Burak.Burak;
-Ya gidin yalancılar.Gökay da bana bakarak gülüyordu. Sinirim bozulmuştu. Resmen Burak gözümün içine baka baka yalan söylüyordu. Ben ilk başta gidişte de gelişte de Afet ile beraber oturacaktım. Sağolsun Burak izin vermemişti. Sonuçta Afet ile Burak yakınlar ayıramazdım. İyilik yapayım dedim olan bana oldu. Bundan sonra Burağa iyilik falan yapmayacaktım. Kafamı başka yere çevirdim. Kendime başka oturacak her aramaya başlamıştım. Bora'nın yanı boştu. Bora kitap okuyordu. Burağın boş laflarını duymayacaktım en azından. En iyisi gidip Boranın yanına oturmaktı. Ayağa kalktım ve Ön koltuklara doğru yürümeye başladım. Boranın yanında olduğu boş koltuğa oturmuştum. Bora şaşırmiş bir şekilde bana bakıyordu. Kulağında takılı olan kulaklığı, elinde olan kitabı kapatıp bana bakıyordu.
-Yanına oturabilirmiyim Bora?
Bora;
-Tabikide oturabilirsin.Dedi ve yanına oturmuştum. Gökay arkamdan bakakalmıştı. Burak ile Afet bana bakıyorlardı. Gökay yüzünü Burağa dönerek;
Gökay;
-Nereye gitti bu şimdi?Burak;
-Şey galiba Bora'nın yanına gitti kanka.Gökay kafasını oturduğum koltoğa çevirmişti. Üçü Bora ile bana bakıyorlardı. Gökay ayağa kalkmıştı. Yanımıza doğru gelmişti. Gökay kolumdan tutmuştu tam giderken diğer kolumdan ise Bora tutmuştu.
Bora;
-Nereye Gökay?Gökay gülerek;
-Seni hiç alakadar etmez.Dedi ve kolumdan tutup Burak ile Afet'in yanına gitmiştik. Gökay eski yerine oturmuştu.
Servisci;
-Çocuklar yerinize oturun.Gökay bana bakarak;
-Otursana.Dik dik Gökay'a bakmıştım. Gökay'ın yanına oturmuştum. Yüzümü Gökay'a dönmüştüm.
-Hem yanında oturmamdan şikayetçisin hemde başka birinin yanina oturunca kabul etmiyorsun.
Gökay;
-Yanımda oturmandan şikayetçi olduğumu sana kim dedi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müdür
MaceraDışı sakin ruhu cani bir okul müdürü. Lise öğrencileri olan Derin, Gökay, Afet ve Burak... Bu dörtlü okul müdürünün gerçek yüzünü ortaya çıkarmaya çalışacaklar. Kim bilir belkide başarısız olacaklar... Jnpnw