Sırılsıklam Olan Beyefendi

186 8 0
                                    

"Bir yağmur damlasına ihtiyaçsa dünya, düşün benimde sana ihtiyacım var..."










Otobüse binip gitmiştik. Ben herzamanki gibi cam kenarına oturmuştum. Yanımada Bora oturmuştu. Ben camdan etrafı izliyordum. Birde yüzümü Boraya dönmüştüm. Uyuyordu. Kulaklık takıp hiç kimseyi umursamıyormuş gibiydi. Dimlediği müzik neydi acaba? Merakıma yenik düşüp Bora'nın kulaklığının birini alıp sol kulağımla dinlemeye başlamıştım. Bir dakika. Bu benim şarkım. Her zaman zevkle dinlerim. Bora bu şarkıyı nereden biliyordu? Borayla müzik zevkimizin aynı olduğunu öğrenmiş olmuştum. Bu müziği dinledikçe muzur buluyordum. Baya dalmıştım. Zevkle dinliyorken birden Bora uyanmıştı bana bakıyordu. Bende ona bakıyordum. Kulaklığı çıkarıp ona verecekken elimi tuttu ve gözletimin için bakarak konuşmaya başladı.

Bora;
-Kalsın. Dinle.

-Gerek yok.

Bora;
-Biliyorum senin en sevdiğin müzik. Kalsın dedim.

-Sen nereden biliyorsun dinlediğimi?

Bora;
-Çünkü benimde en sevdiğim müzik.

Bora bunları dedikten sonra hala bana bakmıştı. Gözlerimi Boradan alıp kafamı cama yaslamıştım. Birden kulaklık kulağımda çıkmıştı. Bora kulaklığı alıp kulağıma takmıştı. Gülümseyerek önüne dönüp gözlerini kapatmıştı. Ben ise hala şaşkınlıkla bakıyordum. Neyse önüme dönmüştüm. Otobüs evimin yakınlarında durmuştu. Bora ile beraber inmiştik. Hala kulaklık bende takılıydı. Yol boyunca pek konuşmamıştık. Evimin önüne gelmiştik. Kulaklığı çıkarıp elimle uzatmıştım.

-Teşekkür ederim.

Bora;
-Rica ederim küçük hanım.

-Niye bana küçük hanım diyorsun?

Bora gülerek;
-Çünkü benden biraz küçük olduğun için olabilir.

Baya güldükten sonra Boraya el sallayıp evime girmiştim. Direk odama çıkmıştım. Derslerimi bitirip oturuyordum. Whatsapp'a girdim ve bir bildirim ile karşılaştım.

"Romeo♡";
-Evine vardın mı?

-Evet.

"Romeo";
-İyi sevindim. Annem seni daha iyi tanımak istiyormuş. Sabah kahvaltıya davet etti. Müsaitsen gelebilirmisin diye soruyor.

-Evet gelebilirim.

"Romeo♡";
-Tamam. İyi akşamlar.

-Sanada.

Semra hanım beni sabah kahvaltıya davet etmişti. Çok mutluydum. Gökay'ın ise klasik soğuk konuşmaları. Şaşırmadım açıkcası. Herneyse çok mutluydum. Bi an önce sabah olmasını istiyorum. Sabah alarmımı 07.00 kurup uykuya dalmıştım. Gözlerimi açtığımda alarmımın sesiyle karşılaşmıştım. Hemen kalkıp okul formamı giyip günlük rutinleri tamamlamıştım. Hızlıca aşağıya inip annemle babamın yanına gitmiştim.

-Günaydın ailem.

Babam;
-Günaydın güzel kızım. Sabahın bu saatinde nereye gidiyorsun?

Annem;
-Günaydın kızım.

-Baba bir arkadaşım sabah kahvaltıya davet ettilerde onlara gidiyorum.

Babam;
-Tamam kızım dikkat et kendine. Geç olmadan okuluna git.

Annem;
-Kimmiş o arkadaş bakim?

Babam;
-Boşver hayatım. Gitsin.

Ben babama bakıyordum. Anne şimdi iki saat nereye gidiyorsun? Kime gidiyorsun diyip duracaktı.

Müdür Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin